Saraybosna'da, "Bosna Hersek-Türkiye Medya Forumu" düzenlendi

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) koordinesinde "Bosna Hersek-Türkiye Medya Forumu" yapıldı.

Başkentte bir otelde düzenlenen forumda konuşan Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Emre Gençtuğ, iki ülke arasında çok iyi ilişkiler bulunduğunu, Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin 1 milyar dolar seviyesine ulaştığını söyledi.

FETÖ konusu başta olmak üzere terörle mücadele alanında işbirliğinin artırılması gerektiğini dile getiren Gençtuğ, şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizden daha fazla yatırım alabilmek için Bosna Hersek'teki yatırım ortamında iyileştirmeler yapılması ve firmalarımızın özellikle ham madde temininde yaşadıkları sorunların giderilmesi gerekiyor. İki ülke arasındaki imzalanması teklif edilen anlaşmaların, Bosna Hersek tarafındaki onay süreçlerinin hızlandırılmasını bekliyoruz. Çeşitli alanlardaki bu anlaşmaların imzalanmasının ilişkilerimize ayrı bir ivme kazandırabileceğini düşünüyoruz."

Gençtuğ, her platformda destek verdikleri Bosna Hersek'in toprak bütünlüğünün korunması ve ülkede 1992-1995'te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması'nın tam anlamıyla uygulanmasını desteklerini vurguladı.

Samimi gayretlerine rağmen Türkiye hakkında Bosna Hersek medyasında bazı asılsız ve yanlış algı girişimlerine zaman zaman rastladıklarına işaret eden Gençtuğ, şöyle devam etti:

"Bu tür yanlı haberler, kimi zaman art niyet taşıyabildiği gibi kimi zaman da sadece bilgi eksikliğine dayanıyor. Bosna Hersek'te görev yaptığım son bir senede dikkatime gelen ülkemiz hakkındaki bazı yanlış algılamalara şu örnekleri verebilirim; 'Türkiye'nin Balkanlar'a kötücül etkide bulunan dış güçler arasında yer aldığı' iddiası. Genelde, Rusya ve Çin bağlamında dile getirilen bu tanımlamada zaman zaman ülkemizin adının da zikredildiğini görüyoruz.

Öncelikle belirtmek isterim ki; Türkiye, Balkanlar'da bir dış aktör değildir, tarihi ve coğrafi olarak kendisi de bir Balkan ülkesidir. Türkiye'nin Balkanlar'da barışın, istikrarın ve refahın korunup geliştirilmesinden başka hiçbir gündemi yoktur. Bölgenin güvenliği açısından kilit önemde gördüğümüz Bosna Hersek'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü de yüksek sesle savunmaktayız."

"TÜRKİYE, 11 TEMMUZ'UN 'SREBRENİTSA SOYKIRIMI ANMA GÜNÜ' OLMASI ÇABALARINI DESTEKLEMEKTEDİR"

Gençtuğ, "Türkiye'nin, Bosna Hersek'i Batı'dan uzaklaştırdığı" iddiasıyla da karşılaştıklarını ancak Türkiye'nin Bosna Hersek'in Avrupa Atlantik Entegrasyon sürecini başından beri savunduğunu dile getirdi.

Bosna Hersek'in, Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecini desteklediklerini belirten Gençtuğ, şunları ifade etti:

"Türkiye'nin Bosna Hersek'te belli kesimlere ve partilere daha yakın durduğu iddiası var. Türkiye, Balkanlar'daki tüm ülkelerle ve etnik gruplarla iyi ilişkilere, samimi ve yapıcı diyaloglara sahiptir. Buna çok etnikli bir yapıya sahip olan Bosna Hersek de dahildir. Türkiye'nin farklı kesimlerle tesis ettiği güven ortamı diğer ülkelerce de takdirle karşılanmaktadır.

'Türkiye'nin Sırbistan'a daha fazla yatırım yaptığı argümanı', Türkiye'nin bölgedeki tüm ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirme çabası mevcuttur. 2005-2021 döneminde resmi kalkınma yardımları verilerine baktığımızda, ülkemizin Bosna Hersek'e Sırbistan'dan 7 kat fazla kalkınma yardımı yaptığını görüyoruz."

Gençtuğ, "Türkiye'nin Srebrenitsa soykırımını tanımadığı" iddiasını absürt ve yanlış bulduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı'mızın, 11 Temmuz'da Srebrenitsa soykırımının 28. yılı anma töreni vesilesiyle yayımladığı mesajı dikkatle okumalarını tavsiye ederim. Ayrıca TBMM'deki tüm siyasi partilerin, Srebrenitsa soykırımını tanıyan ortak bir deklarasyon yayımladıklarına da dikkati çekmek isterim. Türkiye, 11 Temmuz'un BM Genel Kurulunda 'Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü" olarak kabul edilmesine yönelik çabaları da desteklemektedir."

Bosna Hersekli gazetecilerin, Türkiye'yi ilgilendiren tüm konularda Büyükelçilik bünyesinde bulunan İletişim Müşavirliği ile irtibata geçebileceğini söyleyen Gençtuğ, Anadolu Ajansı (AA) ve TRT'nin Bosna Hersek'teki varlığının da iki ülke medyası arasında önemli bir köprü işlevi gördüğünü dile getirdi.

GAZETECİLER, İKİ ÜLKE BASININDA GERÇEKLERİN DOĞRU YANSITILMASI KONUSUNDA FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNDU

YEE Başkan Yardımcısı Abdullah Kutalmış Yalçın, kurumlarının Bosna Hersek'te Türk dilini, kültürünü, sanatını ve tarihini anlatmak için birçok proje gerçekleştirdiğini söyledi.

Türkiye ve Türk insanıyla bağ kuran dost insan sayısını artırmaya çalıştıklarını vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:

"Bosna Hersek özelinde baktığımız zaman, eğitim ve kültür diplomasisi bağlamında Saraybosna'da, Fojnica'da ve Mostar'da şubelerimizin desteğiyle şu an 'Tercihim Türkçe Projesi'ni hayata geçirmek suretiyle devlet okullarında 7 bin öğrenciye ulaştığımızı hatırlatmak istiyorum. Saha çalışmalarıyla şu an Türkçenin devlet okullarında resmi müfredata girmesini ve öğrencilerin Türkçeyi seçmeli yabancı dil olarak tercih etmesini sağlamıştır."

Toplantılar kapsamında gazeteciler, Bosna Hersek ile Türk basını arasında işbirliğini artırmanın yolları ve iki ülke basınında gerçeklerin doğru yansıtılması konusunda fikir alışverişinde bulundu.

Programda, Saraybosna Eğitim Müşaviri Faruk Berat Akçeşme, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Bosna Hersek Koordinatörü Erdinç Işık, YEE Saraybosna Müdürü Mehmet Akif Yaman da kurumlarının faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Foruma, AA Türkiye Dış Haberler Müdürü Gamze Türkoğlu Oğuz'un yanı sıra Türkiye'de faaliyet gösteren gazete ve televizyonların temsilcileriyle Bosna Hersek'te faaliyet gösteren basın kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Sonraki Haber