Türkiye hatırlatmazsa Gazze unutulur, unutma!
Neredeyse dört aydır soykırım aralıksız sürerken katledilen sivil sayısı 30 binli rakamlara yaklaşmak üzere…
İsrail’in soykırımı son dört ayda yoğunlaşmış olsa bile aslında 75 yıldır süren katliamlar silsilesi var.
Çocuk ve bebek ölümleri neredeyse “istatistik” olacak.
Her şey bittiğinde eğer İsrail elini kolunu sallayarak eğlenmeye devam ediyorsa artık kıyameti zorlamak gerekmez mi?
İsmet Özel “Esenlik Bildirisi”nde şöyle der:
“Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öç almanın vakti gelmiş demektir”
Özel’in dediği vakitler öyle hızlı akıyor ki neredeyse geç kalacağız!
Filistin Türkiye’nin meselesidir.
Bugün Gazze’ye girenlerin hedefi yarın Gaziantep’e girmek olacak.
Dünyanın bütün ülkelerini bir yana koy, Türkiye’yi bir yana koy; bu davada ülkemiz ağır basar.
Kâbe’nin üstündeki Altınoluk’tan Peygamber’imizin (SAV) mezarının üstündeki Yeşil Kubbe’ye kadar tamamı Türkiye’nin eseridir.
Osmanlı Devleti’nin tüm eserleri Türkiye’nindir.
Osmanlı’nın hâkimiyetindeki en uç topraklar Türkiye’nin etki alanıdır. İlgi alanımız ise cihanın kendisidir.
Bunu kuru hamasetle söylemiyorum.
1923’ten önce yüzümüzü Batı’ya dönmüştük.
Devlet kurucularının yaptığını zannettiğimiz birçok inkılap yahut devrim zaten yapılageliyordu.
Kılık kıyafet bir devrim değildi, opera bir devrim değildi; Osmanlı hâlâ yaşarken zaten gelmişlerdi.
Devlet kurulurken “neyin üzerine inşa edileceği” tartışılsa da bir kısım kavramlar ve ilkeler belliydi.
“Osmanlı toprak kaybetti” de Türkiye mi kazandı?
İki devlet birbirinden bağımsız değil, biri diğerinin tam olarak devamı olmasa da “halk aynı halk” idi.
Ruh aynı ruhtu, ama uyku moduna çoktan alınmıştı.
Gazze’yi kurtaracaksa Türkiye kurtarır.
“Efendim Arap Devletleri ne güne duruyor” diyenler olabilir.
Arap halklarını tenzih ederek belirteyim ki devlet başkanlarının günü kurtarması yahut doğan güneşle beraber çakralarının açılması bizi ilgilendirmez.
Batı devletlerinin yöneticileri ile Arap devletlerinin yöneticileri pek de farklı değil!
Gazze hiç kimsenin vicdanına bırakılamaz.
“ÇİFTE STANDART BİLE BU KADAR İĞRENÇ OLAMAZ”
ABD merkezli haber kuruluşu The Intercept geçtiğimiz ay bir rapor yayınlayarak New York Times, Washington Post ve Los Angeles Times gibi güya önde gelen gazetelerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında Filistinlilere yönelik ön yargılı haber yaptığını ortaya net şekilde çıkardı.
İncelenen haberlerde;
- 549 yerde antisemitizmden bahsedilirken, 79 yerde İslamofobi’den bahsediliyor. Böylece aslında ırkçılığın Müslümanlara değil, Yahudilere karşı daha çok yapıldığı “algısı” veriliyor.
- Bin 100’den fazla haberden sadece ikisinin başlığında “çocuk” kelimesi geçiyor. Oysa 10 binden fazla çocuk parçalanarak katledildi.
- Haberlerde Filistinlilere oranla İsraillilerden 16 kat daha fazla bahsediliyor. 16 kat daha masum, 16 kat ah zavallı İsrail, 16 kat daha fazla suçlu Filistin! Ve arada kendine yer bulabilirse işte Gazze’de de bir şeyler oluyor.
- Haberlerde eğer ölenler Filistinliyse “ölmüş” oluyorlar. Ölenler İsrailli ise “kıyım, katliam, dehşet verici” gibi duygusal terimler kullanılıyor. Bu terimler neredeyse yalnızca öldürülen İsrailliler için kullanılıyor.
SON SÖZ: Şimdi anlıyor musunuz Gazze’nin neden bizim meselemiz olduğunu? Mevzuya Türkiye dâhil olmazsa her şey unutulacak!