Ortadoğu’da kimsenin cevabını bilmediği o soru…
Gazetecinin bir görevi olan biteni eğmeden bükmeden anlatmak ise bir görevi de tarihe tanıklık etmek ve belge bırakmaktır.
Bugünkü yazıyı biraz da tarihe kalacak olan belgelere bir katkı sunmak amacıyla kaleme alıyorum.
Tarih 26 Ekim 2023…
Günlerden perşembe…
HAMAS’ın İsrail’e yönelik saldırısıyla başlayan karşı atak 19. gününe girdi.
Dünya tam 19 gündür İsrail’in vahşeti de aşan ve artık bir katliama dönüşen operasyonlarına tanıklık ediyor.
Geride kalan süre içinde 6 bini aşkın Filistinli, İsrail’in kanlı katliamlarının kurbanı oldu.
HEDEF: HASTANE!
Bu yazı kaleme alınırken, Siyonist İsrail Devleti, 12 bin kişinin sığındığı Kudüs Hastanesi’nin boşaltılması için baskı yapıyordu. Şifa Hastanesi’nin ise çevresini bombalıyordu. Doktorlar, hastaneyi boşaltmayacakları ve sivilleri koruyacaklarını kameralar önünde şarkılar söyleyerek duyurdular.
Daha 10 gün önce Baptist Hastanesi’ni bombalayan İsrail, 800’ü aşkın masumu katletmişti.
Gözlerini kan bürüdüğü için daha büyük katliamlar yamaya hazırlanıyorlar.
İsrail’in katliamları sonrası 700 bini aşkın kişi Gazze’den Lübnan ve Mısır çöllerine doğru sürükleniyor.
Hastanelerde yakıt olmadığı için binlerce hasta ölümle burun buruna.
Tam anlamıyla bir soykırım girişimine tanıklık ediyoruz.
BİLİNMEYEN SON
Dünyanın gözleri önünde yaşanan bu insanlık dışı operasyonların ne zaman, nasıl ve nerede biteceğini hiç kimse bilmiyor.
Cevabını bilmediğimiz diğer bir soru ise şu:
İsrail, HAMAS’ı bahane ederek boşalttığı Gazze’ye tamamen el koyduktan sonra kendisine yeni hedef olarak nereyi seçecek?
İsrail’in ABD ve İngiltere destekli bu vahşeti nerede bitecek?
İsrail’in genişleme hayali nerede son bulacak?
Zira ABD’nin savaşı yaygınlaştırmaya çalıştığı gerçeği göz önüne alındığında vahşetin boyutlarının daha da artacağı ve Ortadoğu’nun tam anlamıyla bir kan gölüne dönüşeceği görülüyor.
HER GÜN YENİ BİR ÇİLE
Ajanslardan önümüze düşen bilgiler, Filistinlilerin her gün yeni bir sorunla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. 700 bini aşkın insan sürgüne zorlanmışken, salgın hastalıklar da hızla baş gösteriyor. Filistin’de 3 bin 150 salgın hastalık türünün ortaya çıktığı görülüyor.
Sözün özü:
Yukarıda özetlemeye çalıştığım bu barbarlık, İsrail ve ABD’nin Filistin topraklarındaki yer altı ve yerüstü zenginliklerine el koyma girişiminin yanı sıra Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek istediklerini de gösteriyor.
“Yeni Savaş Konsepti’’ne göre ise İsrail’i eleştirmek bile suç haline getiriliyor.
23 gazeteciyi katleden İsrail, hukuk ve kural tanımaz bir biçimde Filistin halkına saldırırken, bu haksız savaşı durdurabilecek herhangi bir gücün olmaması ise insanlığın umutlarını tüketiyor.