Davet telefonunu dolandırıcı sandı, Michelin Rehberi'ne girdiğini televizyondan öğrendi

Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemi olarak bilinen Michelin Rehberi, tarihinde ilk kez İstanbul'dan bazı restoranları listesine aldı.

Dünya çapında büyük bir ilgi ve kabul gören bu rehberde yer alabilmek için büyük bir rekabet içine giren restoranlardan 53'ü, Michelin müfettişlerini etkileyerek rehbere dahil oldu.

Bu restoranlardan 5'ine Michelin Yıldızı verilirken, 10 restoran ise "Bib Gourmand" ile ödüllendirildi. Bazı restoranlar ise "tavsiye edilen işletmeler" olarak rehbere dahil edildi.

İlk İstanbul seçkisini bir törenle duyurmak isteyen Michelin Rehberi yetkilileri, listeye dahil ettikleri restoranları ve şefleri telefonla arayarak geceye davet etti.

Rehberde "tavsiye edilen" işletme olarak yer alan Rumelihisarı İskele Restoranın şefi Nuri Soysal, kendisini ödül törenine davet etmek için arayan yetkilileri telefon dolandırıcısı zannetti.

"Michelin'den özür diliyorum"

Yaşadığı deneyimianlatan Nuri Soysal, "Bana bir telefon geldi, ben de dolandırıcı zannettim. 'Kapat telefonu' dedim, ismimi söyleyince. Davetiye geldi mi, gitti mi onu söylemediler. Ben de bir daha da arayıp sormadım. Sonra televizyonda ismim okununca tabii ki çok üzüldüm. Gerçekten çok güzel bir ortamı kaçırdım. Bütün arkadaşlarım gitti. Ben gitmedim, yanlış anladım. Michelin'den özür diliyorum." dedi.

Michelin Rehberi müfettişlerinin kendilerinin hiç haberi yokken restorana geldiğini belirten Soysal, "Sürpriz oldu bizim için. Bir de gurur oldu. Çok büyük bir heyecanla aldık hediyemizi. Michelin'e teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Soysal, restorana değerlendirme için gelen müfettişlerin hangi yemekleri beğendiğini bilmediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bizim spesiyallerimiz var, onu mu yedi. Yoksa canlı lüfer mi ve palamut mu yedi, hiçbir bilgimiz yok. Gizlice yemişler gitmişler. Kim geldi, kim yemek yedi bilgimiz yok. Zaten böyle bir bilgim olsaydı törene giderdim. Lezzetlerimizi beğenmişler. Bizi ödüllendirmişler. Teşekkür ediyorum hepsine ayrı ayrı. Buraya gelen misafirlerimize, kime güzel lezzet kattıysak onur verici bir şey oldu."

Michelin Rehberine girmenin bir şef için onur verici olduğunu dile getiren Soysal, yaklaşık 30 yıldır aynı restoranda şeflik yaptığını söyledi.

Şef olarak çok sayıda favori yemeğinin bulunduğunu aktaran Soysal, işletmelerinin balık üzerine hizmet verdiğini söyledi.

Lezzetin sırrı

Soysal, restoranlarındaki lezzetin sırrına ilişkin ise ekip arkadaşlarıyla birlikte yıllardır mutfakta çalıştıklarını kaydederek, "Lezzetleri beraber katıyoruz. Bir de sevgi, işimi seviyorum, işimi gerçekten çok sevdiğim için fedakarlık yapıyorum. Çok fedakarlığın karşılığını da aldığımı düşünüyorum." diye konuştu.

Soysal, balıkları günlük aldıklarını, telefon ettiği arkadaşlarının balıkları taze taze getirdiklerini, ahtapotun Bodrum'dan, karidesin İskenderun'dan getirildiğini bildirdi.

Tüm balıkların yerli olduğunu, ithal mal kullanmadıklarını aktaran Soysal, "Bundan dolayı ne yapsak lezzet katıyor. Karidesi ve ahtapotu yiyen bir daha istiyor. Birazcık da sosları var, o da meslek sırrı. Bir de sevgimiz, güler yüzümüz var. Lezzetleri katıyoruz. Bu kadar." dedi.

Michelin Rehberi'nde kalabilmek için daha çok çalışacaklarını ve çıtayı yükselteceklerini ifade eden Soysal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Önümüzdeki sene Michelin Yıldızı almaya aday olacağım. 3-4 çeşit daha güzel menü koyacağım. İnşallah gelirler gene gizli gizli. Kazanmaya adayım tabii ki mutlaka. Bu işe yıllarımı vermişim, sevgiyle yaptığım için lezzetler ortaya çıkıyor."