Özgür Özel'den sahipsiz sokak hayvanları yasasına düzenleme çağrısı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Konya’da yaşamını yitiren Rana bebeği anımsatıp, iktidara sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin yasa üzerinde düzenleme yapma çağrısında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haftalık grup toplantısını gerçekleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin bir konuşma yaptı.
Özel, iktidara sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin yasada düzenleme yapma çağrısında bulundu.
"GELİN ŞU YASAYI DÜZELTELİM"
Konya’da yaşamını yitiren Rana bebeği anımsatan Özel, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini, veteriner hekimlerini çağıralım şu Meclis'te şu yasayı düzeltelim” dedi.
CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
SAHİPSİZ SOKAK HAYVANLARI
"Konya’da 2 yaşında Rana bebek sokak köpeklerinin saldırısıyla feci şekilde can verdi. Bugün de sabah Erzurum’da 10 yaşında Muratımız saldırıya maruz kaldı. O da yaralı.
Normalde bu iki olay CHP’li belediyelerde olsa ve bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içerisinde savrulur gider. Belediye hangi belediye olursa olsun, bu yasa yürürlükte olduktan sonra ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz.
Bu yasanın sokaktaki popülasyonu artıracağını söyledik. Saldırgan ırkların tespitinin imkansızlaşacağını söyledik. Götürdükleri ilk yasa al, götür, öldürdü. Kalbi olan kimse razı gelmeyeceği için ‘öldür’ kısmını kaldırdılar. Bu yasa al, götür ve ne yaparsan yap dediği için hem de bu kadar büyük ekonomik kriz varken, hayvan barınağı lazımken bunun da önünde engel. Yeni kısırlaştırma için köpekler toplanamıyor ve sokaktaki popülasyon artıyor.
Bu yasa ne hayvana ne insana sağlık, huzur verecek bir yasa değildir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini, veteriner hekimlerini çağıralım şu Meclis'te şu yasayı düzeltelim
BRÜKSEL ZİYARETİ VE AB İLE İLİŞKİLER
Avrupa Parlamentosu’nda sosyalistler ve demokratlar grubu tarafından davet edildik. Yaptığımız konuşma büyük bir dikkatle takip edildi. Suriye’den, Gazze’ye, Gazze’den Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşa kadar tüm meseleleri konuştuk. Çok yerinde önerilerde bulunduğumuz ifade edildi.
Ana mesaj Türkiye ile AB’nin ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğu. Onlara şunu hatırlattım; ‘Demiyor musunuz; keşke NATO’nun ikinci en büyük ordusu tam üyemiz olsun.’ Türkiye’nin kriterleri yerine getirmediği bir noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Hatanın büyüğü Türkiye’nin değil, 22 yıldır Türkiye’yi yöneten hükümetin.
AB de hata yaptı. Onları da anımsattık. Dedik ki; ‘Türkiye’yi çağdaş dünyanın dışına itmeyin. Türkiye'yi Trump'a, Putin'e itmeyin. Dışişleri Bakanı’nı Paris’e davet etmediniz yanlıştı, Londra’ya davet edildi doğru’ dedim.
SAĞLIKTA ŞİDDET
Türkiye’de sağlık çalışanları hak ettikleri değeri görmüyor. 70 binden fazla sağlık çalışanı şiddet mağduru olmuş. Sağlıkçılar pandemide, depremde cansiperane çalıştılar. Son beş yılda 15 bini aşkın hekim, yurt dışına gitti. Giden uzman gitsin, asistanla devam ederim diyen anlayış, yetişmiş 15 bin gencimizi Avrupa ülkelerini kaybettik. Hadi devam et bakalım asistanlarla. Ülkemizde hekim yetersiz. 14 Mart’ta aile hekimleri bir kez daha iş bırakma eylemi yapacaklar. Bu bir çığlık. Bu çığlığın duyulması lazım.
BELEDİYELERE YÖNELİK SORUŞTURMALAR
Belediye başkanlarımızı abuk subuk iddialarla içeride tutmaya devam ediyorlar. Beykoz Belediye Başkanımız, yoksula yardım için alınan peynirin hesabını veriyor. ‘Hoş geldin bebek’ paketi yüzünden soru soruyorlar, tutuklama yapıyorlar. 67 bin lira para hareketi bulmuşlar… Alaattin Köseler demiş ki; ‘Almadım.’ Bir bakmışlar, giden para değil, gelen para."
“GELECEĞE DÖNÜK TERÖR ÖRGÜTÜ İCAT EDİYORLAR”
DEM Parti’nin heyetini genel merkezimizde ağırladık. Kürt meselesinde tarihsel tutarlılığa sahip bir parti olarak, tutumundan herkesin emin olduğu bir siyasi parti CHP’dir. Kürt sorunu, demokratikleşmeyle çözülmelidir. Bu Meclis’in çatısı altında çözülmelidir. Hem Alevilerin, hem Kürtlerin, hem de ifade özgürlüğüne ilişkin tüm sorunlarını çözecek bir demokratikleşme paketine ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.
Bir yandan belediyelere kayyum atayacaksın, hem de sonra bir başka taraftan bir başka açılım yapacaksın. ‘PKK’lıları belediyelere dolduracak’ diyorlardı, şimdi PKK terör örgütü olmaktan çıkacak anlaşılan, geleceğe dönük terör örgütü icat ediyorlar.
“KURTULMUŞ’UN SÖZLERİNDEN MEMNUNİYET DUYDUM”
Sayın Kurtulmuş’a bir çağrıda bulunmuştum. ‘Gelin tüm partileri, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözecek, önünü açacak ve Türkiye’nin zenginleşmesini de sağlayacak demokrasi yürüyüşünü başlatalım.’ Günü gelince devreye gireceğini ve bu konuda adımlar atacağını söylediği ifadelerinden memnuniyet duyduğumu söylemek isterim.
“SÜRECİ PARLAMENTO ZEMİNİNDE TAKİP EDİYORUZ”
Kişisel pazarlıklar olur mu, al-ver işleri yaparlar mı, oradan birileri kanar, kandırılır mı? Bunların hepsi bir yana; bu millet gerçek, sivil, demokratik bir anayasa yapma yetkisi verene kadar, mevcut anayasaya bile uymayanlarla anayasa masasına oturmayız. Biz süreci parlamento zemininde takip etmeye devam ediyoruz. Kimse bizden ne terörün bitmesinin önünde engel olmamızı beklesin, ne de başkasının planına ait olmamızı beklesin.
İstanbul’u kazanana, kendisini dört kez yenene, bir kez daha bu şansı vermemek için onu kuşatmaya çalışan, onu kuşatmak için suçsuz insanlara terör yaftası sürmeye çalışan ve kendi belediyelerindeki akılamaz yolsuzluklar ağı bir yana, kir tutmaz CHP’ye elindeki kiri bulaştırmaya çalışan anlayışa inat; biz sinmedik, susmadık. 23 Mart Türkiye’nin baharıdır."