Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'nin bu haftaki konuğu ünlü görsel sanatçı Ahmet Güneştekin: Rönesans'ın doğduğu Venedik'te 600 yıllık sarayın satın alım hikayesi nasıl doğdu?

Ünlü görsel sanatçı Ahmet Güneştekin, tv100’ün sevilen programı Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti’nin konuğu oldu. Güneştekin 1996-2003 yılları arasında yaptığı Anadolu gezileriyle sanatı Anadolu’nun bütününe yaydığını ifade etti. Güneştekin ayrıca Venedik’te 600 yıllık Palazzo Gradenigo sarayının satın alımının hikayesini de tv100 izleyicileriyle paylaştı.

tv100’ün sevilen programı Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti’nin bu haftaki konuğu ünlü görsel sanatçısı Ahmet Güneştekin oldu. Güneştekin sanatla geçen hayatının dönüm noktasını, ilk resim çalışmalarını, çocukluğundan unutamadığı hatıralarını ve hakkında merak edilenleri büyük bir samimiyetle yanıtladı.

AHMET GÜNEŞTEKİN'İN SANAT MACERASI NASIL BAŞLADI?

Ahmet Güneştekin'in programdaki açıklamalarından önemli satır başları:

"Kalabalık bir ailede büyüdüm. 7 kardeştik, çocukluğum tamamen Batman’da geçti. 1991’den sonra yerleşik olarak İstanbul’a geldim. Zaten bir Anadolu Gezileri dönemim var. 1996-2003 arasında, bu dönemde 81 vilayeti gezdim. Resim ve sanat olayı da yaptığım gezilerle ve sonraki programlarımla da atölye çalışmaları, resimler, sergilerle sanatı Anadolu’nun bütününe yaydım.

İLK RESMİ…

İlk resmim bir milat değil. Çocuk yaştan itibaren hep resim yaptım. Ailede bu konuda bir sürü büyüğüm olduğu için hatırlıyorum, 2-3 yaşından itibaren resmi yapmaya başlamışım. Annem, babam okumamasına rağmen şanslıydım, bizlerin okumamızı düşündükleri bir ortamda büyüdüm.

İlkokulda resim yapmak arkadaşlarıma zor gelirdi. Bana resimlerini yaptırırlardı, ben de en azından harçlığımı çıkartırdım. Hatta bir yıl sonunda resimle ilgili 4 ödül verildi okulumda. 4’üncülük yani mansiyon ödülünü ben almama rağmen ilk 3’e girenlerin de resimlerini ben yapmıştım. O gün bundan sonra hiçbir yarışmaya katılmama ve jüri üyesi olmama kararı (2-3’ünde istisnai olarak kendi kurallarımla katıldıklarım dışında) aldım.

HAYATINDAKİ DÖNÜM NOKTASI NEYDİ?

2003 yılına kadar sergi açmamıştım profesyonel olarak, ilk sergimi 38 yaşında açtım. Profesyonel yapmaya karar verdiğimde 6 yıl inzivaya çekildim ve Anadolu’yu gezmeye başladım. Nitekim süreç sonunda ilk sergimle gerçekten bütün sanat dünyasını şaşırtmıştım.

SANATTA ‘ÖLDÜKTEN SONRA DEĞERE BİNME GERÇEK Mİ?’

Sanat tarihinde eskiden büyük şanssızlıklar var. Bugün ise öyle değil. Bugün bir sanatçı keşfedilmezse kendi beceriksizliğidir. Tüm dünyayla çünkü iletişimi sağlayabiliyorsunuz.

Mesela Van Gogh… Onun şansızlığı Rönesans’ın kusursuz sanat yapan insanların hakimiyeti sonrasında kendisinin daha modernist bir yaklaşımla özgün bir dil yaratması. Sanatının anlaşılmasına maalesef olanak sağlamamıştır. Kardeşi sanatın içinde olmasına karşın böyle olmuştur. Bu örneğe en uygun kişi bu yüzden Van Gogh’dur.

