Ölüme neden olan türlerinin hepsinde artış var!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2023 yılında enfeksiyon ve parazit kaynaklı ölüm sayısı, son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ölüme neden olabilen solunum yolu enfeksiyonlarının hepsinde artış olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Ceyhan:, "Ölümler daha çok viral ve bakteriyel enfeksiyonu kapsıyor. Şu anda Türkiye'de ölüme neden olabilen solunum yolu enfeksiyonlarının hepsinde artış var" dedi.

SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL DÜNYADA DA ARTIŞ VAR

TÜİK'in açıkladığı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre; 2023 yılında enfeksiyon ve parazit kaynaklı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı, son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. 2018'de enfeksiyon ve parazit kaynaklı hastalıklar nedeniyle 10 bin 854 kişi yaşamını yitirdi. 2023'te ise 9 bin 999'u erkek, 9 bin 592'si kadın olmak üzere toplam 19 bin 591 kişi hayatını kaybetti. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, söz konusu verilere ilişkin değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Ceyhan, "Ölümler daha çok viral ve bakteriyel enfeksiyonu kapsıyor. Dolayısıyla burada da her yıl biraz daha artış görüyoruz. Şu anda Türkiye'de ölüme neden olabilen solunum yolu enfeksiyonlarının hepsinde artış var. Sadece Türkiye'de değil, dünyadaki bütün ülkelerde ölüm artış hızı bu şekilde" diye konuştu.

"İNSANLAR DAHA AZ AŞI YAPTIRMAYA BAŞLADI"

Aslında bunun beklenen bir durum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ceyhan, "Çünkü pandemi döneminde solunum yoluyla bulaşan hastalıkları izolasyonlarla keserek; okulları, iş yerlerini kapatarak koruyucu önlemler aldık. Bu koruyucu önlemler, diğer hastalıkların sıklığını çok ciddi bir şekilde azalttı. Şimdi bu artışın iki nedeni var; birinci neden; 3 yıl boyunca insanları izole ederek solunum yolu enfeksiyonlarının insanlar arasında yayılmasını engelledik. Dolayısıyla insanlar bu hastalıkları geçirmedi, bağışıklık sistemleri de ona göre adapte oldu. Sonra birdenbire bütün önlemleri kaldırınca bu hastalıklar hızlıca yayılmaya başladı. İkinci neden ise bunların önemli bir kısmı aşı ile önlenebilen hastalıklardı. Özellikle pandemi döneminde aşı karşıtı grupların yaydığı yanlış bilgilerin son derece rahat bir ortamda yayılması ve buna müdahale edilmemesi sonucunda insanlar daha az aşı yaptırmaya başladı. Grip aşılarını yaptıran sayısı azaldı, kızamık, menenjit ve tüberküloz aşılarını yaptıranların sayıları azaldı. Bunların hepsi rakamlarla sabit; böyle olunca da çok ciddi ölümlere yol açabilen bu hastalıklar daha fazla görülmeye başladı" dedi.

GRİP VAKALARI SON 3 YILIN ÜZERİNDE 

Prof. Dr. Ceyhan, solunum yolu enfeksiyonlarında aşı yaptırmamaya bağlı ölümlerin gerçekleştiğini vurgulayarak, "Covid dünyada bitmiş değil, her ülkede belli sayıda görülüyor ve yeni yeni varyantlar da çıktıkça devam ediyor. Bir taraftan da bu seneki grip sayısı, son 3 yılın çok üzerinde. Kızamık sayısı ve menenjit sayıları arttı. Dolayısıyla aşı yaptırmamaya bağlı olarak enfeksiyon hastalıklarında ölümler oluyor. Devletin alacağı önlemleri sürekli konuşuyoruz. Aşılama oranlarının artırılması gerekir, aşı ile ilgili yalan bilgilerin bu kadar rahat yayılmaması gerekir" diye konuştu.

Solunum yolu enfeksiyonlarının yayılımının önlenebilmesi için alınabilecek tedbirlerden de bahseden Prof. Dr. Ceyhan, "Bu tür hastalıkların, özellikle Covid'in yayılımını önlemek için, pandemi zamanında olduğu gibi yurt dışından gelişlerde bir şikayet sorgulaması yapıp, şikayeti olanlardan bir örnek alınması gerekir. Bir aktif sürveyans yapıp, toplumda hastalıkların sıklığı konusunda tanı konulması gerekir. Bizde şu anda aktif sürveyans yok. Aktif sürveyans dediğimiz; kendiniz gidip, tarayıp, hastalığın sıklığını bulmaya çalışırsanız, o aktif sürveyanstır. Ama sadece sizi gören doktorlar tarafından hastalık sayısı bildirilirse, bu pasif sürveyanstır. Bizde çok pasif bir sürveyans yürütülüyor. Bu hastalıklar yok olmadı. Çok ciddi bir biçimde, özellikle yaz aylarında yurt dışından tatil için, turizm için gelen insanların sayısı arttıkça bu tip hastalıklar yurt dışından Türkiye'ye giriyor. Dolayısıyla risk gruplarına önerim; kalabalık ortama girdikleri zaman yanlarında hep maske bulundursunlar. Salgın sırasında çantamızda bir dezenfektan bulundurmak gibi bir alışkanlık edinmiştik. Bu alışkanlığı sürdürmek lazım. Salgınlar artık deprem gibi; bu son salgın değil. Daha yeni pandemiler yaşayacağız ama depremde olduğu gibi zamanını bilemiyoruz. Dolayısıyla insanların hayatını ona göre düzenlemesi lazım. Salgın her an çıkacakmış gibi hazırlıklı olmak lazım. Yakın temastan kaçınmak lazım. Bizim kültürümüzde olduğu için hep sarılarak selamlaşırız ama bu sakıncalı bir şey. Artık dokunmadan da selamlaşmayı öğrenmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber