Sürpriz faiz artışını yatırımcılar ve dünya basını nasıl karşıladı? Merkez Bankası’nın faiz artışı dünya basınında: Enflasyona karşı kararlılık işareti

Merkez Bankası’nın 750 baz puanlık faiz artışı, dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Yatırımcılar ve dünya basını, bu artışın TCMB'nin enflasyonu düşürme konusundaki kararlılığının bir yansıması olduğunu belirtti.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 25'e çıkardı.

Merkez Bankası'nın duyurusunda, söz konusu karara gerekçe olarak, yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret etmesi gösterildi.

ABD

ABD'li Bloomberg'in TCMB'nin güçlü adımına ilişkin haberinde, Türkiye'de faizlerin neredeyse son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktığı belirtilerek, karar sonrası liranın değer kazandığına ve Türkiye'nin risk priminin azaldığına işaret edildi.

Beklentilerin üzerindeki faiz artışının yeni ekonomi kadrosunun enflasyonu kontrol altına almak için daha agresif hamlelerden yana olduğunun ilk işaretini verdiğine değinilen haberde, son faiz artışının mayıs ayındaki seçimlerden bu yana üst üste üçüncü artış olduğu vurgulandı.

Haberde, Türk bankalarının hisselerinin, Ortodoks politikalara geri dönme vaadiyle ilgili güçlü bir sinyal gönderilmesi sonrası rekor seviyeleri gördüğü aktarılarak, Borsa İstanbul'da Bankacılık Endeksi'nin son 3 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 9,7'ye kadar yükseldiği kaydedildi.

The Wall Street Journal'ın haberinde de söz konusu artışın "hükümetin enflasyonu kontrol altına almak için yavaş hareket ettiği ve bunun ekonomiyi uzun vadede riske attığı" endişelerinin ardından geldiğine dikkati çekildi.

TCMB'nin, politika metninde "fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı kontrol altına alma" ihtiyacına atıfta bulunduğuna işaret edilen haberde, kararın ardından liranın dolar karşısında değer kazandığı ve devlet tahvili fiyatlarının yükseldiği bildirildi.

Merkezi ABD'de bulunan haber ajansı Associated Press (AP) ise "Türkiye Merkez Bankası, ekonomik değişimin bir başka işareti olarak büyük bir faiz artırımına gitti" başlığıyla bankanın faiz oranını 750 baz puan gibi "agresif" bir oranda artırarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde daha geleneksel ekonomi politikalarına dönüşün yeni bir işaretini verdiğini vurguladı.

Haberde, merkezi Londra'da bulunan Capital Economics'in "artışın yatırımcılara politika Ortodoksluğuna geri dönüşün yolunda olduğu konusunda güven vermek için uzun bir yol katedeceğini ve Türkiye'nin makroekonomik görünümü söz konusu olduğunda bunun bir oyun değiştirici olabileceği" değerlendirmesi aktarıldı.

FRANSA

Fransız haber ajansı Agence France-Presse (AFP), TCMB'nin "sürpriz" artış yaptığını başlığına taşırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in faiz kararı sonrası yaptığı "fiyat istikrarını sağlamanın öncelikleri olduğuna" yönelik ifadelerine atıfta bulundu.

AFP'nin haberinde, liranın faiz kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni ekonomi ekibine güven duyduğunu ifade etmesinin ardından dolar karşısında kazandığı değere vurgu yapıldı.

ALMANYA

Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt, TCMB'nin son hamlesiyle piyasaların güvenini yeniden kazanmak ve enflasyonu frenlemek istediğini vurguladı.

Bu adımın analistleri şaşırttığı belirtilen haberde, TCMB'nin tedbirinin TL'yi desteklediği kaydedildi.

Alman yayıncı Axel Springer SE'nin yan kuruluşu Business Insider, TCMB'nin, sert faiz artışıyla enflasyon ve TL'nin değer kaybına karşı mücadele verdiğini ifade etti.

Türkiye'nin yeni ekonomi ekibine işaret eden Business Insider'ın haberinde, Merkez Bankası'nın "enflasyonun düşürülmesi yolunda mümkün olduğunca hızlı ilerlemesi ve fiyat davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecine devam edeceğini" söylediği aktarıldı.

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberinde, faiz oranlarındaki beklenenden fazla artışa değinilerek, buna rağmen politika faizinin enflasyon oranının altında kaldığı anımsatıldı.

Gerçekleştirilen güçlü faiz artırımıyla Merkez Bankası'nın, enflasyonla mücadeledeki kararlılığının altını çizmeye çalıştığına işaret edilen haberde, TL'nin karar sonrasında değer kazandığı vurgulandı.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ise TCMB'nın şaşırtıcı bir hamleyle politika faizini önemli ölçüde artırdığını belirterek, "Artan enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etti ve mayıs ayı sonunda yapılan seçimlerden sonra benimsediği yeni para politikası rotasının altını çizdi." ifadelerine yer verdi.

İNGİLTERE

İngiliz Financial Times gazetesinin haberinde de TCMB'nin keskin faiz artışının, yıllardır uygulanan "alışılmışın dışındaki" politikalardan kararlı bir şekilde koptuğunu gösteren açık işaretlerden biri olduğu belirtildi.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın göreve gelmesinden bu yana faizlerin neredeyse 3 katına çıktığına işaret edilen haberde, en son faiz artışı kararının TCMB'ye 3 yeni başkan yardımcısı atanmasından bu yana atılan ilk adım olduğu vurgulandı.

Haberde, yeni başkan yardımcılarının mesleki ve akademik yeterlilikleri nedeniyle yatırımcılar tarafından "sıcak" karşılandığı ifade edildi.

Yeni ekonomi politikaların meyvelerini vermeye başladığına da değinilen haberde, alışılmadık derecede düşük seviyelere inen Merkez Bankası brüt döviz rezervlerinin arttığına ve son dönemde ülkeye gelen yabancı yatırımlara işaret edildi.

JAPONYA

 Japonya'nın en büyük ekonomi gazetesi Nihon Keizai Shimbun (Nikkei) haberinde ise TCMB'nın faiz artırımının enflasyondaki mevcut hızlanma nedeniyle piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğine yer verildi.

Seçimden sonra haziranda, eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı ve eski ABD Goldman Sachs çalışanlarından Hafize Gaye Erkan'ın TCMB Başkanı olarak atandığı hatırlatılan haberde, şunlar kaydedildi:

"Her ikisinin de piyasa odaklı olması nedeniyle yeni sistem altındaki Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarının yükseltilmesine öncülük etti. Temmuz sonunda 3 başkan yardımcısı da Ortodoks ekonomistlerle değiştirildi ve bu da beklenenden daha yüksek faiz artışlarını etkilemiş olabilir. Ayrıca, son birkaç yıldır ciddi şekilde erozyona uğrayan piyasa güveninin yeniden tesis edilmesine yardımcı olması da muhtemeldir."

Sonraki Haber