Korona virüsün yayılma hızı nasıl hesaplanır?

Prof. Dr. Onur Başer, ABD’de uygulanan sıkışıklık endeksinin İstanbul’da virüsün neden daha fazla yayıldığını net bir şekilde ortaya koyduğunu açıkladı. İstanbul’da yaşayan her birey bir kilometrelik alanda en az 17 bin kişiyle yaşıyor.

Küresel salgın haline gelen koronavirüsle (COVID-19) mücadelede tüm Türkiye’ye ‘Evde kal’ çağrıları yapılıyor. Riskleri en aza indirmek adına önlemler hız kesmeden devam ediyor.

"Korona virüsün yayılmasında sıkışıklık endeksine bakılmalı"

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli illerini en yoğun koronavirüs görülen şehirler olarak açıklanmasının ardından gözler İstanbul ve ilçelerine çevrildi.

ABD’de 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlayan sıkışıklık endeksiyle ilgili bilgiler veren MEF Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanlığı’nın yanı sıra Colombia ve Michigan Üniversitelerinde de misafir araştırma görevlisi olan Prof. Dr. Onur Başer, “Bir şehrin, bir ilçenin kalabalığına genelde metrekare başına düşen insan sayısına göre bakarız. Bu sayılar koronavirüs (COVID-19) gibi insan temasıyla yayılan pandemilerde doğru bilgiyi vermiyor. Bu tip durumlarda bakılması gereken ülkenin, şehrin ya da ilçenin sıkışıklık oranıdır. Bu endeks 2010 yılından beri ABD’de uygulanıyor, Newyork ve Losangeles arasındaki vaka sayılarının en önemli açıklayıcısı olarak gösteriliyor. Sıkışıklık endeksi dediğimiz şey ortalama bir insanın bir kilometrelik çevresinde kaç kişiyle yaşadığını gösteren sayıdır. Biz de bu endeksi Türkiye’deki iller ve ilçeler için uyguladık, İstanbul tabi ki en sıkışık şehir çıktı. Ortalama bir İstanbullunun 1 kilometrelik çevresinde 17.000 kişiyle yaşadığını hesapladık. İstanbul’u İzmir, Ankara ve Kocaeli takip ediyor zaten iller bazında vaka sayılarının açıklanmasının ardından bu sıralamalar doğrulanmış oldu” dedi.

39 ilçesi bulunan İstanbul’un 29 ilçesinin Newyork’tan bile yoğun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Onur Başer, Çatalca, Şile, Adalar, Silivri, Büyükçekmece, Beykoz, Sarıyer, Başakşehir, Arnavutköy ve Tuzla gibi yoğunluğu az olan ilçelerin diğerlerine oranla daha az risk taşıdığını söyledi. Başer, örnek olarak verdiği Çatalca’da bir kişinin kilometre başına 408 kişi ile yaşadığını belirterek, çalışmalarını aynı zamanda İzmir ve Ankara için de genişlettiklerini iletti.

Sıkışıklık endeksi düşük ilçelerde de önlemler üst düzeyde

Prof. Dr. Onur Başer’in araştırmasında sıkışıklık endeksi düşük ilçeler arasında çıkan Tuzla, önlemlerini en üst düzeyde tutuyor.

Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Sahada devam eden ilaçlama, dezenfekte, yıkama çalışmalarıyla beraber kararlılıkla sürdürülen kontrol ve denetimler neticesinde Tuzla’nın risk seviyesi en düşük ilçelerden birisi olarak ulusal medyada yer alması, tüm ekiplerin özverili çabalarının neticesidir.

Öte yandan devam eden kültür, sanat, eğitim benzeri çalışmaları kapsayan etkinliklerin e-belediye uygulamalarıyla sosyal hayata yansımasıyla da günlük hayatımızda da en az etkilenen ilçelerden birisi olduk. Bugüne kadar hep önce insan diyerek çalıştık. Güçlü altyapımızı halkımız için seferber ettik. Bu süreci hep beraber atlatacağız. Hemşerilerimizden evlerinde kalarak bizlere desteklerini sürdürmesini istiyoruz. Biz sizin için her yerdeyiz” sözleriyle evde kalma mesajını da yinelemiş oldu.

Sonraki Haber