Neslican Tay hayatını kaybetti
Sosyal medyada kansere karşı verdiği mücadeleyle tanınan Neslican Tay hayatını kaybetti.
Bir bacağını kaybetmesine neden olan kansere karşı mücadelesiyle milyonların sevgisini kazanan Neslican Tay yoğun bakıma kaldırılmıştı.
20 Yaşındaki genç kız yaşam mücadelesini kaybetti.
Yoğun bakımda tedavi gören ve Twitter’da binlerce kullanıcının yardım kampanyası başlattığı Tay, dördüncü kez yakalandığı kansere yenik düştü.
Tay ile ilgili hastaneden bir açıklama yapıldı.
Tedavi gördüğü hastaneden açıklama yapıldı
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı, yaptığı yazılı açıklamada, Neslican Tay'ın, 6 Eylül'de, uzun süredir mücadele ettiği "yaygın tutulum yapmış malign mezenşimal tümör"e bağlı artmış olan semptomları nedeniyle hastaneye müracaat ettiğini belirtti.
Tay'ın durumunun ağırlaşması üzerine 15 Eylül Cumartesi günü yoğun bakıma alındığını kaydeden Yiğitbaşı, "Ancak süreç içerisinde gelişen çoklu organ yetmezliği nedeniyle bugün saat 21.20'de kendisini kaybettik. Allah'tan rahmet, tüm sevenlerine sabırlar dileriz." ifadelerini kullandı.
Genç kadının ölümü sevenlerini yasa boğdu.
Neslican Tay kimdir?
Neslican Tay, 1998 yılında Bursa'da doğdu. Neslican Tay ilköğretim ve lise eğitimini Rize'de tamamladı. Üniversite sınavına iki hafta kala kansere yakalandığını öğrendi, araya tedavi süreci girdiği için eğitimine ara vermek zorunda kaldı.
Kanserle mücadele ederken bir yandan da eğitimine devam etmek isteyen Neslican Tay, Bahçeşehir Üniversitesi'nde psikoloji eğitimi görüyordu. 2018 yılında kanser nedeniyle bir bacağını kaybeden ve kendisine 'Demir Kadın' diyen Neslican Tay, verdiği röportajda söylediği "Bacağım yok ama yaşam sevincim var!" , "Bacağımın kesilmiş olmasının hayatımı etkilemesine izin vermeyeceğim. Ben bir bacaktan ibaret değilim ki... Çok daha fazlasıyım!" sözleriyle binlerce insana umut olmuştu.
Neslican Tay 20 Eylül Cuma günü yaşamını yitirdi.
Neslican Tay, yoğun bakıma alınmadan bu mesajı paylaşmıştı:
"Bu yaşadığım kaçıncı nüks ya da metastaz sayamıyorum. Ciğerlerim zaten berbat durumdalar. Benim tümörün en iyi kemoterapi ile durdurulabiliyormuş .O yüzden kemoterapi almaya başlayacağım. Bunu kabul etmem çok zor oldu. Çünkü gerçekten iyileşeceğime çok inanıyorum. İyileşmeyeceğime bir gün bile düşünmüyorum ama iyileşirken bu kadar acılı olması beni çok yıpratıyor. Saçlarımı kaybetmek, yaşam kalitemin düşmesi, özgürlüğüm vesaire kemoterapinin getirdiği bir sürü acı şey var maalesef. Bunları yaşamak gerçekten istemiyorum ama onunla savaşmak için, bu hayatta kalmak için bunu yapmam gerekiyorsa kemoterapiye alacağım ve o şekilde devam edeceğim.
Konuştuğumda bile sesim gidiyor zaten. Bir ciğerim resmen çalışmıyor tümörler yüzünden. ’Bu kadar ileriye gidemezsin. 2 adım attığımda nefesimi kesemezsin. Sen nesin, kimsin de benim vücudumu, benim hayatım bu kadar etkiliyorsun. Madem beni bu kadar etkiliyorsun alıyoruz kemoterapiyi ve paşa paşa seni öldürüyoruz’ dedim. Çünkü bunu yapmak zorundayım, savaşmak zorundayım, onu yenmek zorundayım. Çünkü gerçekten bu hayatta kalmak istiyorum. Çok acılı olacak yine bir sürü şey yaşayacağım hiç umurumda değil ben hayatta kalmayı, yaşamayı çok fazla istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ağlarken çok çirkin oluyorum benim gözyaşım akmamalı."