Millî meselelerde siyaset yapılmaz!
Yeri geldiğinde bütün aydınlarımız batı demokrasilerinden söz eder. Ancak dünyanın hiçbir yerinde millî güvenlik konusunda siyaset yapılmaz. İç politikada farklı görüşleriniz olabilir fakat dış politikada, ulusal meselelerde bir bütün olmak zorundasınız. Esasen ulus bilinci bunu gerektirir.
Hele hele stratejik ortak olarak resmiyette iş birliği yaptıklarınız, terör örgütleri üzerinden ülkenizi karıştırmak derdindeyse, hele hele gencecik canlarımızın kanı aktığı yerde artık şapkayı öne koyma vaktidir.
Şehitlerimiz var. Allah bütün milletimize sabır versin. AK Parti yaşadığımız bu acı için TBMM’de ortak bir bildiri hazırladı. Maalesef ki CHP VE DEM Parti bu bildiriyi imzalamaktan sakındı!
Böyle hassas bir meselede, Meclis'te bulunan bütün siyasi parti grupları, bu konuda ortak noktada buluşamıyorsa vay halimize. Bırakın CHP’yi, DEM Parti dahi bu bildiriyi imzalamakta tereddüt etmemeli. Nitekim söyleme geldiğinde, “Şiddetin her türlüsüne karşıyız” diyen DEM Parti, nerde kaldı sizin şiddet karşılığınız? Yazık, çok yazık…
Yine muhalefet olmayı, ne yazık ki ana muhalefet partisi çok yanlış anlıyor. AK Parti’den geldi diye ortak bildiriye imza atmaktan kaçınmak inanılır gibi değil. İktidar partisi diyerek, yaptığı her şeye kategorik olarak karşı çıkamazsınız. İç siyasi çekişmelere olan tavrınızı ulusal meselelerden uzak tutun!
Değişim diyerek yola çıkan Özgür Özel ve arkadaşlarının geldiği noktaya bakın. Topluma rağmen siyaset yapılmaz. Nitekim Özgür Özel duruşuyla, kendi memleketinde dahi protestolarla karşılaşacak noktaya gelmiştir.
Kimse CHP’den, AK Parti’nin yanında yer almasını beklemiyor. CHP’nin olması gereken yeri Türkiye’nin yanıdır. Türkiye’nin birliği, dirliği, bekasının yanıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin kurucu partisidir. Kurucu değerlerine sahip çıkarak siyaset yapmalıdır. Bugün dış güçler tarafından piyon olarak kullanılan terör örgütünün, o masum gencecik canlarımızı şehit ettikleri noktada, siyaset yapılmaz!
CHP, DEM Parti ile açıkça iş birliği yapabilir. Bu bir siyasal tercihtir. Ancak hem CHP hem de DEM Parti, millet ile iş birliği yapmak yerine, şer odaklarının siyasi fikirlerine mikrofon olursa, millet sandıkta bir defa daha cevabı verecektir.
Sandık seçmenin hesabı kestiği yerdir ve seçmen daha mayıs ayında faturayı kesmişken, hâlâ milletin sesinden uzak siyaset yapmak, değişim derken seçmenin hassasiyetlerinden uzak bir yapıya dönüşmek, olağanüstü bir başarısızlığın tezahürüdür.