Terör terörlüğünden vazgeçmez

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa'nın 3. maddesine ithafen, “devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz” çıkışı büyük tepki toplamıştı. Sonrasında geri adım atıp, “Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil” dese de tepkilerin önüne geçemedi.

Ardından gözler MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yapacağı grup toplantısına çevrildi. Geçtiğimiz hafta merakla beklenen konuşma gerçekleşti. MHP lideri, isim vermeden Kurtulmuş'u eleştirdi ve “Anayasa’nın ilk dört maddesi her türlü tartışmanın dışındadır” sözleriyle Türk milletinin yüreğine su serpti. DEM Partililerle tokalaşmasıyla ilgili tartışmalara ise, “terörle asla masaya oturulmaz, ben elimi yeni bir süreç için değil kardeşlik için uzattım” şeklinde açıklık getirdi.

Türkiye siyasetinde son sözü Devlet Bahçeli söyler. MHP’nin her grup toplantıları dikkatle takip edilir. Her hafta olduğu gibi ekran başına geçip MHP grup toplantısını izleyenleri Devlet Bahçeli şoka uğrattı. MHP lideri Bahçeli, ezber bozan konuşması ile bütün Türkiye’yi şaşkına çevirdi. Gündem allak bullak oldu.

Bir taraftan konuyu kavramaya çalışırken art arda gelen telefonlara cevap vermeye başladım: “Devlet Bahçeli ne dedi duydun mu?” Devlet Bahçeli bu siyasi riski aldıysa oturup bir düşünmek gerekir cevabını verdim. İlk değerlendirmemde, “MHP lideri Devlet Bahçeli tarihi bir çağrı yaptı. Kıymeti bilinirse ne ala. Başka bir siyasi partinin lideri aynı açıklamayı yapsa yer yerinden oynardı. Devlet Bahçeli farkını yine konuşturdu. Çünkü Devlet Bahçeli'nin açıklamalarında bölücülük, fitne değil birleştirmeye, iç huzura yönelik samimiyet olduğu biliniyor...” şeklinde oldu.

MHP lideri böyle bir siyasi riski neden aldı? İnsanın aklına ilk bu soru geliyor. Duru bir okuma yapmak mümkün değil elbette. Normal şartlarda infial yaratacak sözler konu Devlet Bahçeli olunca insanı düşünmeye sevk ediyor. İç kamuoyuna bakınca tabandan gelen haklı tepkileri anlamak lazım. Uluslararası, bölgesel boyutu ayrı…   

MHP Lideri, Öcalan çağrısı ile yeni bir oyun mu kuruyor, mevcut oyunları mı bozuyor, tarihi çağrı mı yoksa tarihi hata mı yapıyor süreç bize gösterecek. Büyük bedeller ödendi. Yaşanan ağır travmaların etkileri öyle kolay silinmez. Bu saatten sonra yanlışa düşme, hata yapma lüksü yok. Tarih affetmez, millet affetmez, şehit ailelerimize, gazilerimize hesabı verilemez.

Bu hassasiyetler göz önünde bulundurularak deneme, yanılma, tecrübe hanesinden çıkan bir stratejik akılla ilerleme kaydedilirse MHP liderinin dengeleri ters yüz eden çağrısı imkâna dönüşür. Aksi takdirde ABD’nin elindeki Kürt kartı Türkiye’nin başına daha büyük dertler açar.

Devlet Bahçeli'nin, TBMM'de DEM Parti grubu ile tokalaşmasıyla başlayan yeni süreç, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan çıkışıyla başka bir boyuta taşındı. Bahçeli’nin, “şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” İfadesinin anlaşılır, makul karşılanır, kabul edilir bir tarafı yok.

Bırakın böyle bir şeyin gerçekleşmesini hayali dahi onur kırıcıdır. Ben Devlet Bahçeli’nin bu sözleri mecazi anlamda kullandığını varsayarak bu konuya ilerleyen günlerde bir açıklık getireceğini düşünüyorum…

Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi, “Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, terör örgütüdür. Kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Meselenin can alıcı noktası şudur. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eğmek demektir. Terörün belini kırmak her şart ve durumda görevimizdir.”

Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör devletinin arkasında İsrail ve ABD gibi Ortadoğu’yu kâbusu çeviren güçler bulunuyor. Bölgeye 80 bin kişilik eğitimli ve düzenli bir ordu konuşlandırıldı. Bu ordunun 30 bini ağır silahlarla donatıldı ve füze kullanabilecek kapasiteye ulaştırıldı. Gazze, Lübnan devamında İran’a sıçrayacak olası bir savaş bölgesel krizi tırmandıracak. Zor günler bizi bekliyor…

Duygusallığa kapılmadan, MHP lideri Bahçeli’nin yüz seksen derece değişen, beklenmedik çıkışını bu minvalde değerlendirmek, iç cephe, birlik beraberlik, bölünmez bütünlük vurgusuna dikkat kesilmek ve gelişmeleri sabırla takip etmekte fayda görüyorum. Kandil, Öcalan, HDP, Demirtaş ekseninde neler oluyor bir bakalım. Kürt etnik kimliğinin ABD ve İsrail’in çıkarlarına nasıl kullanıldığı bekleyelim görelim. Bildiğim terör terörlüğünden vazgeçmez…

Devlet Bahçeli’nin Türk milletinin zararına bir şey yapmayacağına olan güven önemli. Dilerim bu güveni boşa çıkarmak isteyenlere fırsat verilmez. Devlet Bahçeli’nin altını çizdiği kilit cümlelerle şimdilik konuyu noktalayalım; “Belki bugünden sonra tarihin akışı daha farklı olacaktır. Belki bugünden sonra ülkemin şafağı bir başka sökecektir. Belki bugünden sonra Türkiye'nin prangaları tamamıyla kırılacaktır. Akil ile duygumuzun mutabakat çemberinde, şuur ile heyecanımızın muhassala ekseninde Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne hız vermenin zamanıdır.”