Oğuz Murat Aci'nin acılı babası konuştu! 'Baş sağlığı dilenmedi'

Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun aracıyla çarparak ölümüne sebep olduğu Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, konuştu. ABD'ye kaçan 17 yaşındaki T.C.'nin babası Bülent Cihantimur ile bire bir iletişim kurmadığını söyleyen Aci, "Aile dostumun evinde ona git çocuğunu, eski eşini al adalete teslim et, ondan sonra taziyeye mi geleceksin buyur gel' dedim. Net bir 'Başınız sağ olsun, Allah rahmet eylesin, acınızı paylaşıyoruz' gibi şeyler söylemedi." dedi.

İstanbul Eyüpsultan'da, 1 Mart Cuma günü, yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur, lüks aracıyla seyir halindeyken arıza nedeniyle yol kenarında park halinde bulunan ATV motosiklete çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken 4 kişi de yaralanmıştı.

Kazanın ardından yazar Eylem Tok'un olay yerine gelerek ehliyeti olmayan oğlu Timur Cihantimur'u önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçırdığı ortaya çıkmıştı.

Acılı baba Özer Aci, ABD'ye kaçan T.C.’nin babası Bülent Cihantimur ile görüşmesinin detaylarını anlattı. Cihantimur ile bire bir iletişim kurmadığını vurgulayan Aci, 

"Ben hiçbir zaman, 'İrtibata geçilmedi, konuşmadık, şöyle yapılmadı, böyle olmadı' demedim. Bülent Bey, 15. gün ifadeye gittiğinde adliyede, bize taziyeye geldiklerini söylemiş. Burası benim evim, bir de çaprazda oğlumun evi var. Benimle irtibata geçmediler demedim, dolaylı olarak irtibata geçti, 3-5 dakika bir konuşmamız oldu. O zaman zarfında kendisinden şu istekte bulundum, 'Eski eşini ve çocuğunu getir, adalete teslim et. Ondan sonra da buyur taziyeye gel' dedim.

Geçen 19 gün zarfında ne gelen oldu ne giden oldu. Görüşmede ben sadece bir şey istedim, eşinin ve çocuğunun adalete teslim olmasını istedim. Buraya, evime gelmedi. Gelmişse ispat etsin. Farklı bir noktada görüştük. Onda benim evime gelecek cesaret yok, olsa çoktan gelmişti. Kendisi bazı şeyleri farklı yollarla halledeceğini düşündüğü için böyle bir girişimde bulunmadı, bulunacağını da sanmıyorum.

8. gün Kuran okutuyorduk, o gün avukatımla görüşmüş. Taziyeye geleceklerini söylemiş, avukatım gerekli cevabı vermiş. Şöyle demiş, 'Bugün Kur'an okutuluyor, acılı aile, bizim söylemimiz hala devam ediyor, eşini ve çocuğunuzu getirin. Ertesi gün taziyeye gelebilirsiniz' demiş. Ben sözümün arkasındayım, eğer bana taziyeye gelecekse, acımı dindirecekse, önce çocuğunu ve eşini adalete teslim etsin, ertesi gün buyursun gelsin" dedi.

"BAŞINIZ SAĞ OLSUN DEMEDİ"

Görüşmeye 5-6 kişi geldikleri için kendilerine sitem ettiğini belirten Aci,

"Benim aile dostumla, dolaylı olarak birileri vasıtasıyla iletişime geçildi. Aile dostuma maddi ve manevi yanımda olduğunu söylemiş. Ben de onlara şunu söyledim. 'Maddi kısmı bir kenara bıraksın, gelsin görüşelim' dedim. 5-6 kişi geldiler, hatta kınadım. 'Ne yüzle 5-6 kişi geliyorsunuz?' diye kınadım. Çok kısa bir görüşme oldu. İşte telefon alışverişi olduğunu söylemiş. Bende onun telefonu yok, öyle bir insanla görüşmek istemem ama mecburiyetten görüşeceğim, bu ayrı bir olay.

Çok kısa bir görüşmede aile dostumun evinde ona git çocuğunu, eski eşini al adalete teslim et, ondan sonra taziyeye mi geleceksin buyur gel' dedim. Kendisi herhangi bir şey söylemedi. Net bir 'Başınız sağ olsun, Allah rahmet eylesin, acınızı paylaşıyoruz' gibi şeyler söylemedi. Aile dostumuzun evine gelmesiyle bu taziye kabul oluyorsa, ısmarlamayla hac yapmak gibi birşey olur. Benim evim belli, adresim belli. Ona ben sitem ettim doğru. 'Ben senin birinci gün kim olduğunu buldum, sen benim kim olduğumu, çocuğunun kimi öldürdüğünü niye bulamadın?' diye sitem ettim. Zengin ve kolun uzun ya. Burada neden bu özelliklerini kullanmadı. Görüştüğümüz süre o kadar. Hiçbirşey söylemedi." diye konuştu.

"OĞLUM GERİ GELMEYECEK"

Kan parası iddiasıyla ilgili konuşan baba Aci,

"Bazı televizyon kanalları ne yazık ki, iğrenç kelimeyi kullanıyorlar ben kendimden utanıyorum. Bana şu İstanbul'u bağışlasalar oğlum geri gelmeyecek. O insanın bir lokması benim boğazımdan geçmeyecektir. Bunu açık açık net bir şekilde söylüyorum " dedi.

Aci, Cihantimur ailesinin cenaze yemeği için tekrar aile dostuyla iletişime geçtiklerini anlatarak," Görüşme yanılmıyorsam Pazartesi ya da Salı 3. veya 4. gün olmuştu. Bundan sonra aile dostumun bana dönmesiyle 9. gün sanırım, yemek söyleneceği söylendi. Ben de, 'Bir adım atıyorlarsa adım atarım' diyerek bir noktada buluşuruz diyerek olumlu baktım. Fakat daha sonra aile dostum bana şunu söyledi. 'Yemeği ben organize edecekmişim, ücretini onlar ödeyecekmiş' dedi.

Aile dostuma bu konu üzerine kendilerine ne dediğini sordum. Kendisi benim adıma reddetmiş. 'İyi yapmışsın, dedim. Aile dostuma 'Onlara söyle bu saatten sonra yemek bir şey getirirseler, yakında köpek çiftliği var oraya köpeklere yem ederim' dedim. Geçen yine aynı kanal üzerinden Eylem Tok’un annesi aradı, başsağlığı dilemeye gelecekmiş. Ben de yine aynı söylemimi tekrar ettim. Gitsin annesi önce kızını ve torununu alsın Türkiye’ye getirsin, adalete teslim etsin." diye konuştu. 

Sonraki Haber