Son dakika haberi: AB'den Putin ve Lavrov'a yaptırım: Mal varlıklarının dondurulmasına karar verildi

Avrupa Birliği (AB) yetkilisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Avrupa'da bulunan mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı.

Moskova'ya karşı yaptırımların detaylarını görüşmek için Brüksel'de bir araya gelen Avrupa Birliği (AB) temsilcileri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Avrupa'daki varlıklarını dondurmaya karar verdi.

Bilgiyi bir AB yetkilisi verdi. Bir AB yetkilisi de bu açıklamadan kısa süre önce Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'ya, Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından yeni üçüncü yaptırım paketini hazırladığını söylemişti.

Adının açıklanmasını istemeyen AB yetkilisi, "Olabildiğince hızlı bir şekilde bu adımı atmaya çalışacağız" diyerek yeni yaptırımların da Rusya'nın finans ve enerji sektörünü hedef alacağını belirtmişti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, AB'nin bugün içerisinde Putin ve Lavrov'un AB'deki banka hesaplarının dondurulacağını duyurdu.

Almanya Büyükelçisi Schulz: Rusya’ya sert yaptırım paketi yolda

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırına ilişkin açıklama yapan Almanya Büyükelçisi Jürgen Schulz, "Rusya'ya karşı en sert yaptırımlardan oluşan kapsamlı bir paketi yola koyacağız. Rusya'ya yönelik yaptırımlar, yükselen fiyatlar ve düşen borsalar Almanya'ya ve Türkiye'ye de yansıyacaktır" dedi.

Almanya Büyükelçisi Jürgen Schulz, bugün İstanbul Almanya Başkonsolosluğu´nda basın mensuplarına Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına ilişkin toplantı düzenledi. Saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Schulz, "Rus hükümeti, Ukrayna'ya yönelik askeri saldırı ile dünyanın gözleri önünde uluslararası düzenin ve uluslararası hukukun en temel kurallarını eşi görülmemiş bir şekilde çiğnemektedir. Rus hükümetinin bunu bir 'barış koruma' misyonu olarak tanımlaması, Birleşmiş Milletler Sözleşmesini saptırıyor. Belarus'un da buna katılması utanç vericidir" ifadelerini kullandı.

'Putin, Ukrayna'nın var olma hakkını açıkça sorguluyor'

Tek taraflı saldırı yolunu Rus hükümetinin tek başına seçtiğini belirten Schulz, "Bu tek taraflı saldırı yolunu Rus hükümeti tek başına seçmiştir. Ne Ukrayna, ne NATO, ne de başka biri bu şekilde kan dökülmesini haklı çıkaracak hiçbir adım atmamıştır. Başkan Putin, tarihi gerçekleri çarpıtarak, Ukrayna'nın var olma hakkını açıkça sorguluyor. NATO'nun, Rusya'nın etrafını sardığı ve bu adımı atmaya zorladığı iddiası kaba bir yalandır. Putin'in iddia ettiği gibi doğu Ukrayna'da soykırım yok" ifadelerini kullandı.

 'Rus hükümeti görüşme tekliflerimize yanıt vermedi'

Rusya'daki bu krize diplomatik yollarla barışçıl bir çözüm bulmak için son aylarda bütün yolları denediklerini ifade eden Schulz, "Rus hükümeti görüşme tekliflerimize yanıt vermedi" dedi.

'Rusya'ya karşı en sert yaptırımlardan oluşan kapsamlı paketi yola koyacağız'

Schulz, "AB çerçevesinde, NATO bünyesinde, G7 çerçevesinde ve tabii ki Ukrayna ile yakın koordinasyon içinde olacağız. Rusya'ya karşı en sert yaptırımlardan oluşan kapsamlı bir paketi yola koyacağız. Güvenliğimizi ve müttefiklerimizi güçlendireceğiz" diye konuştu.

 'BM sözleşmesi'nin ilkelerinin ihlal edilmesi kabul edilemez'

Bugün söz konusu olanın sadece Avrupa olmadığını belirten Schulz, "Dünyadaki hiçbir ülke, başkalarının, kendilerinden daha güçlü olan komşusu istediği için, egemenliğinin ele geçirilmesini kabul edemez. Uluslararası toplum, başta kuvvet kullanma yasağı olmak üzere Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin ilkelerinin haksız şekilde ihlal edilmesini kabul edemez" dedi.

Schulz, "Türk hükümetinin, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni ve AGİT'in temel ilkelerini korumaya bizim kadar bağlı olduğu ve bu saldırganlığa bizimle birlikte karşı çıktığı için minnettarız. Türkiye ile Almanya bugün de Rusya'nın Ukrayna'ya uluslar arası hukuka aykırı bir şekilde saldırısını birlikte kınıyorlar" diye konuştu.

'Rusya'ya yönelik yaptırımlar Almanya ve Türkiye'ye de yansıyacaktır'

Saldırının ekonomik getirileri hakkında da açıklama yapan Schulz, "Rusya'ya yönelik yaptırımlar, yükselen fiyatlar ve düşen borsalar Almanya'ya ve Türkiye'ye de yansıyacaktır. Şimdi bu konuya kararlılıkla sahip çıkmazsak daha da yüksek bedeller ödeyeceğiz. Bizim için BM Sözleşmesi, refah ve barış içinde yaşamanın temelini oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber