Muhalefet Erdoğan'dan daha güçlü bir aday çıkarabilir mi?
2022 geride kaldı.
“Geçip gitti” de diyebilirsiniz, “delip geçti” de…
2022’de en çok neleri konuştuk ya da konuşmadık?
Bunları alt alta sıralayıp sayfalar doldurabiliriz. Ama önemli olan, kritik bir seçimin de yaşanacağı 2023.
Daha çok 2023’te Türkiye’yi nelerin beklediğini konuşmak gerekiyor.
En muhalif ekonomistler bile baz etkisini de göz önüne alarak 2023’te enflasyonun düşme eğilimine geçeceğini söylüyor. IMF, Dünya Bankası ve uluslararası değerlendirme kuruluşlarının beklentisi de bu yönde. Yani enflasyon düşecek.
Fiyatlar bir anda inmeyecek elbette. Gelir artırıcı tedbirlere refah payları da eklenirse, satın alma gücü adım adım yükselecek. 2023’te fahiş fiyatla mücadele daha çok önem kazanacak.
Karadeniz doğalgazı 2023 Mart'tan itibaren kullanıma sunulacak. Gabar’da açılacak yeni kuyularla, petrol üretimi hızlanacak. Akdeniz’de hidrokarbon sondajlamaları başlayacak. Belki de Karadeniz’dekinden daha büyük rezervlere ulaşılacak.
Milli Muharip Uçak, 18 Mart 2023’te F-16’dan daha etkili donanımıyla hangardan çıkacak. Savaş eğitim uçağı Hürkuş ve jet motorlu Hürjet de aynı tarihlerde havalanacak. Bayraktar Kızılelma, 2022 Kasım’ında zaten göklerle buluşmuştu. TB2’ler, Rusya-Ukrayna savaşında belirleyici olmuş, Karabağ savaşında zafer getirmişti.
Altay tankı, Atak helikopteri, Gökbey eğitim helikopteri bildiğiniz projeler. Gökbey helikopterinin bir de altı tonluk savaşan versiyonu var. Motoru da yüzde 100 yerli. Tayfun üç yüz kilometre menzilli bir füze. Savunma sanayiindeki yerli üretim yüzde 80’e dayanmış durumda.
İlk yerli otomobil TOGG banttan inmişti. 2023’te 18 bin TOGG üretilerek yurt içinde yollarla tanışacak. 2023’te ikinci yerli otomobil markası için belki de düğmeye bir kez daha basılacak.
Seçim 6 Nisan’da mı olur ,18 Haziran’da mı net değil. Sonuçta bir seçim yapılacak. Önemli olan bu seçimin sonucunda Türkiye’nin bugüne kadarki kazanımlarının devamı sağlanacak mı? Sonraki projeler kesintiye uğrayacak mı?
AK Parti iktidarının başarılı olmasının altında yatan en önemli gerekçe, siyasi istikrar, iktidara güçlü halk desteği ve buna dayalı güçlü bir liderlik olgusudur. Tayyip Erdoğan’ın dünya üzerinde oluşturduğu “güçlü lider” profili, muhalefetin iktidara gelmesi durumunda başkanlık koltuğuna oturacak isim tarafından sürdürülebilecek mi? Başka bir deyişle, muhalefet vatandaşın karşısına Erdoğan’dan daha güçlü bir aday çıkarabilecek mi?
Bugün dünyanın gündeminde, Amerika, İsrail ve Avrupa’nın baskılarına rağmen, beka sorunu gördüğü Kuzey Suriye’de varlığını ısrarla sürdüren bir Türkiye var. 1984’ten itibaren, mücadelede bir trilyon dolar harcanan PKK terörünü bitirmiş Türkiye var. Rusya-Ukrayna savaşında her iki tarafın da saygı duyduğu ve arabuluculuğuna “evet” dediği bir Türkiye var. Dünya tahıl krizinin aşılmasında başrol oynamış Türkiye var. Rusya’ya ambargo uygulamayan tek NATO ülkesi olduğu halde cezalandırılamayan, aksine herkesin teşekkür ettiği bir Türkiye var. Sınırlarındaki NATO ve ABD üsleri gittikçe işlevini kaybederken, dünyanın yedi ülkesinde askeri üs kurmuş bir Türkiye var.
Dünyanın küçüldüğü pandemi sürecinde ekonomisi büyüyen iki ülkeden biriydi Türkiye. Küresel kriz boy verirken, 2021 ve 2022’de ihracat rekorları kırıldı. Turizmde patlama yaşandı. 2023’te beklenen turist sayısı 70 milyona yakın.
AK Parti ve Erdoğan, enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle 2021-22’de kaybettiği oyları hızla toparlıyor. Son üç ayda, toplu konut hamlesinden ek göstergeye, asgari ücretten sözleşmelilerin kadroya alınmasına, EYT’ye kadar önemli adımlar atıldı. Ocak ayından itibaren ekonomik olarak vatandaşı rahatlatacak bir dizi uygulamanın gelmesini de herkes bekliyor.
Vatandaş sandıkta, sorunları çözeceğine inandığı adaya oy verecek.
Hadi hayırlısı.
2023 insani değerlerin yükseldiği yıl olsun.
Seçimi kim alırsa alsın, Türkiye’nin kazandığı yıl olsun.