Narin Güran soruşturmasında ilk itiraf geldi: Cesedi bana verdi! 200 bin TL teklif etti!

Tüm Türkiye'nin günlerdir umutla haber beklediği Narin'den 19 gün sonra acı haber gelmişti. Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşılmıştı. Narin Güran cinayetinde ilk itiraf geldi. İtirafçının aynı zamanda muhtar olan amca S.G'nin sulama işçisi olduğu, o köyde yaşadığı ve arama çalışmalarına katıldığı belirtildi.Olay yerinden gelişmeleri aktaran tv100 muhabiri Canan Altıntaş, olayla ilgili gözaltı sayısının artabileceğini vurguladı. Jandarma, itirafçı ile olay yerinde keşif yaptı.

Narin Güran cinayetinde ilk itiraf geldi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan N.B. isimli şahıs, "Muhtar(amca) cesedi çuval içerisinde bana verdi. Çuvalı alıp dereye götürdüm" dedi.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan N.B. keşif için dere kenarına götürüldü. 

Şüpheliye, "S.G. Narin’i öldürmüş müdür? Öldürdü ise neden öldürmüştür"diye soruldu. 

İfade tutanağında yer alan ifadelere göre şüpheli şu şekilde konuştu:

"S.G. kendi öldürmemiş olsa idi böyle bir şeyi bana getirip ortadan kaldır demezdi. Neden öldürmüş olabileceğini bilmiyorum. TİKTOK’ta ise Arif Güran’a sana öyle bir acı yaşatacağım ki asla unutamayacaksın demiş ben buradan öğrendim. Köyde bu şekilde konuşuluyordu. Hatta Çarıklı’da da böyle konuşuluyordu."

Soru: "S.G. cesedi neden size verdi? Ortadan kaldırmak için sizinle beraber dere yatağına neden gelmedi?"

Cevap: "S.G. güçlüdür. Adamları var. Ben onunla bir sorun yaşarsam beni suçlu görürler. Götürdüğüm yerde kamera görüyor muydu ben bilmiyorum, Salim biliyor muydu bilmiyorum."

İTİRAFIN TAMAMI ŞU ŞEKİLDE: 

 “Yukarıdaki kimlik bilgileri bana aittir ve doğrudur. Ben halen yukarıda beyan ettiğim adreste ikamet ederim. Ben 21.08.2024 tarihinde saat 06:30 sıralarında Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Çarıklı mahallesinde yeni bir ev yaptırıyordum, bu evin elektrik tesisatı için gitmiştim.

Burada çalıştıktan sonra Çarıklı mahallesinin trafik ışıklarının bulunduğu yerde elektrik malzemesi satan soy ismini bilmediğim Vedat isimli şahsın dükkanına gittim, kendisine 5.000 tl borcum vardı, kredi kartından çekmek istedim, kredi kartının olmadığını söyleyince parayı nakit verebilmek için kardeşim Mehmet' i telefondan arayarak, bana 5.000 TL. göndermesini istedim.

Parayı bana elden kardeşimin eşi Ayşe getirerek elden teslim etti. Bende borcumu ödedim ve evimin olduğu Tavşantepe mahallesine geldim.

"S.G.'Yİ ARADIM" 

Evimde yemek yedim ve namaz kıldım. Ben saatini tam olarak hatırlamıyorum fakat öğlen saatlerini geçmişti, evimizin şebeke sularının kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı S.G’yi aradım, içme suyumuz akmıyor dedim, yaklaşık olarak bir dakika kadar konuşmuşuzdur.

Konuşma esnasında S.G. bana "ben arıza için yetkilileri ararım" dedi. Daha sonra aramızda bir konuşma olmadı. Benim evim ve muhtarın evi yaklaşık 80 - 100 metre mesafe vardır.

"BANA SELEKTÖR YAPTI”

Ben evden kendi aracım olan 23 plaka sayılı aracım ile çıktım, sonra arkamdan Renault marka beyaz renkli ve 47 plaka ile başlayan bir araçla S.G.'nin geldiğini gördüm, tam olarak bu yer mezarlıktan Tavşantepe Mahallesine doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda bana S.G. korna ve selektör yaptı, bende bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim.

“BATTANİYEYE SARILI İNSAN GÖRDÜM”

Aracından inerek benim aracıma doğru geldi, ben de araçtan indim ve S.G. bana eliyle göstermek suretiyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek bunu yok edeceksin dedi, bende gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm, ben insan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim.

“BANA 200 BİN LİRA TEKLİF ETTİ”

Bu esnada S.G. bana hitaben 'aile iyi düşün, sana 200.000 TL para veririm' dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu, bana hitaben aracında torba var mı dedi, ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak S.G.'ye verdim.

Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı, üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.

“ÇUVALA KOYUP ARACIMA ALDIM”

Muhtar S.G'nin ise tam hatırlamamak ile birlikte mavi tonlarında ya da füme tonlarında bir tişört, altında ise rengini tam hatırlamadığım fakat aklımda açık olarak değerlendirdiğim bir kot pantolon vardı, ayakkabı olarak ise tam olarak hatırlamıyorum ama spor ayakkabı tarzında bir ayakkabı vardı.

Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracım olan 23 plakalı aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve ben aracıma bindim.

“EĞERTUTMAZ DERESİNE GÖTÜR DEDİ”

Aracımın yönü mezarlık tarafıydı, Muhtar S.G. ile birlikte ayrılmadan önce göl diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz deresine doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti ve ayrılırken S.G'nin ne yaptığına bakmadım, direk olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim, yolda giderken ben pişmanlık duydum, ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm, derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım.

“AĞACIN YANINDA YER BULDUM”

Aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan alarak elime aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı, çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum çünkü çok telaşlıydım.

08.09.2024 (İfadede geçen tarih) tarihinde kayıp çocuk Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım, ip bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum, burada biraz su vardı, bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum, taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kg civarındaydı, yanında da birer taş vardı.

“ÜZERİNE ÇALI KOYMADIM”

Üzerine çalı koymadım, çünkü üzeri kapanmıştı daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim, stabilize yoldan çıktıktan sonra Kürtçe ismi Sermi fakat Türkçe ismini bilmiyorum, baldızım Zeynep' in evine gittim, gittiğim esnada baldızım Zeynep ve üç tane kızı vardı, evin içinde patlıcan doğruyorlardı, oturdum bir çay içtim ortalama 15-20 dakika oturdum, sonra baldızımdan peynir aldım ve Tavşantepe köyünde bulunan evime doğru gittim zaman dilimini hatırlamıyorum.

Evime gittiğimde inşaat halindeki evimin anahtarını kapının üzerinde unuttuğumu fark edince Çarıklı Mahallesi'ne tekrar aracım ile gittim ve gelmişken fayans işleri de vardı onları da halledeyim dedim.”

“EVE GELDİĞİMDE SAAT 19.00 SIRALARIYDI”

Pirinçlik tarafında sıva işçiliği yapan oğlum Ferhat, amcası Mehmet'in açık renkli bir aracıyla Çanıklı mahallesine geldi. Ferhat arabadan inerek benim yanıma geldi, birlikte benim aracıma bindi ve Tavşantepe mahallesi yolundan evimize gittik. Eve geldiğimizde saat yaklaşık 19.00 sıralarıydı.

“NARİN’İN FAALİYETLERİNE KATILDIM”

Köyde insan hareketliliği vardı, kendi annem ve eşim de Narin Güran'ı arıyorlarmış bana söylediler, ben bu yukarıda anlattığım olay ile ilgili hiçbir şey söylemedim, evin içerisine girdiğimde namaz kıldım ve sonra yemek yemeden Narin Güran’ın arama faaliyetine katıldım, jandarmalar da köye 21.00-22.00 sıralarında geldi, köyde arama faaliyeti yaptık.

21.08.2024 günü arama faaliyetinde muhtar S.G'yi jandarmanın yanında görüp görmediğimi hatırlamıyorum, ben o gün Narin Güran’ı aramaya 22.30' a kadar devam ettim ve sonra eve gelip 23.30 sıralarında uyudum.

" YAPMACIKTAN ARAMA YAPIYORDU”

22.08.2024 günü saat 05.00 sıralarında kalktım. Sabah saatlerinde eşim ile görüştüğümde Narin Güran’ın 03.00 sıralarına kadar aradıklarını öğrendim, saat 07.00-08.00 sıralarında muhtar S.G. jandarma ekipleri ile birlikte hiçbir şey olmamış gibi arama yapıyordu, hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada onun kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm.

S.G. jandarma ile birlikte her gün yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu. Daha sonra Jandarma ekiplerine teslim olmak aklıma gelmedi, çünkü ben öldürmedim.”

 KESİN ÖLÜM NEDENİ 7-10 GÜN İÇERİSİNDE BELİRLENECEK

Narin'in kesin ölüm nedeninin ise, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın yapacağı detaylı incelemelerin ardından tespit edileceği belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, dün, kaybolan Narin Güran'ın kıyafetleriyle Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette saat 08.45 sıralarında ölü bulunduğunu açıklamıştı.

Zorluoğlu, "İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran'ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği, çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır" ifadelerini kullanmıştı.

Soruşturma kapsamında, aralarında Narin Güran'ın annesi, babası, iki ağabeyi, dört amcası ve tutuklanan amcası S.G'nin eşinin de bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.

Soruşturma ile ilgili yayın yasağı kaldırıldı.

Şu açıklama yapıldı:

"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, öldürülen Narin GÜRAN ile ilgili yürütülen soruşturma dosyası hakkında 29/08/2024 tarih ve 2024/6024 D.İş sayılı kararı ile verilen yayın yasağının kaldırılması talebi üzerine yapılan inceleme neticesinde “Hakimliğimizin 29/08/2024 tarih ve 2024/6024 D.İş sayılı kararıyla soruşturma işlemleri tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası hakkında tüm yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren medyada her türlü yayınların yapılmasının yasaklanmasına ilişkin verilen kararın KALDIRILMASINA” karar verilmiştir."

Sonraki Haber