Suriye'de muhalifler İdlib genelinde kontrolü ele geçirdi

Suriye’nin kuzeyinde rejim güçleriyle çatışan silahlı gruplar, 27 Kasım’dan bu yana İdlib’in doğusundaki ve güneydoğusundaki ilerleyişlerini sürdürüyor. Bölgede sabah saatlerinden itibaren yoğun çatışmalar yaşanırken birçok stratejik nokta, silahlı grupların kontrolüne geçti.

HAN ŞEYHUN YENİDEN ELE GEÇİRİLDİ

Silahlı gruplar, rejim güçlerinden 50’den fazla köyü geri alarak Han Şeyhun ilçe merkezinde de kontrolü sağladı. Bu ilerleme ile rejim karşıtı gruplar, İdlib genelinde hakimiyet kurmuş oldu. Han Şeyhun, daha önce Ağustos 2019’da Rusya destekli Esed rejimi tarafından ele geçirilmişti.

MAARRATÜNNUMAN DA MUHALİFLERİN KONTROLÜNDE

Günün erken saatlerinde İdlib’in en büyük ilçesi olan Maarratünnuman da rejim güçlerinden geri alındı. Bölge, stratejik konumu nedeniyle çatışmaların merkezi haline gelmişti. Muhaliflerin bu ilçeyi ele geçirmesi, rejim güçlerinin bölgedeki etkinliğini zayıflattı.

HAN ŞEYHUN’DAKİ KİMYASAL SALDIRI HAFIZALARDA

Han Şeyhun, 4 Nisan 2017’de Esed rejiminin gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısıyla dünya gündemine taşınmıştı. Bu saldırıda 100’den fazla kişi hayatını kaybetmişti. ABD (Amerika Birleşik Devletleri), saldırıya yanıt olarak 7 Nisan 2017’de Şayrat Askerî Hava Üssü’nü vurmuştu. BM (Birleşmiş Milletler) ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü, saldırının rejim tarafından düzenlendiğini doğrulamıştı.

REJİM GÜÇLERİNİN ATEŞKES İHLALİ

İdlib, 2015 yılından bu yana muhaliflerin kontrolünde bulunuyor ve rejimin sık sık hedef aldığı bölgelerin başında geliyor. Türkiye, Rusya ve İran arasında Mayıs 2017’de yapılan Astana toplantısında İdlib ve çevresi, gerginliği azaltma bölgesi ilan edilmişti. Ancak rejim güçleri, ateşkesi ihlal ederek diğer bölgeleri ele geçirmiş, yoğun saldırılar sonrasında yüz binlerce sivil Türkiye sınırına doğru göç etmek zorunda kalmıştı.

SOÇİ MUTABAKATI SONRASI SÜREN SALDIRILAR

Rusya ve Türkiye arasında Eylül 2018’de varılan Soçi mutabakatına rağmen rejim ve destekçileri, İdlib’e yönelik saldırılarını sürdürdü. Bu durum, bölgede sivillerin güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. İlerleyen süreçte çatışmaların daha da yoğunlaşabileceği ifade ediliyor.