Otobüste taciz davasında Yargıtay'dan skandal gerekçe

Yargıtay, "otobüste taciz" davasında verilen hapis cezasını bozdu. Tacize uğradığını iddia eden kadının ses çıkarmaması ve tepki göstermemesi de bozma gerekçeleri arasında.

Ankara'da yaşayan bir kadın, dava dosyasında yer alan bilgilere göre, 2015 yılında işe gitmek isterken halk otobüsünde tacize uğradı.

Şikâyet üzerine Ankara Asliye Ceza Mahkemesi, sanığa 'basit cinsel saldırı'dan 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Temyiz için dosya Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi'ne gitti. Daire, davayı sanığın lehine bozdu.

Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, gerekçe olarak mağdur kadının ses çıkarmamasını, tepki göstermemesini gösteren Yargıtay'ın geçtiğimiz günlerde taraflara tebliğ edilen kararında özetle şöyle denildi:

"Tanık da bulunmuyor"

"Otobüste olduklan esnada sanık tarafından katılana (mağdur kadına) yönelik basit cinsel saldırı eyleminde bulunulduğu iddiasıyla yapılan yargılamada, sanığın atılı suçlamayı kabul etmemesi, (mağdurun) eylem sırasında sanığa herhangi bir şekilde tepki göstermemesi, kalabalık olduğu iddia edilen otobüste katılanın iddiasına ilişkin tanık bulunmaması, sıkışık ortamda gerçekleşen temasın yanlış anlaşılma ihtimalinin bulunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair (mağdurun) yan delillerle desteklenmeyen soyut iddiası dışında cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine."

İki üyeden karşı oy

Dairenin iki üyesi ise karara karşı oy kullandı. Karara muhalif üyelerin görüşü ise şöyle:

“Mağdur ile sanığın aynı otobüse bindiği, otobüs aşırı kalabalık olduğu için sanığın kapının önünde katılanın ise merdivende ayakta durdukları, bu sırada sanığın ön tarafı ile müştekinin sağ kalçasına sürekli sürtünmeye başladığı, sanığın bir eliyle tutunurken bir eliyle de cinsel organını mağdurun kalçasına sürttüğü, bunun üzerine katılanın sanığa 'ne yapıyorsun' diyerek tepki göstermesi üzerine sanığın biraz geriye çekildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkûmiyetine dair kararın onanması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz."

Sonraki Haber