Seçil Erzan davasında Denizbank için takipsizlik kararına itiraz edilmişti: Üst mahkemeden ret geldi
İçlerinde ünlü futbolcuların da olduğu 19 şube müdürünün Seçil Erzan tarafından dolandırıldığı iddiasına ilişkin soruşturmada savcılığın ‘Bankacılık zimmeti’ yönünden vermiş olduğu takipsizlik kararına yapılan itirazlara üst mahkeme tarafından red geldi.
Futbol dünyasını sarsan yüksek kâr vaadiyle fon dolandırıcılığı...
Denizbank eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan, aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan ile iş adamlarının da bulunduğu 19 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdı.
Olayın basına yansımasının ardından başlayan soruşturmada neredeyse her gün yeni bir detay gün yüzüne çıkıyor.
SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERMİŞTİ
Son olarak 'Fatih Terim Fonu' olarak da anılan davada, Seçil Erzan ve banka yöneticilerinin arasında bulunduğu 11 şüpheliyle ilgili "Bankacılık zimmeti" yönünden yürütülen soruşturmasına savcılık takipsizlik kararı vermişti.
Savcılığın 19 Ekim 2023 tarihindeki takipsizlik kararında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) yazılı başvuru şartının gerçekleşmediği belirtilerek şüpheliler Seçil Erzan, Hessam Al Qassım, Shyayne Nelson, Bjron Lenzamann, Ahmed Mohammed Aqil Qassim Lqassım, Aazar Ali Khwaja, Burcu Çalıklı, Derya Kumru, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu ve Denizbank A.Ş, yönünden "Bankacılık zimmeti" bakımından kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmişti.
İTİRAZDA BULUNULDU: REDDEDİLDİ
Bunun üzerine bazı şikayetçilerin avukatları tarafından, zimmet suçundan verilen takipsizlik kararına itirazda bulunuldu.
İtirazı değerlendiren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği bu talebi reddetti.
Kararda, Seçil Erzan'ın arasında bulunduğu 7 sanık hakkında "Nitelikli Dolandırıcılık", "Özel Belgede Sahtecilik" suçlarından dava açılarak cezalandırılmalarının istendiği hatırlatıldı. 19 Ekim 2023'te savcılığın zimmet suçu yönünden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdiği belirtilerek 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 162/1. maddesinde savcılığa yazılı başvuruda bulunulması koşulunun bulunduğu ve bunun muhakeme şartı niteliğinde olduğu vurgulandı. BDDK'nın "Kanunun 162. maddesi kapsamında yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına" dair yazısı karşısında muhakeme şartının gerçekleşmediği ve itirazların yerinde olmadığı kaydedildi.