Öğrenciler yeni çağın mesleklerini tercih etti! O bölümlerde boş kontenjan kalmadı

Öğrencilerin yeni tercihleri yapay zekâ ile ilgili programlar oldu. Bilişim sistemleri teknolojileri, bilgi sistemleri teknolojisi, yazılım geliştirme gibi programlar öğrenciler tarafından en çok tercih edilen bölümler oldu ve boş kontenjan kalmadı. Dijital İletişim Araştırmacısı Ali Murat Kınık yeni çağın mesleklerini tv100 ekranlarında anlattı.

This browser does not support the video element.

Bilişim sistemleri teknolojileri, bilgi güvenliği teknolojisi, yazılım geliştirme...hepsi yeni hepsi yapay zekayla alakalı. Bu bölümler öğrencilerin yeni gözdesi oldu ve bölümlerde boş kontenjan kalmadı.

Dijital İletişim Araştırmacısı Ali Murat Kınık, YÖK’ün yapay zekânın geleceğini çok açık tespit ettiğinden dolayı yeni programlar eklediğini ifade etti.

DOLULUK ORANLARI YÜZDE DOKSANLARI GEÇTİ

YÖK’ten yapılan açıklamaya göre devlet üniversitelerindeki örgün yükseköğretim programlarında doluluk oranı yüzde 98.8’i buldu

Vakıf yükseköğretim kurumlarındaki genel kontenjanların doluluk oranı ise 91.14 oldu

Kontenjanlarda doluluk oranı yüzde 90'ın üstünde olmasına rağmen boş kontenjanlar halen var. Bazı bölümler bazılar hariç, onların başında da yapay zekayla ilişkili bölümler geliyor. Öğrenciler yapay zeka bölümlerine akın etti, boş yer kalmadı.

Dijital İletişim Araştırmacısı Ali Murat Kınık, “Bu aslında geleceğin meslekleri arasında yapay zekanın atık üniversite tercihlerinde de ön plana çıktığını gözler önüne sermiş oldu”

ÜNİVERSİTELERE YENİ BÖLÜMLER GELDİ

Bilişim sistemleri teknolojileri, bilgi güvenliği teknolojisi, veri bilimi ve analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi ve yazılım geliştirme. Üniversitelerde açılan işte bu yapay zekâ bölümleri gençlerin gözdesi oldu. Yapay zekâ ile ilişkili 73 yeni lisans ve ön lisans programı tamamen doldu.

Dijital İletişim Araştırmacısı Ali Murat Kınık, “Artık teknolojinin çok ciddi bir getirisi var özellikle teknoloji üreten ülkelerin kalkınma konusunda da son derece önemli bir noktada yer aldığını görüyoruz dolayısıyla teknoloji üreten ülkelerin kalkınma hızı teknoloji üretmeyen dışardan alan ülkelere karşı daha hızlı gerçekleştirebiliyor.”

Sonraki Haber