TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı'ndan yeni ekonomi açıklaması

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında asgari ücret, yeni ekonomi modeli, döviz, enflasyon, büyüme ve faiz konularında açıklamalarda bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında asgari ücret, yeni ekonomi modeli, döviz, enflasyon, büyüme ve faiz konularında açıklamalarda bulundu.

İşte Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları:

2021'de bütçe performansı çok iyiydi. Tüm dünyada bütçe açıklarının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Pandemi nedeniyle yavaşlayan ekonomik aktivite nedeniyle devletler harcamaları artırdı bu nedenle bütçe açıkları oldu.

Mali alanımız var, sosyal birtakım harcamalar için, mali destek sunabilmek için güçlü bir bütçemiz var. Biz zaten başından beri şu anlayışı savunduk, ekonominin odağında insan vardır. Biz insanımızın refahı için çalışıyoruz. Bütün dünyada enerji fiyatları arttı, Türkiye'de vatandaşımız bu baskıyı en az yaşasın diye devletimiz, kaynaklardan vazgeçti.

Büyümemiz çok iyi gidiyor. Bu yıl dünyada yüzde 5 gibi büyüme bekleniyor, biz çift haneli rakam bekliyoruz.

9 buçuk milyon insana devlet destek sunacak. 2022 bütçesinde 2 milyon haneye elektrik tüketim desteği veriyoruz.

Asgari ücret

Asgari ücret bütçede belirlenen bir rakam değil fakat asgari ücreti artırdıysanız, küçük işletmeler zorlanmasın istiyorsanız kamudan destek sağlanabilir.

AK Parti'nin ayırt edici özelliklerinden biri bütçe düzenlemesidir.

Asgari ücret, emekli zammı tüm bunlar enflasyona vatandaşımızı ezdirmemek için çalışmalar yapılıyor. Asgari ücrete yapılacak zam enflasyonun üzerinde olacaktır. Yarın açıklanacak asgari ücret zammı.

İstihdam ve ihracat

Büyüme istihdam üretiyorsa biz buna kapsayıcı büyüme diyoruz. İstihdam rakamlarına bakarsak geçen yılın Ekim ayına göre bu yılın Ekim ayına kadar 2 milyon 561 bin yeni istihdam oluşturmuşuz. Bunun 1 milyon 540 bini erkek. Sektörel dağılımına baktığımızda en çok tarımda artmış.

Biz yönetimi aldığımızda toplam çalışan sayımız 19 milyon civarındaydı. Şimdi 29 milyon istihdam var. Dünyada henüz pandemi öncesine gelmiş değil, istihdam artışı.

Yeni ekonomi modeli

Bizim en temel problemimiz cari açık. Dolayısıyla hükümetimizin politikası cari açığı kalıcı bir şekilde azaltmak. Ekonomide yeni model 'Güney Kore' modeli. Çin modeli bizim için asla olamaz çünkü ölçeği farklı. Bir demokratik yönetim yok. Türkiye demokrasinin olduğu bir ülke. Dolayısıyla benzeteceksek Güney Kore, ihracat odaklı kalkınma modellerine benzetebiliriz. Dersler çıkarabilirsiniz, ülkelerin modellerinden. Japonya, Güney Kore, uzun yıllar aynı partinin yönettiği istikrar getiren ihracat odaklı yapılar.

Kalkınma iktisadıyla ilgili farklı görüşler var. Sosyal bilimlerde her zaman farklı yaklaşımlar vardır. Bazı partiler malum kamu ve devlet ağırlıklı modeller savunurlar, bazıları daha serbest piyasa ağırlıklı modeller savunurlar. Belli dönemlerde uluslararası kurumların benimsediği bir kurallar olur. Serbest piyasanın güçlü olduğu ülkeler aynı zamanda yönetimlerinde güçlü olduğu ülkeler.

"20 yıllık tecrübemiz var"

Serbest piyasanın aksaklıkları varsa kamu bunlara müdahale eder. Serbest piyasa içinde kalarak bu modelleri uyguluyoruz.

Cumhurbaşkanımız dünyanın en tecrübeli liderlerinden biri. Dünyayı bilen birçok dengeyi bilen bir lider. AK Parti 20 yıllık yönetim tecrübesi olan bir parti. Burada bir bilmemezlik söz konusu değil. Hazine ve Maliye Bakanımız iş dünyasıyla bir araya geldi. Tüm toplumsal kesimlerle bu politikaları yürüten bir partiyiz.

"TÜİK'e aşırı bir yüklenme var"

Enflasyon hadisesi, genel fiyat seviyesindeki artışlar. TÜİK'e aşıra bir yüklenme var, TÜİK hane halkı anketi yapar. Hangi maldan ne kadar tükettiklerini sorarlar. Birinin ağırlığı 10 binde 1'dir. Bu ağırlıkları tespit eder. Halkımızın neyi ne kadar kullandığına bakar ve bunların fiyatlarını bulur.

Yeniden enflasyonu tek haneye indirmemiz için zaman gerekiyor. Bu sırada da halkımız etkileniyor.

Döviz ve faiz

Faizin düşmesi doları etkiler ama biz de maalesef spekülatif nedenlerden olması gerekenin çok üstünde. Döviz ihtiyacımız azalacak. Algılardan dolayı gereksiz talepler oluşabiliyor. Milli coinlerimiz niçin olmasın? Yeni finansal enstrümanlara ihtiyaç var. Vatandaşımızın döviz yerine başka alanlarda birikimini değerlendirmemiz önemlidir.

Sonraki Haber