Özeleştiriye de fırsat verilmeli, hukuken hesap da sorulmalı!

42 binden fazla insanımız büyük afette hayatını kaybetti.

Rakamlar istatistik gibi görünse de her birinin ardında nice hikâyeler var.

412 bin bağımsız bölüm/konut yıkıldı veya ağır hasarlı hale geldi.

Yapılacak ilk iş “canları” kurtarmaktı.

Hem devlet imkânları hem de sivil toplum kuruluşları bölgeye akın etti, kurtarılan canlarla beraber hepimiz sevindik.

Vefatlara üzüldük ve “kimliğine, inancına” bakmadık.

Kurtarılan herkese sevindik ve “mensubiyeti ne” diye bakmadık!

Türkiye budur!

Bilanço ortaya çıktıktan sonra şimdi özeleştiri yapmak gerekiyor.

Özeleştiri yapılmasına da fırsat verilmeli; amaç birilerini “karalamak” yahut bir diğerini “yüceltmek” olmamalı; bu “biri yahut diğeri” kim olursa olsun!

Sadece müteahhitlerden değil, buraları denetleyen kamu veya özel her kimse muhakkak hesap sorulmalı!

Bundan sonra yapılması gereken de hesabı baştan sormak!

Bakın, diğer yazılarımda da dile getirdim. TOKİ’nin bölgede yaptığı 133 bin 759 konutun biri bile yıkılmadı, hasar dahi almadı. Bunu “TOKİ’yi ve devlet kurumunu övmek” için yazmıyorum! Olanı yazıyorum. Demek ki yapılabiliyormuş!

TOKİ başarabiliyorsa diğer bina yapıcılar neden başaramıyor?

Bence bunun üzerinde durmak da fayda var!

“SİYASET”

İnsanımız “siyaset yapmamak” için gerçekten özel bir çaba harcadı. Herkes siyasi kimliğini bırakıp, ortaklaşmak için yüreğini ortaya koydu.

Üzülerek söylüyorum ki başta CHP olmak üzere bazı muhalefet partileri sınıfta kaldı!

Kemal Bey (sanki birileri seçimden kaçıyormuş gibi) durmadan “seçim yapılsın” vurgusu yaptı.

Bülent Arınç; “Seçim ertelensin” demiş!

Sayın Arınç, AK Parti’nin sözcüsü değil; biz de değiliz!

Hâl böyleyken Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Arınç adeta aralarında “siyasi toplar” çevirdiler.

Oysa Ankara kulisleri “seçim ertelensin” diye bir şey konuşmuyor. Herkesin ilk ve tek gündemi depremlerde yaraların sarılması!

“KENTSEL DÖNÜŞÜM”

Kentsel dönüşüm ne demek?

Riskli yapıların yıkılarak yerlerine güvenli yapıların yapılması demek!

Hâl böyleyken kentsel dönüşüm denince akla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve hükümet geliyorken buna karşı çıkanların “rant elde ediliyor” diyerek CHP’li siyasetçiler olduğunu biliyoruz.

Şimdi aynı siyasetçiler “Neden kentsel dönüşüm yapmadınız” diyor.

İşi detaylandırıp çokça örnekler verebiliriz; ama şimdilik ön bir bilgilendirmeyle yetinelim.

SON SÖZ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Mart ayında 20 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere ilk etapta toplam 270 bin ailemizi ev sahibi yapmak için bismillah diyeceğiz” dedi. “Yapamaz” diyen olmadı. Çokça eleştiriler yapalım, ama haydi hep beraber bu işi destekleyelim! İnsanımız için…!