Sümela Manastırı'nın kayıp hazineleri
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, TBMM’de soru önergesi vererek Sümela Manastırı’nın kayıp hazinelerinin akıbetini sordu.
Kaya, “Trabzonlular olarak, Sümela Manastırı’ndan çıkarılan ve dünya mirası olabilecek değerdeki eserlerin Trabzon’a geri getirilmesini istiyoruz ve Maçka ilçemizde kurulacak bir müze ile sergilenerek insanlığın hizmetine sunulması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Kaya, Devlet Arşivleri’nde yer alan kayıtlara göre; 1925 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Şükrü Saraçoğlu Başbakanlık’a yazdığı yazı ile Sümela Manastırı’nda define ve kıymetli bazı eşyaların çıkarıldığına dair hükümete ihbarda bulunduğunu hatırlattı. Kaya “Bu yazı üzerine o dönem Trabzon Vilayeti’nden ihbarın değerlendirilmesi istenmiştir. Trabzon Maarif Müdürü’nün başkanlığında konuyu incelemek üzere heyet oluşturulmuştur. Heyetin inceleme ve araştırmasında taş duvarlar arasındaki mahzende çok sayıda eşya, edevat ve el yazısı kitaplar bulunmuştur. Bunun üzerine çıkarılan bazı define ve kıymetli eşyaların Asar-ı Atika Nizamnamesi gereğince Ankara’daki müzeye götürüldüğü belirtilmiştir. Define halinde bulunan bu eserlerin akıbeti konusunda bugün net bir bilgi yoktur. Yine Sümela Manastırı’ndan alınan çok sayıda kitabın da Ankara’da bir kütüphanede olduğundan bahsedilmektedir” dedi.
Sümela'nın tarihine ışık tutacak altın ve gümüş eserler kayıp
Arşivde yer alan resmi yazışmalara göre define olarak söz edilen manastırda bulunan ve kayıt altına alınan eserleri sıralayan Kaya “Bir adet altın yaldızlı hızmayla kaplanmış bir taç, bir sandık içinde gümüşle altın yaldızlı, üzerinde Rusça yazılı mine ve taşlarla süslenmiş tabak takımı, 125 gram ağırlığında etrafı yeşil taşlarla süslü, etrafı işlemeli hac ve ayağı, 350 gram ağırlığında altın yaldızlı gümüş ayaklı kupa, sekiz adet üçer kilo ağırlığında yedi parça kupayla birlikte kaşık takımı, iki adet 250 kilogram ağırlığında kilise şeklinde kahve şeker kutuları, Bir kilo 600 gram ağırlığında gümüş sini, bir kg ağırlığında yedi parça gümüş tepsi, çok sayıda el yazması kitap bulunmaktadır. Bu define ve kıymetli eşyaların bugün nerede olduğuna dair net bir bilgi bulunmamaktadır. Biz Trabzonlular olarak, Sümela Manastırı’ndan çıkarılan ve dünya mirası olabilecek değerdeki eserlerin Trabzon’a geri getirilmesini istiyoruz ve Maçka ilçemizde kurulacak bir müze ile sergilenerek insanlığın hizmetine sunulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda, TBMM Başkanlığına verdiğim önerge ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanı’na Sümela Manastırı’ndan çıkarılan define ve kıymetli eşyaların akıbetini sordum” ifadelerini kullandı.
"Restorasyon sırasında define ve değerli eşya bulundu mu ?"
Ayrıca Trabzon ve Maçka ilçesi için turizm ve ekonomi açısından büyük bir önemi olan Sümela Manastırı’nda 2015 yılından bu yana restorasyon gerekçesiyle ziyarete kapatıldığını hatırlatan Kaya “Döneminin imkân ve olanaklarıyla 20 yıla yakın bir sürede inşa edilen Sümela Manastırı’nın günümüz teknolojisiyle 4 yıla yakın bir sürede restorasyonunun hâlâ tamamlanamaması kabul edilemez bir durum olmakla birlikte gerekçeleri de merak edilen bir konudur. Sümela Manastırı’nda 2016 yılında başlayan ve 3 yılı aşkın süredir devam eden restorasyon çalışmaları sırasında herhangi bir define veya değerli eşya bulunmuş mudur? 4 yıla yakın bir süredir ziyarete kapalı durumda olan Sümela Manastırı’ndaki restorasyon çalışmalarının bu kadar uzun sürmesinin sebebi nedir? Sümela Manastırı’nın tamamı ne zaman tekrardan ziyarete açılacaktır?” sorularını gündeme getirdi.
Kaya, ayrıca 1950’lerde NATO’ya girişimizle birlikte sahipsiz ve korumasız haldeki Sümela Manastırı’ndan o dönemde Amerikalı NATO askerlerinin kamyonlarla malzeme çıkardığı, hatta bu eserler arasında üzerinde üzüm ve asma figürlerinin bulunduğu kapıların olduğundan bahsedildiğini de hatırlattı.
Akademisyenler de benzer iddiaları gündeme getirmişti
Öte yandan aynı konuyla ilgili iddialar filmlere bile konu olmuş, bir süre önce de Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse de konuyu gündeme getirmişti. Köse, Sümela Manastırı’nın gerek mimari, gerekse fresklerinin tarihsel özelliği bakımından paha biçilemez bir yapıya sahip olduğunu hatırlatarak “Sümela Manastırı’nın 50 yıla yakın boş dönemi vardır. 1922 yılında başlayıp 1926 yılında biten nüfus mübadelesinden itibaren yaklaşık 1970’li yıllara kadar yani 50 yıla yakın manastır boş ve sahipsizdi. Bu dönemde Sümela Manastırı’ndaki tarihi eserlerin büyük bir kısmı yağmalanmıştır. Trabzon’da 1950’li yıllarda görev yapan ABD’li NATO askerlerinin Sümela Manastırı’na altı yüksek kamyonlarla çıkarak malzeme çıkardığını biliyoruz. Bölgedeki yaşlı insanlarla yaptığımız söyleşilerde bize bunu o günleri yaşayan insanlar anlattılar. Sözlü, kültürü yazıya geçirme çalışmalarımızda zaten bunlar da yayımlandı. Örneğin Sümela Manastırı’ndaki süslü üzüm asmalar şeklindeki oyma ahşap kapısı şu an ABD’de bir müzededir. Bazı eserleri İngiltere’deki müzededir. Manastırda bulunan el yazması kitaplarının bir bölümü Ankara’da medeniyetler müzesindedir en azından onlar kurtarılabilmiştir” bilgilerini paylaşmıştı.