Mustafa Cengiz'den Fenerbahçe için sert sözler: Yenilgiyi sindirebilmek de asalet gerektirir

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, sarı-kırmızılıların yaptığı yeni iş birliği anlaşmasının ardından gündemle ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cenap Şahabettin’in ‘Bu ülkede mütevazı görünme gerçek sanırlar’ sözüyle konuşmasına başlayan Cengiz, "Bu ülke mütevazi görünme gerçek sanırlar. Siz ne kadar saygılı, hukuk içinde kalırsanız geri kalmış bir insanlar ve kesimler sizi zayıf, yetersiz, yumuşak ve temsilden uzak görürler. En efendi olanlar size akıl vermeye kalkar. Akıl akıldan üstündür. Devamlı olarak hukuk içinde kalmaya çalışırsınız sizi küçük görüyorlar.

Doğru yoldan ayrılmayın

Beceriksiz görüyorlar. Bende size yapılan saldırılara bütün camialar sesleniyorum, doğru yoldan ayrılmayın, dik durun. Siz ne kadar yasalar içinde kalırsanız uzun vadede toplam kazanır. Aksi takdirde anarşi, kötülük, Bizans etkili olur. Böyle bir toplumda başkan olmak istemem. Biz bu yoldan ayrılmayacağız. Öyle olduğumuza inanıyoruz. Aynı şekilde devam edeceğiz. Bizim karşımızda kim var. TFF bizim ailemiz. Düşmanımız değil. Diğer takımlar da öyle. TFF’nin doğru yola girmesi gerek. Bizim yolumuza değil. Doğru yola girmesi gerek. Biz ayrı camiayız ve doğru olduğumuza inanıyoruz" diye konuştu.

"Yenilgiyi sindirebilmek de asalet gerektirir"

Cengiz'in açıklamalarından satır başları;

"Hakemler hakkında Kulüpler Birliği’nde 17 kulüp adına diyerek aleyhine birlik olduğu tek kulüp biziz. Galatasaray’a karşı bildiri yayınladılar. İlk defa birlik oldular. Ali Koç bunu sen yazdırdın. ‘Hakemlerde insandır hata yapabilir’ diye. Bazı hakemlerin bize devamlı hata yaptığını biz biliyoruz. Bu hakemler de kendini biliyor. Ne işi bitirmeye çalışanları gördük. Türk futbolu ya hep birlikte kalkınır ya hep birlikte batar. Söylemlerimizde çok dikkatli olmalıyız. Fenerbahçe maç sonu taraftarıma ve yöneticilerimize çok teşekkür ediyorum. Duymadığım görmediğim şeyler olmuş. Yenilgiyi sindirebilmek de asalet gerektirir."

"Meclis idare memuru gibi..."

"Marcao’ya yapılan, eşine yapılan hakaretler var. Bazı trol hesaplar, rakip hesaplar çok fazla. Bunun içinde bizim taraftarımız olmayan ama bizim taraftarımız gibi olanlar var. Satın alınan hesaplar var. Biz bunları biliyoruz. Bunlar hoş değil. ‘Yönetim istifa’ diyorlar. İstifa ederim de yasalar izin vermiyor. Bunu yapmayın artık. Son maçta olanları bana anlattılar. Rakip takım başkanın meclis idare memuru gibi dolaşması hiç hoşuma gitmedi. Orada emniyet var. Biz orada rakip takımın sahasındayız. Hiçbir saygısızlık olmadı. Alkıştan rahatsız olmuşlar. Sen geldin bizim evimizde voleybol maçında şakır şakır alkışladın. Bir de benim alkışlamamı istedin. Bu kafa yapısıyla hiçbir yere ulaşmazsın. Böyle bir kalitesizlik olmaz. Benim kimseden çekincem yok. Taraftarın desteği ile buradayız. Fenerbahçe’ye yenildik zannettim. Yazımızı kışa çevirmeyin."

Vedat Muriç ve Emre Belözoğlu

“Ben size anlattım. Ben kimseyi suçlamadım. Sadece sorular sordum. TFF’ye ve rakip takıma sordum. Ben hiçbir zaman hakaret etmedim, suçlamadım. Bana 10 dedin, 7 diyorlar. Ben 5.5 demiştim. Arada uçurum yok demek ki. Niye benle pazarlık etmedin? Sportif direktör onu demiş cevap vermem. Muhattabım olsa da insan olarak baktığımızda o da bir insan Galatasaray hizmetler etmiş, şampiyonluklar kazandırmış bir insan. Ben başkan olarak o ne dedi, bu ne dedi bakamam. Abdurahim Bey o anda kendi duyguları ve üslubu içinde söylemiş olabilir. Bunalmış, bir şeyler demiş. Onun da demek bir bildikleri var."

"Gün olur keser döner sap döner"

(PFDK ve Tahkim Kurulu kararları) "Kesinlikle farklı çıkardı. Bundan adınız gibi emin olun. Maça girdik. Adam bize ‘durunuz’ dedi. Ben durdum ama sol tarafa bakıyorum. Çoluk, çocuk ve yüzlerce araba. ‘Bunlar kim’ dedim. Daha önce istihbarat adlık. Biz kavga çıksın istemiyoruz. Bizim taraftarımız fiziki tepki versin istemiyoruz. Bunlar kim dedik oradaki görevlilere. Benim kanaatim federasyondan bir yetkili rakip kulübe sözlü olarak ‘150 kişi sağlık çalışanı alabilirsiniz’ dedi. Duydun mu hayır. Biliyor musun hayır. Benim çıkardığım özet bu. Kontrol edemediler. 150 kişi oldu 2500 kişi. Yusuf Beye aktarılan 3000 bin kişi. Sadece 1907 değil alt localar. Çocukça savunmalar yapmasınlar. Mertçe desinler, ‘biz aldık’ desinler. 1907 şifre deyip herkes girdi desinler. Biz aptal değiliz. Bunu yapmasınlar. Federasyonun sevki seyirciden yapmadı. Seyirciden yapsaydı, 6222’den yapsaydı, yöneticilikleri bitecekti. Biz bilmiyor muyuz? Artık 2 bin 500 kişinin bedeli 72 bin TL. Ben şahsen öderim, 2500 kişi girsin derim. Federasyon aptal mı? Hukuk kurulu aptal mı?"