GÜNEŞTEKİN’İN SIRADAKİ SERGİSİ NEREDE?

21 Şubat - 21 Nisan tarihleri arasında Ruzy Galeri’de yeni bir sergim olacak. Yeni bir galerinin açılması sanat adına yapılan adım çok değerli. İnsanlar daha yatırım olarak büyük işleri düşünebilirler ama sanat ülkemizde çok geçmişi olan bir yapı değil, 30-40 yıllık bir profesyonel geçmişi var 100 yıllık bir serüven aslında.

Ben de Türkiye’de çok fazla bir sanat galerisi açmıyorum aslında, mümkün olduğu kadar büyük projelerde yer alıyorum sadece. Burası için de galerinin tüm oluşma hikayesinde emeğim var.

(Güneştekin’in eserlerindeki ‘Şahmeran’ motifleri) Benim de çocukluğumun hikayesi Şahmeran. Annemin de yaptığı kilimlerde, etaminlerde vardı. Şahmeran Anadolu’da nazar boncuğu karşılığıdır. Aynı hikaye Yunanlılarda Medusa olarak vardır. Çok benzer hikayelerdir.

Biliyorsunuz tıbbın sembolü de yılandır. Aynı zamanda şifanın da bir simgesidir. Ben eserlerimde de doğadaki her şeyden etkileniyorum aslında. Her şeyin bir estetiği vardır… Çok karşıyım ama birçok canlı avlanarak sırf modada kullanılmak için. Doğadaki olması gereken estetiği kendi dünyası için yorumluyorlar.

Şimdi ise bu estetik suni olarak üretiliyor, canlıları yok etmeden de bu estetik oluşturulabiliyor. Tanrı dünyayı öyle estetik yaratmış ki sadece bakmasını bilmemiz gerekiyor.

AHMET GÜNEŞTEKİN KİMLERİ ÖRNEK ALIYOR?

Beni şimdiye dek birçok kişi etkiledi, tek bir kişi etkilemedi. Eğer siz kendinizi bir disipline hapsederseniz disiplinler arası geçişi yapamazsınız. Sanatın bir çerçevede hapsolmaması için mimariden müzikten, müziğin dallarından, farklı dillerinden de etkilenirsiniz. Bunların hepsinden faydalanırsınız ve yaptığınız sanata bu büyük bir katkı sağlar.

DÜNYANIN EN PAHALI ESERİ ŞU ANDA NEREDE?

Bir eser demek zor olur. Yakın zamanda Bacon’un ‘Freud Üçlemesi’ rekor fiyata satıldı. Leonardo’nun halen tartışılan bir eseri Katarlı bir aile tarafından çok ciddi rakamlara alındı. Bugün bir koleksiyon elde etmek istiyorsanız inandığınız çağdaş sanatçıların işlerinden almanız gerekiyor. Zamanla sizden sonraki kuşakların elinde değerlenme ihtimali vardır.

VENEDİK’TE 600 YILLIK SARAYIN SATIN ALIMININ HİKAYESİ NASIL DOĞDU?

Venedik dünyanın en ünlü sanat şehri. Dünyanın en ünlü bianeli orada yapılıyor. 365 gün kültür sanatın hakim olduğu şehir. Sanatla ilgili bütün insanların ziyaret ettiği yer, Rönesans’ın doğduğu coğrafya. Her sanatçının hayalidir, orada bırakın sergi açmayı bir eserinin sergilenmesini bile. Bu da sanattan kazanılan birikimlerle olur. Ayrıca o kriterlere uygun bir sanatçı olmanız gerekiyor. Orada yaşayan 2 sanatçının binası oldu, biri de bendim. 2 yıllık bir süreçle oldu. Değerinin 3’te 1 fiyatını alındı. Bu yıl restorasyonu yapılacak ve gelecek yıl Güneştekin Sanat Merkezi olarak Türkiye’nin İtalya’daki ilk kültür binası olarak hizmete girecek."

Sonraki Haber