Son dakika! Seçim tarihi öne çekilecek mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mevsim şartlarına bağlı olarak öne çekilebilir
Son dakika haberleri... Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. 18 Haziran seçim tarihinin öne çekilip çekilmeyeceğiyle ilgili konuşan Erdoğan, "Mevsim şartlarına bağlı olarak 2023 seçimlerini belki biraz öne çekebiliriz." ifadelerini kullandı. Öte yandan Şam'la görüşme konusuna da değinen Erdoğan, "Rusya-Türkiye-Suriye dışişleri bakanları üçlü görüşecek, daha sonra da liderler olarak bir araya geleceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Seçim tarihinin öne çekilip çekilmeyeceği ile ilgili değerlendirmeler yapan Erdoğan, Türkiye-Rusya-Suriye Zirvesi'ne ilişkin de önemli mesajlar verdi.
"Seçim tarihini öne çekebiliriz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle:
Sizlerle birlikte tüm milletimizin büyük umutlar ve heyecanlarla girdiği 2023 yılı inşallah hayırlara vesile olacaktır. Kuruluşumuzun 21,5 yılını ve iktidarımızın 20 yılını geride bıraktığımız şu günlerde yeni bir imtihanın da eşiğindeyiz. Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz. Milletin kurduğu, iktidara getirdiği ve her mücadelesinde yanında yer aldığı bir siyasi teşekkül olarak tarif ettiğimiz AK Parti'nin bu imtihanı da başarıyla geçmesini sağlamak öncelikle bizlerin, buradaki heyetin sorumluluğundadır.
Şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek istiyorum. AK Parti resmen kurulduğu 14 Ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar sadece girdiği her seçimi kazanmakla kalmamış milletimizin gönlündeki yerini de sürekli güçlendirmiştir. Bu gücün en müşahhas tezahürlerinden birini üye sayımızda görmek mümkündür. Kuruluşumuzun ardından girdiğimiz ilk seçim yılı olan 2002'de üye sayımız 400 binler seviyesindeydi. Bir sonraki seçim yılı olan 2007'de üye sayımız 1 milyon 350 bine yükseldi. Ardından 2011'de üye sayımız 4,4 milyonu buldu. 2015 yılında üye sayımız 9 milyonun üzerine, 2018 yılında 10 milyon sınırına çıktı. Yargıtay Başsavcılığı tarafından açıklanan kayıtlara göre 2023 yılına 11 milyon 241 bin üyeyle girdik.
Eksikleri tamamlayarak kısa sürede yargıtay rakamlarını birleştireceğiz.
Aradan geçen 21 yıla rağmen ilk günkü kararlılıkla çalışarak bu başarayı elde ettik. Bu eser ve hizmet yolcuğunda yaptıklarımızla milletimize verdiğimiz sözü tutmuş olmanın gönül huzuru içindeyiz. Ülkeyi yönetme emanetini teslim aldığımızda yogun ve kırgın ama aynı zamanda Türkiye biziz diyen bir millet bulmuştuk. AK Parti'yi kuruluşundan bu yana hep zirvede tutan sır işte budur.
AK Parti saflarına katılarak Türkiye Yüzyılı ahdimize katılan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Üye çalışmalarımızı ilk günkü heyecanla sürdürerek bu rakamı sürekli daha yukarı taşımaya kararlıyız. Dünyadaki ve bölgemizdeki her gelişme ister istemez ülkemizi de etkiliyor. Türkiye'nin diğer ülkelerden farkı hem bu etkinin olumsuzluklarını en aza indirecek altyapıya hem de krizleri avantaja çevirecek iradeye sahip olmasıdır. Ülkemizin makroekonomik görünümüne baktığımızda 2012, 2013, 2014 yıllarında gerçekten hedeflerine uygun bir zirve yaptığını görüyoruz. Demokraside sessiz devrimlerle milletimizin her kesiminin hak ve özgürlük taleplerini karşıladığımız, yaptığımız yatırımlarla asırlık ihmalleri giderdiğimiz, sergilediğimiz başarılı yönetimle ülkemizi hızla kalkındırdığımız bir dönemden söz ediyoruz. Milli gelirimizden enflasyona, faiz oranlarından büyük projelerin ritmine kadar her alanda tarihi bir yükseliş yakalamıştık. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz bu süreçte bir anda önümüze akılla, izanla, mantıkla, siyasi ve sosyal gerekçelerle açıklanamayacak hadiseler çıkmaya başladı.
Daha öncesindekinde işaretleri bir kenara bırakarak söylüyorum. Gezi olayları bahanesiyle önümüze konulan talepler bile tek başına alenen ve resmen Türkiye'ye dur ikazıydı. Biz bu resti görüp yolumuza devam edince 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişimiyle ülkenin meşru yönetimini devirmeye yönelik kumpaslar devreye sokuldu. Milletimizle birlikte bu kumpası da akamete uğratınca çukur eylemleriyle vatan topraklarının bütünlüğüne saldırdılar. Kahraman güvenlik güçlerimizle birlikte teröristleri açtıkları çukurlara gömünce sınırlarımızı ve şehirlerimizi hedef aldılar. Tehditleri kaynağında yok etme stratejisi ile yeni güvenlik konseptimizi hayata geçirerek ardı ardına yaptığımız harekatlarla bu oyunu da bozduk.
Ordu içine sızdırdıkları hainler vasıtasıyla başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimi de milletimizin sinesine çarpıp akamete uğradı. Yönetim sistemimizi değiştirerek mücadeleyi bir üst seviyeye çıkarmamız üzerine dünyada eşi benzeri olmayan ekonomimizi çökertme tehdidine maruz kaldık. Aldığımız tedbirler ve hayata geçirdiğimiz mekanizmalarla bu meseleyi de hal yoluna koyarken bu defa tüm dünyayı etkileyen krizlerin rüzgarı esmeye başladı.
COVID-19 salgınıyla başlayan süreç, uzunca bir süredir bizi köşeye sıkıştırmaya, sinsi yol ve yöntemlerle diz çöktürmeye çalışanların aslında ne kadar kırılgan bir siyasi, sosyal, ekonomik, güvenlik mimarisine sahip olduğunu gösterdi. Rusya-Ukrayna savaşıyla genişleyen kriz, gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi umursamadıkları, bunu korumak için her yola başvuracaklarını bir kez daha ispatladı.
Türkiye-Rusya-Suriye zirvesi
Bu sabah sayın Putin'le bir görüşmem oldu. Etraflıca Rusya-Ukrayna savaşını ele aldık. Bunun yanında neler bölgede yapabileceğimizi konuştuk. Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirdik. Suriye'deki gelişmeler, Rusya-Türkiye-Suriye olarak istihbarat, savunma bakanlarımızın Moskova'da bir araya gelişleriyle bir süreç başlattık. Ardından inşallah Dışişleri bakanlarımızı yine üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgedeki sükuneti, suhuleti sağlamak, bölgedeki barışı egemen kılmak.
Bugün yine, Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Tahıl koriforunu görüşeceğiz.
Rusya-Ukrayna savaşında izlediğimiz, dengeli siyasetle bölgedeki ateşin yayılmasını engelledik. Esir değişimine de vesile olan girişimimiz oldu.
Biz tüm bu çalışmalarımızı yürütürken, elbette sancıların üzerimize karabulut gibi çöktüğü günler oldu.