TÜRK-İŞ Başkanından milyonları ilgilendiren asgari ücret ve EYT açıklaması!
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, Manavgat ilçesinde bu sene 7'ncisi düzenlenen basın buluşmasına katıldı. Konuşmasında Amasra'da gerçekleşen maden patlamasına değinen Atalay, Maden Zirvesi yapılması gerektiğinin altını çizdi. Atalay, gündemin önemli konularından EYT ve asgari ücret hakkında da konuştu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Gıda ve Şeker Sanayicileri İşçileri Sendikası'nca (Şeker-İş) Manavgat ilçesinde bu sene 7'ncisi düzenlenen basın buluşmasına katıldı. TÜRK-İŞ Başkanı Atalay, Amasra’da meydana gelen maden kazasına değinen Atalay, “Şimdi burada muhakkak bir sebebi var bunun. Yani gaz kendi kendine patlamaz. Şimdi madenle ilgili bu kurulan Araştırma Komisyonu bir an evvel sebebini bulsun. Sorumluları nedir, kimdir kamuoyunun önüne çıkartsınlar. Ondan sonra maden zirvesi yapmamız gerekiyor, ki bunu yıllardır dillendiriyoruz. Bunun içinde iktidarı, muhalefeti olsun; bunun içinde maden mühendisleri, işçisi, sendikaları, üniversiteleri olsun. A'dan Z'ye de burada bu meseleyi ülke gündemine bir daha yeniden getirelim. Çünkü bu kabul edilecek bir durum değil” dedi.
'Bir madende gaz durduk yere patlamaz'
Türkiye'de an itibarıyla 35 bin maden işçisinin yer altında, 110 bin işçinin de yer üstünde çalıştığını vurgulayan Atalay, "Şu anda hastanede 6 arkadaşımız tedavi görüyor, ikisinin durumu ağır. Bir an önce o arkadaşlarımızın da sağlıklarına ve ailelerine kavuşmaları için dua ediyoruz. Bu işin sebebinin ortaya çıkarılması için TBMM'de araştırma komisyonu kuruldu. Olayın meydana geldiği ocak, devletin kömür ocağı. Türkiye Kömür İşletmeleri'nin ocağı; en güvenilir ocaklardan bir tanesi" dedi. Türkiye'de daha önce Soma, Ermenek ve Siirt Maden köyü gibi yerlerde maden facialarının olduğunu dile getiren Atalay, "Kahramanmaraş'ta o dağ çöktü, hala altında şehitler yatıyor. Bir madende gaz durduk yere patlamaz. Araştırma komisyonu bir an önce bunun sebebini bulsun, sorumlularını bir an önce kamuoyunun önüne çıkarsın" diye konuştu.
Türkiye'de madencilik zirvesi yapılması gerektiğini söyleyen Atalay, "Maden zirvesini yıllardır dillendiriyoruz. Bunun içinde iktidar ve muhalefet, maden mühendisleri, işçiler, sendikalar ve üniversiteler olsun. A'dan Z'ye bu konuyu ülke gündemine getirip, çözümünü bulalım. İnsanların hayatını kaybetmesi kabul edilebilecek bir durum değil. 301 kişi, 18 kişi, 41 kişi, her gün 1- 2 kişi şehit oluyor, iş cinayetine kurban gidiyor, onu kimse görmüyor. Bu işi tamamen çözüme kavuşturup, ülkemiz gündeminden çıkarmalıyız" dedi.
'EYT bir daha gündeme gelmesin'
Çalışma hayatıyla ilgili gündemde olan konulara da değinen Atalay, "3600 konusu bitti gibi. Şimdi gündemde EYT, taşeron işçiler, örgütlenme ve vergi konusu var. Yıllardır vergi konusunda uyarıda buluyoruz. Diyoruz ki; ocak ayında aldığımızı aralık ayında da verin. Maalesef vergi dilimi sebebiyle vergi dilimine giren işçilerin 1 aylık kazançları ekstra vergi olarak gidiyor" diye konuştu. Sendikal örgütlenme konusunda sıkıntılar yaşandığını anlatan Atalay, sermaye sahiplerinin sendikal örgütlenmeye izin vermemek için çok çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi. EYT konusunda yaşananları mağduriyet olarak nitelendiren Atalay, "Bu konu bir an önce, bir daha ülke gündemine gelmemek üzere kökten hallolsun. Bunu bakana da söylüyorum, bunu ülkeyi yönetenlere de söylüyorum. EYT bir daha gündeme gelmesin. O tarihte devlet bir akit yapmış, demiş ki; sen bu yaşta emekli olacaksın. O akde kim giriyorsa, o tarihte herkes emekli olsun. Benim talebim bu" ifadelerini kullandı. Başkan Atalay, emeklilik yaşı konusunda herkesin net olması gerektiğini belirterek, "Bazıları 'Emeklilik yaşını yükseltmeyelim' diyor. Fakat diğer taraftan da 'Emekli yaşı gelenleri emekli etmeyelim' diyorlar. Burada nerede duracağız? İlkeli ve tutarlı olmak gerekiyor" dedi.
'Bu sistemi bitirmek lazım'
Türkiye'de yarım asırdır taşeron çalışma sisteminin devam ettiğini ve 700 bin kişinin kadrolu olduğunu, şu anda halen 250 bin kişinin taşeron olarak çalıştığını anlatan Atalay, "Taşeron çalıştırma, kuralsız bir çalıştırma. Bu sistemi bitirmek lazım. Bir ülkede kamuda taşeron çalışma sistemi neden uygulansın ki? Devlet, kendi işçisini memurunu çalıştırsın" dedi. Şeker-İş Başkanı İsa Gök de Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın çok zor olduğunu belirterek, "Etrafımızda İran, Irak, Suriye, Yunanistan, Ermenistan gibi ülkeler var. Çevremizde savaş devam ediyor. Bu coğrafyada, bu ateş ortamında ayakta durmak hayli zor. Hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor" diye konuştu.
"Türk-İş Başkanı söyler, yerine getirir"
Asgari ücret beklentilerine ilişkin sorulan soruları yanıtlayan Atalay, “Ben asgari ücreti ağzıma almıyorum. Hiç konuşmuyorum. Sebebi de şu. Siyasiler üç aydır asgari ücret konuşuyorlar, ki onlarla hiç ilgili değil. İlgili olan kim? İşveren sendikası. İlgili olan kim? Türk-İş. İlgili olan işte biziz. Ya ben şimdi maaşa beş ay kala umut mu satayım, emek mi satayım? Ne yapayım ben? Şimdi bu asgari ücreti biz ne zaman alacağız? Ocak 1’de uygulanacak, Şubat 1’de alacağız. Niye ben bunu ağustostan itibaren konuşayım? Bundan evvel haziran başında da aynıydı. Başladılar şubat ayında konuşmaya. Şimdi gene başlıyorlar üç aydır konuşmaya. Ben zamanı gelmeden bununla ilgili bir şey söylemeyeceğim. Çünkü ben niye umut mu satayım, emek mi satayım millete, olmayacak şeye niye konuşayım ki. Yani olacak bir iş olduğu zaman siz de biliyorsunuz, kamuoyu da biliyor. Gitmem gereken yerlere giderim. Söylemem gereken yerlere söylerim. Türk-İş başkanı söyler, yerine getirir. Yerine getirmeyeceği bir şey söylemez. Aralık ayına yakın, bir hafta kala, üç-beş gün kala beraber otururuz söylememiz gerekeni söyler, onun yanında da kapı gibi dururuz” ifadelerini kullandı.