Süleyman Askeri'den Hakan Fidan'a doğru "MİT"
Değerli dostlar, değerli okuyucular, bu haftaki yazımda dış ilişkiler ve MİT’in başarılı operasyonları ile ilgili tespitlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Bildiğiniz üzere MİT’in ilk kuruluşu olan Teşkilât-ı Mahsusa’nın ilk başkanı Süleyman Askeri’dir.
Kahraman bir Türk fedaisidir.
Tarihçesini burada anlatmayacağım ama merak edenler Süleyman Askeri, Eşref Sencer Kuşçubaşı, Yakup Cemil, İsmail Canpolat, Zenci Musa gibi kahramanlarımızı araştırabilirler.
Araştırmalıyız, okumalıyız, tanımalıyız ve tanıtmalıyız.
Değerli dostlar, Teşkilât-ı Mahsusa’dan itibaren sivil halk içinden vatansever, girişken, cesur vatan evlatları görev almışlar ve operasyonlarda yer bulmuşlardır.
Hiç umulmayan, akla gelmeyen kişiler teşkilatın çok önemli kahramanları olmuşlardır.
İstihbarat toplamanın yanı sıra operasyon yapma yetenekleri de her zaman olmuştur.
17-25 Aralık olaylarından hemen sonra Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ulaştırmak üzere hazırladığım dosyalar vardı. Yerine ulaştı mı ulaşmadı mı bilmiyorum ama içeriğinde şu hususa özellikle dikkat çekmiştim.
MİT’in kontrolü altında sivillerden oluşan bir ekibin, özellikle terör ile mücadele konusunda hem kamuoyu oluşturma hem lobi yapma hem de operasyonlarda kullanılmak üzere olması gerektiğini yazdım.
Bu ekibin özellikle eğitimli, donanımlı, zeki ve girişken kişilerden oluşması gerektiğini yazdım. Gerek yazılı ve görsel medyada gündem oluşturma, gerekse üniversitelerde lobi oluşturma, kişi iş adamı ise ticari faaliyetlerini yaparken yurt içi ve dışında gözlem ve araştırma yapmak gibi faaliyetlerde bulunulmalıdır.
Teşkilât-ı Mahsusa’dan, Süleyman Askeri’den itibaren hep böyle bir ekip olmuştur.
Sayın Hakan Fidan’ın, MİT’ten sonra Dışişleri Bakanı olması çok isabetli bir karardır.
Gittiği ülkelerdeki devlet başkanları ve bürokratların en özeline kadar hâkim olan bir Dışişleri Bakanı’nın görev yapması çok etkileyicidir ve isabetli bir karardır.
Elbette Sayın MİT Müsteşarı İbrahim Kalın’ın başarıları takdire şayandır.
Son zamanlarda PKK terör örgütünün sözde üst düzey yöneticilerinin etkisiz hale geldiğini, getirildiğini çok sık duyar olduk.
MİT Müsteşarlığı için Sayın İbrahim Kalın, harika bir karar, harika bir tercihtir.
Özellikle dış operasyonlarda, FETÖ ve PKK ile mücadelede yapılacak operasyonlarda, Suriye ve Libya da yapılacak gözlem ve araştırmalarda MİT’in kontrolü altında, Sayın Hakan Fidan ve ekibi ile irtibatlı bir sivil yapılanma olması harika olur diye düşünüyorum.
Elbette bu işin uzmanı Sayın Bakan ve Müsteşar’dır.
Fakat vatanını, milletini, devletini seven bir vatandaş olarak böyle bir yapının olmasının devlete çok fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Değerli dostlar, Suriye iç savaşı ilk başladığı yıllarda tüccar olarak gittiğim Suriye’de, yaptığım gözlem ve araştırmalar neticesinde edindiğim bazı bilgileri devletin ilgili birimleri ile paylaştığımda son derece değerli bilgiler olduğunu fark ettim. Özellikle El-Nusra ve PKK arasındaki ticari ilişki çok dikkatimi çekmişti!
Değerli okuyucular, özellikle yurt dışında bölgenin kültürüne ve diline hâkim olunca, diyalog kurduğunuz muhataplar bir istihbaratçı ya da bürokrat olmadığınıza kanaat getirince birçok konuyu sizinle paylaşabilir ve çok enteresan bilgilere ulaşabilirsiniz.
Demem o ki, Türkiye gibi jeopolitik konumu çok kritik olan bir ülkede bu tarz yapılar, tarihimizde olduğu gibi günümüzde de olmalıdır.
Sayın Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olması büyük şanstır.
MİT, Dışişleri Bakanlığı bağlantısı ve kontrolü altındaki bir yapılanma olması terör ile mücadele ve lobi çalışmaları açısından isabetli olacaktır.
Her şey güçlü Türkiye için.
Son sözüm malum,
Allah vatana, millete, zeval vermesin.
Vesselam…