"Naif"leri sev

Arkadaşım dedi ki, "Yaa Ayça niye birşey demedin? Neden bu kadar naifsin ya!"

Dedim "Önce o eli bi indir!.."
Demedim öyle tabi, der miyim...
Deseydim bana naif demezdi zaten.

Dedim "tebrikler bu lafı bana hakaret gibi
söyleyen on yüz milyonuncu kişisin. Şimdi git buradan..."
Tam olarak böyle dememiş de olabilirim tabi bilmiyorum.

Gözüm annemi aradı. Çünkü biliyorsunuz kendimizle ilgili tıkandığımız her konuda anamıza b.k atmalıyız.

Sonra gözüm bulamayınca elim annemi aradı. Elimin altında hep annemi bulma konforunu kızıma kaptırdığımı unutmuştum. Çünkü artık annem, kızımın elinin altındaydı.

Sonra telefonun icadını hatırlayınca, kırıklarımı tamir için eteğine sarılmama gerek kalmadığını farkettim. Telefonu Kalben açtı. "Anne İpek oyuncaklarını benimle paylaşmıyooooo" oldu ilk cümlesi.

Dedim "Yavrum sağol ben de iyiyim işte, resimlerine bakıp bakıp Müslüm dinliyorum." dememle telefonun kapanması bir oldu.

Anneme soramadıklarımı karşımdaki makyaj aynası marifetiyle kaz ayaklarıma sordum.
Dedim "Ben naif miyim?

Naiflik kötü bir şey mi? Bu kelimeyi niye küfür eder gibi söylüyorlar!" dedim.

Dediler ki
"Orada dur... O dediğin naiflik değil, olgunluk.."

"Olsa olsa karşındakine anlatabileceğinin, ancak onun anlamak istediği kadar olduğunu anlamış olmak.

O dediğin, karşındakinin sana hissettirmeye çalıştığı şeyin seninle değil, onunla ilgili olduğunu fark etmek. Onun yarasından gelen sesi duymak, başını okşayıp geri dönmek.

O dediğin, hiçbir savaştan yaralanmadan çıkılmayacağını öğrenip, freni patlamış kamyonların önlerinden çekilmek. Ve duvara vuruşlarını hüzünle izlemek..."

"O dediğin yaş almak" dediler..."Yaş yaşamak, gün görmek" dediler. Aynaya yaklaş ve gör bizi dediler

Azıcık insan olsam bunun üzerine botoks randevumu iptal ederdim.

Etmedim.
Edemedim....
O kadar da naif değilim afedersin