Türkiye'nin en büyük anketi bitti
Pazar günü Türkiye seçimini yaptı. Cumhurbaşkanlığı için demokrasi tarihimizde ilk kez ikinci tur seçimleri olacak.
Gerek Sayın Cumhurbaşkanı gerekse Sayın Ömer Çelik, defalarca "Seçimleri kaybedersek geldiğimiz gibi gideriz" vurgusu yaparak seçim gününü rahatlattı. Kritik denilen seçimi neredeyse demokrasi bayramı havasında yaşadık.
21 yıl önce AK Parti yüzde 34,29 oy alarak tek başına iktidara geldi. Pandemi oldu, deprem oldu, ekonomi çok kötü ama bitti battı denilen AK Parti yüzde 35,58 oy aldı. Bu gerçekten inanılmaz bir olay. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, demokrasi tarihimizde belki de bir daha göremeyeceğimiz seçim kazanma başarısı gösteriyor. Değil demokrasi tarihimiz belki de dünya demokrasi tarihinde örneği çok azdır.
Seçimde dikkat çeken bir başka nokta, CHP dışında bütün partilerin bir önceki seçime göre oy kaybetmiş olması. Yani başarısız gibi görünen CHP, bütün partiler kitle kaybederken, kitlesini konsolide ettiği gibi yeni seçmen de kazandı.
Sinan Oğan’ın aldığı oy ise gerçekten beklenmedik. Bu kadar kısa bir sürede çok büyük bir başarı. Tabii bunda Muharrem İnce’in çekilmesi ve orada kalan sahipsiz oyların bir kısmının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim Zafer Partisi’nin oyu ile Sayın Oğan arasında ki fark bizlere bunu gösteriyor.
Sinan Oğan'ın, seçimden bir gün önce Bahar Feyzan’a verdiği röportajda söyledikleri ise tarihi gaflardan biri oldu. Sayın Oğan’a oy veren kişiler bir günde refleks göstermemiş olabilir ama iki hafta sonra olacak ikinci tur seçimlerinde bu röportajın izlerini görebiliriz. Muhalefetin de bu tarihi gafı kaşıyıp büyütmesi gerektiği şüphesiz.
Hatta Sinan Oğan’ın bir taban oyu olduğunu söylemekte zor. Hem Sayın Erdoğan’a hem de Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermek istemeyen tepki oyları da görünen o ki Sayın Oğan’da birleşti.
MHP, İYİ Parti ve Sinan Oğan’ın toplam oyları yüzde 25’i buluyor. Milliyetçi oyların bu orana çıkması da oldukça dikkate değer.
İlk tur seçimini aslında bir yerde en güvenilir anket olarak görebiliriz. En büyük kamuoyu araştırması sonucunda anlaşılıyor ki millet, somut vaatler istiyor.
Hak, hukuk, adalet elbette ki önemli, ancak soyut kalıyor. Sayın Erdoğan, doğalgaz açılışı yapıyor, "Petrol bulduk" diyor, doğalgaz borçlarını siliyor. Sayın Kılıçdaroğlu’dan ise akılda kalan tek vaat baharlar gelecek.
Yine muhalefet blokunun Sayın Erdoğan’ı eleştirmek üzerine seçime gitmesi, vatandaşta karşılık bulmadı.
Seçmen eleştiri değil, proje beklediğini gösterdi.
İki haftalık süre az bir süre değil. Muhalefetin işi zor. Ancak sandık sonucuna küsmek yerine sonuçlar iyi okunursa hâlâ kazanma şansı var.
Yani toplumu anlayan, hassasiyetleri ile hemhal olan, tepeden bakmayan ve somut çözümler ortaya koyan ve tüm bunları yaptığı hissini vatandaşa geçiren taraf ipi göğüsleyecek.