Motosiklet kullananlar psikiyatriste gitmez mi?
Motosiklet kullananlar psikiyatriste gider mi? sorusuna kendimce cevap buldum. Cevabı ararken gördüm ki bu konuya gelişmiş ülkelerde çok kafa yoruyorlar. Araştırmaların hepsi bilimsel temellere dayalı ve saygın dergilerde yayınlanıyor ayrıca her biri üniversitelerin ilgili bölümleri tarafından yapılmış. Onlarca metot ve gönüllü denek kullanılmış. Yani hadise bol aksesuarlı motorunun üzerine çıkıp, şimdiye kadar hiç bilinmeyen bir gezegeni keşfetmiş uzay gemisi kaptanı edasıyla, kaskını bile çıkarmadan video çeken ve mealen "Motor kullanmak iyidir." demenin dışında tek laf edemeyen youtuberların söyledikleri kadar basit değil. Motosiklet ve ruh sağlığı ilişkisini yöneticilik yaptığım yıllarda haber bültenlerimizde görüşlerine sıkça başvurduğumuz Psikiyatrist Doktor Murat Huten'e de sordum. O'nun söylediklerine yazının ilerleyen bölümünde değineceğim.
Çok araştırma var ancak konu çok dağılmasın diye üçünden kısaca bahsedeceğim.
1-Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı araştırma. Harley Davidson finanse etmiş.
2-Japonya'da Yamaha'nın Tokyo Üniversitesi'ne yaptırdığı araştırma.
3-İngiltere'de Bikesure isimli internet gazetesinin yaptırdığı çalışma.
Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) Nörobilim ve İnsan Davranışı Enstitüsü'nden üç araştırmacının yürüttüğü "Motosiklet Sürmenin Fiziksel ve Zihinsel Etkileri" başlıklı çalışmayı Harley Davidson finanse etmiş. Araştırmaya 50 motosikletçi gönüllü olmuş. Katılımcıların elektriksel beyin aktivitesi, kalp atış hızı, adrenalin, noradrenalin ve kortizol seviyeleri izlenmiş.
Araştırmanın sonuçları motosiklet sürmenin potansiyel zihinsel ve fiziksel faydalarını somut şekilde ortaya koymuş.
Buna göre, motosiklet sürmek stresin yarattığı hormonal olumsuz etkileri yüzde 28 azaltıyor. Ortalama 20 dakika motor kullanan deneklerin kalp atış hızı yüzde 11, adrenalin seviyeleri yüzde 27 oranında artmış. Ayrıca, motosiklet kullananlar otomobil kullananlara göre herhangi bir konuya daha fazla odaklanabiliyor ve dikkat dağıtıcı unsurlara karşı daha dayanıklı oluyorlar. Bu, deneyimli bir meditasyoncuyla hiç meditasyon yapmayan bir kişi arasındaki fark kadar büyükmüş. Hatta çalışmaya katılanların motosiklet üstündeyken beyin aktivitelerinde meydana gelen değişiklikler, bir fincan koyu kahve içtikten sonraki uyanıklığa benziyormuş. Çalışmanın kıdemli üyelerinden Dr. Mark Cohen "Hiçbir laboratuvar deneyi bir motosikletçinin açık bir yolda sahip olduğu hisleri ölçemez." diyor. Duyguları ölçmek gerçekten de mümkün olmasa gerek. Aynı ekibin bir başka üyesi Dr. Vaughn "Deneklerin sürüş sırasındaki nörolojik ve fizyolojik tepkileri çok farklı ve bu stresi önlemede büyük bir faktör olarak gözüküyor." diye ekliyor.
İkinci araştırmayı Tokyo Üniversitesi yapmış. Yamaha Motor, testler ve deneyler için pistlerini ve parkurlarını açmış ve araç desteği sağlamış. Yapılan çalışma, iki ay süresince her gün işe motosikletle giden 40-50 yaş aralığında sürücülerin bilişsel seviyelerinde belirgin bir iyileşme olduğunu ortaya koymuş. Çalışma ekibinin yöneticisi Dr. Ryuta Kawashima "Tipik bir otomobil sürücüsü sadece A noktasından B noktasına varmayı düşünür. Motosiklet sürücüsü ise tamamen farklı bir bilinç durumundadır." diyor.
Kawashima deneylerinde düzenli olarak motosiklet kullanan ve 10 yıldır kullanmayan 45 yaşındaki sürücüleri kullanmış. Katılımcıların farklı parkurlardaki viraj, kötü yol koşulları, dik yokuşlar, kaygan zeminlerde beyin aktiviteleri kaydedilmiş. Sonuçlar çok şaşırtıcı çıkmış. Motosiklet kullananların beyinlerini diğer gruba göre çok daha işlevsel kullandıkları gözlenmiş. Bu deneklerin beyinlerindeki prefrontal lobun sağ yarım küresinin aktive olduğu konsantrasyon seviyesi en üst seviyeye çıktığı belirlenmiş.
Kawashima'nın bir sonraki deneyi, motosiklet sürme alışkanlığı edinmenin beyni nasıl etkilediğini test etmek olmuş. Bu çalışmanın sonunda da motosiklet sürmeye başlayan deneklerin stres seviyelerinin düştüğü, hafızalarının güçlendiği, muhakeme yeteneklerinin yükseldiği ortaya çıkmış. Katılımcılar anketlerde "Daha keyifli ve mutluyuz." demiş.
