Son umutlarını zavallıca Cumhurbaşkanı’nın sağlık durumuna bağladılar
Seçimi kaybedince iyice delirdiler. Tahammül sınırlarınızı zorlayıp muhalif kanalların haber bültenlerine bakıyor musunuz hiç bilmiyorum. İzleyenleri de kendileri gibi ruh hastası ediyorlar. Seçim günü ve ertesi gün yaşanan 4-5 adli olayı, döndürüp döndürüp yayınlıyorlar. Sanki seçimi 2,5 milyon oy farkıyla kaybetmelerinin müsebbibi, bu münferit birkaç olay. Yazarlarından biri “Silah zoruyla kazanılan seçim” diye başlık bile atabiliyor.
Pasif agresif tepki seviyesine döndüler.
FETÖ’CÜLER HEDEF KİTLEDEKİ ŞİZOFRENİK RUH HALİNİ KULLANIYOR
Kadıköy’de bir kadıncağıza mikrofon uzatılmış, o da konuşuyor:
“Özellikle de kadınlar nasıl oy verdi bunlara. Özgürlüklerini kaybedecekler, bir daha oy kullanamayacaklar, adalara modalara gidemeyecekler.”
Adalara modalara ha!
Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.
Duruşuna sinen özgüvene bakılırsa kendini çok akıllı ve eğitimli sanıyor ama gerçek maalesef bunun tam tersi…
FETÖ bu ruh halini kullanıp kutsamakta ustadır. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynar. Her durumda tünelin sonunda ışık göründüğü umudunu vermek için tabii.
Bu yüzden hemen harekete geçtiler.
Önce Who nickli FETÖ’cü bir hesap paylaştı görüntüleri.
CHP’liler başta, tüm muhalif hesaplar arasında yıldırım hızıyla yayıldı. Herkes birbirine göndermekteydi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan makam aracına doğru yürürken çekilmiş ve özellikle de ayaklarına zoom yapılmış.
DOLAŞTIRILAN VİDEO VE “CUMHURBAŞKANI İYİ Mİ?” SORUSU
Bu FETÖ’cü hesabı takip etmediğim için görmemiştim ama dün akşam saatlerinden itibaren telefonuma adeta yağdı. AK Partili olanlar endişeyle “Durum nedir acaba?” diye soruyorlardı. Diğerleri de gizli bir sevinçle “Bak artık durumu hiç iyi değil” diye paylaşıyorlardı.
Ama öte yandan yurt dışındaki firari şerefsizler ordusu öylesine bitap ve çaresiz durumda ki onların da umutlarını yeşerterek ayakta tutacak bir enstrümana ihtiyaçları vardı.
Görmeyenler için biraz anlatayım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aracına doğru giderken biraz ayaklarını sürüyerek ve adımlarını dikkatle atarak yürüyordu.
Bu video ne zaman çekildi belirsiz.
Yakın zamanda mı hiç bilgim yok ama bir arkadaşıma da yazdım, bildiğim bazı şeyler var.
ERDOĞAN GİBİ BİR AY YAŞAYANLA İDDİAYA GİRERİM
Video Cumhurbaşkanı’nın bir rahatsızlıktan henüz kalktığı ve nekahet döneminde olduğu sırada çekilmiş olabilir.
Kendisinin bir bel rahatsızlığı olduğunu işitmiştim, çoğu kişide olduğu gibi ki bende de var.
Bırakın böyle bir rahatsızlığının olup olmamasını, hiçbir sıkıntısı bulunmayan bir insan bile onun performansının onda birini göstersin şapkamı çıkarırım.
Arkadaşıma da yazdım.
“Sen de günde 4 saat uyu, 8 saat ayakta kal, mitingden mitinge koş, saatlerce konuşup çene patlat ve 20 saat çalış, göreyim seni. Değil ayaklarını sürümeyi, yerlerde alçak sürüme yaparsın.”
Kendimden örnek verdim. Seçim gecesi saat 03.30’a kadar yayındaydım. Eve gelip yatmam 04.30’u buldu. Gün ışığında uyanan biri olduğum için 07.30’da kalktım. Yaklaşık 3-4 saat sonra tekrar yayına gittim. İki saat konuştum ve eve döner dönmez serilip kaldım. Ancak sekiz saat uykudan sonra kendime gelebilmiştim.
Herkes kolay sanıyor onun hayatını.
Bu zırvaları paylaşıp medet umanların Erdoğan gibi bir ay yaşayıp nasıl olduklarını görmeyi çok isterim doğrusu.
2009’DAN BERİ AYNI MUHABBET VE TAVSİYEM
Bu tür görüntüler ve fotoğraflar yayınlayarak şaibe yaratmaya devam edecekler, emin olabilirsiniz. Tavsiyem bu görüntüleri yalanlamak için olsa bile paylaşmamak. Çünkü zaten bunu amaçlıyor FETÖ’cü şerefsizler, şüyuu vukuundan beter bir durum ortaya çıksın diye. Yani gerçek olmayan bir şeyin dilden dile dolaşması, gerçek olmasından daha kötü ve daha zararlıdır.
İnanır mısınız, 13-14 yıldır sürüyor bu muhabbet. Ta 2009’da, ATV Haber Genel Yayın Yönetmeni olduğum sırada bir yemekte, yanımda oturan CHP’li hanım kulağıma eğilip, “Fuat Bey biliyor musunuz çok hastaymış Tayyip Erdoğan” dedi. Doğru olmadığını söyledim ama o kadar çok ısrarcıydı ki devam etti “Çok emin bir yerden işittim. Yürümekte güçlük çekiyormuş ve kolundan tutuyorlarmış” dedi. Sonunda patladım ve sesimi yükselterek azarladım:
“Hanımefendi boşa kürek çekiyorsunuz. Ancak seçimle ve kazanarak Erdoğan’dan kurtulabilirsiniz. Başka umutlara bel bağlayıp hayallere kapılmayın. Sonra büyük hayal kırıklıkları içinde yaşarsınız. Üç gün önce ATV’de kendisinin konuk edildiği canlı yayının moderatörüydüm ve zımba gibiydi. Gözlerime mi inanayım sizin saçma sapan sözde emin kaynaklarınıza mı?”
Afalladı ama ne söyleseniz faydasız.
Cumhurbaşkanı dâhil hepimiz birer faniyiz. Emri hak vaki olduğunda “Aa, bir dakika benim sıram daha gelmedi” diyemiyorsunuz. Kısacası kimse bilemez kimin, kimden önce bu dünyadan göç edeceğini…
Ancak 12 kez seçim kaybeden, 75 yaşındaki bir adamın peşinden gidecek kadar şuurlarını yitirenlerin, böyle bir ihtimale dört elle sarılabilmeleri, hakikaten patetik bir yansıma ve ben buna çok üzülüyorum.