TCMB raporu: Bankacılık sermaye yapısı güçlü görünümünü koruyor
Son dakika haberine göre... Merkez Bankasının yayımladığı finansal istikrar raporuna göre, Türkiye'de bankacılık sektörü sermaye yapısı güçlü görünümünü koruyor.
Merkez Bankası finansal istikrar raporu yayınlandı. Yapılan açıklamada, "Bankacılık sektörü sermaye yapısı güçlü görünümünü koruyor" dendi.
Rapora göre, Türkiye'de bankacılık sektörü sermaye yapısı güçlü görünümünü koruyor. Yurtiçi makro ekonomik ortam bir miktar iyilesirken enflasyon ve cari dengeye yönelik riskler önemini korudu.
Yılın kalanında sıkı parasal duruşun etkisi belirginleşecek. Cari denge ve enflasyon görünümünde beklenen iyileşme makrofinansal istikrarı destekleyecek. Sıkı parasal duruş, dışsal ve geçici oynaklıklara karşı tampon işlevi görecek. Firmaların döviz pozisyonundaki iyileşme mali bunyelerinin kur gelişmelerine karşı dayanıklılığını artırıyor.
Cari işlemler dengesinde gözlenen iyileşme önümüzdeki dönemde de sürecek.
Finansal İstikrar Raporu'nda yer alan önsözde Kavcıoğlu, şunları söyledi:
"2020 yılında küresel ölçekte yaşanan koronavirüs salgınının seyrine dair belirsizlikler Finansal İstikrar Raporu’nun son sayısından günümüze kısmen devam etmiştir. Diğer taraftan sosyal izolasyon önlemlerinin kademeli biçimde hafifletilmesi ve döneme özgü genişleyici maliye ve para politikalarının desteği ile küresel iktisadi faaliyetteki toparlanma eğilimi korunmuştur. Türkiye ekonomisinde 2020 yılının üçüncü çeyreğiyle başlayan güçlü seyir iç ve dış talep ile desteklenmiştir. Sanayi üretimi kuvvetli bir seyir izlerken, salgın kaynaklı belirsizlikler ve kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle hizmetler sektöründe kaydedilen toparlanma görece sınırlı kalmıştır. Dış talepteki artış, altın ithalatındaki gerileme ve kredilerde finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kaydedilen yavaşlama ile cari işlemler dengesinde gözlenen iyileşmenin önümüzdeki dönemde de süreceği öngörülmektedir.
Salgına yönelik ekonomik tedbirlerle borçluluk seviyeleri 2020 yılından itibaren tüm dünyada artmaktadır. Bu dönemde ülkemizde de gerek hanehalkının gerekse reel sektörün borçluluk oranlarında artışlar olmuş, ancak söz konusu oranlar gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında ve görece düşük seviyelerde gerçekleşmeye devam etmiştir. Reel sektör firmalarının yabancı para pozisyonundaki iyileşme eğiliminin devam etmesi ve kısa vadeli yabancı para borç karşılama oranındaki kuvvetli seyir mali bünyelerinin kur gelişmelerine karşı dayanıklılığını artırmaktadır. Hanehalkı tarafında ise bireysel kredilerde salgın döneminde görülen artış, son dönemde yavaşlamıştır. Söz konusu eğilimin korunması, enflasyon ve cari dengenin sürdürülebilirliği ile makroekonomik ve finansal istikrar açısından önem arz etmektedir. Önümüzdeki dönemde kredi büyüme oranlarının gerilemeye devam etmesi beklenmektedir.
Bankaların ihtiyatlı karşılık politikaları, yüksek sermaye ve likidite tamponları ile güçlü bilanço yapısı sonucunda aktif kalitesi kaynaklı riskler yönetilebilir seviyede seyretmeye devam etmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmektedir. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.
Bu çerçevede, finansal istikrara ilişkin güncel durum ve görünümle birlikte küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmelere yer verdiğimiz Finansal İstikrar Raporumuzun 32’nci sayısının kullanıcılar için faydalı olmasını dilerim."