Otomobil sürücüleriyle motosiklet sürücülerinin beyni aynı mı çalışıyor? Dr. Kawashima, "Geçmişte araba sürmekle ilgili birçok çalışma yapıldı. Araba, beynimizi harekete geçirmeyen konforlu bir makinedir. Sadece bir demiryolu geçidinden geçerken veya biri önümüze atladığında beynimiz çalışır. Motosikletleri hayatımızda daha fazla kullanarak, beynimiz ve zihnimiz üzerinde olumlu etkiler yaratabiliriz." diyor.
Dr. Kawashima Tokyo Üniversitesi'yle yaptığı araştırmanın ardından Tohoku Üniversitesi Gelişim, Yaşlanma ve Kanser Enstitüsü, Fonksiyonel Beyin Görüntüleme Bölümü'yle de bir çalışma yaptı. Bu araştırmanın sonuçları da bir öncekine benzer çıkmış.
İngiltere'de yayın yapan Bikesure isimli derginin anketi ise motosiklet sürmenin bambaşka boyutlarını ortaya koymuş.
Ruh sağlığı için motosiklet kullanmak
Bikesure dergisinin 2023 yılında yaptığı bir anket, motosikletçilerin yüzde 78'inin ruh sağlığı sorunları yaşayan arkadaşlarına, meslektaşlarına veya ailelerine motosikleti tavsiye ettiğini ortaya koymuş.
Ankete katılan motosikletçilerin yüzde 90'ı "Motosiklet kullanmak mutluluğuma ve ruh sağlığıma iyi geliyor." demiş.
Yüzde 87'si "Motosiklet kullanırken yalnız olmak ve kendime zaman ayırmak bana iyi geliyor."
Yüzde 84'ü "Kendi düşüncelerimle baş başa kalmayı seviyorum."
Yüzde 81'i "Motosiklet sürmenin sağladığı özgürlük ve keşfetme duygusu, yeni yerlere sehayat etmek bana mutluluk veriyor." diyor.
Yüzde 78'i "Motor sürerken kendimi bir grubun parçası gibi hissediyorum. Motor gruplarından edindiğim arkadaşlarla daha iyi anlaşıyorum ve onlara kendimi daha iyi ifade ediyorum." diyor.
Anketten çıkan bir başka çarpıcı sonuç ise motosiklet sürücülerinin yüzde 55'i kişisel sorunlarını motorcu arkadaşlarıyla daha rahat paylaştıkları ve bunları samimi bir şekilde tartışabildiklerini söylüyor.
Yazının başında söylediğim gibi bunları Psikiyatrist Dr. Murat Huten'e de sordum. Dünya'da motorcuların sloganı haline gelen "You never see a motorcyle parked outside of a psychiatrist's office." yani "Psikyatrist muayehanesi önünde motor göremezsiniz." sözü doğru mu diye. Cevabı şöyle oldu "Benim ve bazı meslektaşlarımın motorcu hastaları var." Eee, yani ben bu yazıyı boşa mı yazıyorum diyecekti ki ekledi: "Motosiklet sürmek onunla yollarda olmak kesinlikle yaşam kalitesini çok yukarı taşıyor. Bunu hastalarımdan biliyorum. "Yeni yollar, rotalar keşfetmenin; arabayla gitmeyi hiç düşünmedikleri yerlere motosikletle gitmenin onların tedavilerine olumlu katkı sağladığını gözlemliyorum."
Dr. Murat Huten biz motorcuların ruhunu okşayan bu sözlerden sonra esas konuya geldi.
"Ama motosiklet sürmek, onunla uzaklara gitmek sizi psikolojik bir rahatsızlıktan kurtarmaz, size tedavi edemez. Örneğin, genel kaygı sorunları, takıntılar, paranoya, hafif depresif rahatsızlıklar motosiklet kullanarak iyileşmez. Bunun için psikoterapi ve çoğunlukla ilaç tedavisi gerekir. Günlük hayatta keyfimiz kaçtığında, moralimiz bozulduğunda alıp başımı gideceğim, deriz.Yani beynimiz bize "Monotonluktan kaç, kendinden uzaklaş, dikkatini etrafa ver." diye seslenir. Psikiyatride buna "füg" deriz. Bu patoloji değil, aksine sağlıklı bir tepkidir. Uzaklaştığında kendini unutursun, problemlerine mola verirsin, beynin dinlenir ve sağlıklı düşünmeye başlarsın. Motosikletle yola çıktığında yaşadığın sorun da seninle birlikte gelir fakat yolda giderken üç şeye dikkat edersin. Birincisi tedbirli sürersin, ikincisi etrafta gördüklerine dikkat edersin, üçüncüsü ise varacağın yerde seni bekleyen sürprizleri düşünürsün. Böylece kafanda taşıdığın ana sorun dörtte bire düşer ve olumlu olasılıkları dikkate almaya başlarsın.
Çok uzun yollar ve uzaklaşmak size mutlaka iyi gelecektir fakat döndüğünüzde tekrar kötü oluyorsanız, profesyonel destek alma vaktiniz geldi demektir. Motosiklete binmek ruh sağlığınızı korumanıza, yaşam kalitenizi artırmanıza yardımcı olur. Size iyi geliyorsa binmeye devam edin."
Öyleyse ruh sağlığımızı korumak için motosiklete binmeye devam edeceğiz. Yolumuz da farımız da açık olsun.