Özgür Özel'e içeriden siyasi kumpas mı?

CHP içindeki CEHAPE'liler...

İktidarla muhalefet arasındaki “siyasi yumuşama yahut normalleşme” adımları, yerini yeniden tartışmalara bırakırsa bundan en büyük zararı Özgür Özel değil, “Türkiye siyaseti” görür.

Sayın Özel de siyaset yolunda kaybolup giden “Genel başkanlardan biri” olur.

Zirâ Özgür Özel yerel seçim başarısının tek başına müsebbibi olmadığını biliyor.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi isimler de “tek etkili” değiller.

Fakat Özel bir şey yaptı ve bu beklenmiyordu.

Çankaya, Beştepe, TBMM fark etmez; Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmek istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “görüşmek isteyen herkese kapısının açık” olduğu görüldü.

Yani bu yumuşama/normalleşme süreci sadece Özgür Özel’in değil Başkan Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin de karşılıklı adımlarıyla gerçekleşti.

Özel, CHP içindeki bir “tabuyu” yıktı.

“Devri sabık” niyetlerini unutturdu.

“Halkın seçtiği” lidere, “diktatör” demeyi bıraktı.

“Özgür Efendi” olmak yerine “Genel Başkan Özgür Özel” olmayı tercih etti.

18 yıl sonra Başkan Erdoğan’ın CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etmesine vesile oldu.

Bence bu durum, yerel seçimlerden çok daha önemli bir başarıydı. Çünkü yerel seçimi il ve ilçelerde “adaylar ve partiler” kazanıyor; ama iktidar-muhalefet görüşmeleri tüm Türkiye’ye büyük değer katıyor.

Birilerinin zannettiği gibi bu görüşmeler Devlet Bahçeli’yi rahatsız falan etmiyor.

Esas rahatsız olanlar CHP’de!

CHP içindeki CEHAPE’liler rahatsız, aslında onlar Özgür Özel’den de rahatsız olmaya başladı.

Acaba Özel bundan mı etkilenip birdenbire sertleşmeye başladı?

“Suç ortağı” ifadesi gerçekten bu görüşmeleri sekteye uğratmasa bile balta vurdu.

Yukarıda saydığımız tüm olumlu niyetler ve çabalar birdenbire yer ile yeksan olma noktasına geldi.

Bu ifadelere en çok “Özgür Özel’i egale etmeye çalışanlar” sevindi.

Bunca görüşmenin ve iktidar-muhalefet seçmen tabanındaki takdirin ardından Özel’in birdenbire Ak Parti ve MHP’yi “suç ortakları” olarak nitelemesi hayal kırıklığı oluşturdu.

Bu dil, Özel’e ait olamazdı, yahut Özel zaten bu dilden besleniyordu; sadece bir müddet kullanmamayı mı tercih etti?

Özgür Özel eğer sertleşirse kaybeder.

CHP içindeki birileri bunu istiyor ve maalesef Özgür Özel onlara kulak asmamak yerine sözlerini çok dikkate alıyor.

“ASLI BAYKAL’DAN ÖNEMLİ MESAJ”

Yazımı, CHP’nin kumpasa uğramış eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kızı ASLI BAYKAL'ın şu mesajıyla bitiriyorum:

“Özgür Özel Rahmetli Sinan Ateş cinayeti hakkında yorum yapıyor sürekli ya... 2010'da CHP’de kaset operasyonunu kimler yaptı, partiden kimler operasyonun içinde idi, operasyon sonrası kendisi ve ekibi niye yönetime geldi? O zaman genel başkan yapılan Kılıçdaroğlu tutmayınca Özgür Özel nasıl en üste geliverdi? Deniz Baykal’ın açtığı dava süreci ile niye hiç ilgilenmedi? CHP yönetimi,1 kere bile davaya niye temsilci göndermedi? Partinin 2. kez açılmasını sağlayan ve kaset kumpası yapılan genel başkan Rahmetli Deniz Baykal hakkında en ağır eleştirileri yapanlar niye CHP yönetiminde, CHP yönetimi her fırsatta Rahmetli Deniz Baykal’ı niye eleştiriyor, eleştirenlere niye sessiz kalıyor?

Önce bunları anlatsa, çözümlese de CHP’de neler oldu bir anlaşılsa, sonra diğer partilere karışsa...

Herkes kendi kapısının önünü temizlerse şehir pırıl pırıl olur”

SON SÖZ: Önemli olan “bir veya birkaç defa” yapmak değil, eğer iyilik yapıyor veya bir başarı sağlıyorsanız bunun “sürdürülebilir” ve “sürekli” olması çok daha önemlidir.