tv100 ekibi Kahramanmaraş'ta! Erdoğan Aktaş sordu, vatandaş yanıtladı: 10 ilin müteahhitlerinin yurt dışına çıkışı yasaklansın
Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük deprem 10 ilde büyük yıkıma neden oldu. tv100 ekibi depremin yaşandığı bölgeye gitti. Erdoğan Aktaş depremin merkez üssünde vatandaşa mikrofon uzattı. Depremde eşini kaybeden bir depremzede "10 ilin müteahhitlerinin yurt dışına çıkışı yasaklansın" talebinde bulundu.
Merkez üssü Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 iki büyük deprem 10 ili etkiledi. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken tv100 ekibi deprem bölgesine, Kahramanmaraş'a gitti. Uğur Dündar, Ece Üner, Erdoğan Aktaş, Oğuz Haksever, Keren Kırçuval, Cengiz Semercioğlu, Ertuğrul Özkök, Deniz Gürel, Okan Bayülgen gün boyu deprem bölgesinden sıcak haberleri aktaracak. Erdoğan Aktaş vatandaşa mikrofon uzattı.
"BENİM EVİMİN KOLONU İNCELTİLDİ"
Erdoğan Aktaş depremden kurtulan baba ve oğulla röportaj yaptı. Ulubey isimli çocuk enkazda yarım saat kaldığını ve kurtulduklarını söylerken baba feryat etti. Depremde eşini kaybeden depremzede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenerek "10 ildeki bütün mütehhaitlerin yurt dışına çıkışı yasaklansın. Benim evimin yıkılmasının sebebi müteahhit. Benim evimin kolonu inceltildi" dedi.
ERDOĞAN AKTAŞ'IN RÖPORTAJINDAN DİĞER SATIBAŞLARI:
Erdoğan Aktaş: Acının merkezindeyiz, orada bir şeyler yapamaya çalşıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından doktorlar var. Hafize Hoca'nın önderliğinde. Gencecik çocuklar var. Bazıları Maraşlı hemen Ankara'dan koşup gelmişler.
Oğuz Haksever: Kahramanmaraş'ta bulunduğumuz andan itibaren çıkarılan cenaze sayısı 4 oldu.
Erdoğan Aktaş: Az önce görüntüye gelen 70 yaşındaki Menekşe teyze son derece soğukkanlıydı. Türkiye'nin dört bir yanından yardım için koştular. En önemlilerinden bir şüphesiz sağlıkçılar. Ben de tesadüfen gördüm.
Erdoğan Aktaş: Kahramanmaraş'a Türkiye'nin dört bir yanından koşanlar vardı. İki Tıp Fakültesi kahramanı da yanımda. İlk günün yükünü taşıyanlar iki öğrenci kardeşimiz
Salih (Tıp fakültesi öğrencisi) Buraya vardığımızda havaalanından vasıta bulup AFAD kriz merkezine gitmeye çalıştık KYK yurduna yerleşip hemen hastaneye geldik.
Erdoğan Aktaş: Neler yaptınız?
Salih: İlk geldiğimizde çok fazla hasta vardı. Önce Dahiliye bölümündeki hocalarla bir araya geldik. İlaçları hemşirelere ilettik. Serumları takip ettik.
İbrahim Çalışkan (Tıp öğrencisi) İlk geldiğimizde hocalarımız önce bize dinlenin dediler. Hastaların taşınmasından biz sorumluyduk. Hastaların tomografisi röntgenini biz taşıdık.
Erdoğan Aktaş: Böyle bir felakette meslektaşlarınızın yükünü hafiflettiniz
İbrahim Çalışkan: Öyle oldu evet
Oğuz Haksever: Erdoğan Aktaş 9 yaşında bir çocuk dedi. Arkadaşlarım da kahraman diyorlar
Erdoğan Aktaş: Hastane bahçesinde birçok insan bizimle konuşmak istiyordu. Hastanenin bahçesinde hayat kurmuşlar.Tekerlekli sandalyeyle bir çocuk geliyordu. Dedim sen kahramansın. O bir kahraman seslenmiş, sesini duymuşlar. Annesi de onun sayesinde çıkmış.
Yavuz Selim: Annem dua et dedi. Babaanneme bağırıyordumç Ayağımın üstüne basabiliyorum
Erdoğan Aktaş ikiniz de kahramansınız
Yavuz Selim'in babaannesi: O bizim mucizemiz
EĞER KURTARMA EKİBİNDE DEĞİLSİNİZ GELMEYİN
Erdoğan Aktaş: Eğer kurtarma ekibinde değilsiniz gelmeyin. Hala bazı noktalarda trafik var. İnsanlar dayanışma içinde ne varsa gönderiyorlar.
Erdoğan Aktaş: Kadınlar için ped, çocuklar için oyuncak gönderin.
"ORADAN BİR ANNENİN CENAZESİ ALINIP ÖLÜ YA DA DİRİ ANNELERİNE VERİLECEK"
Erdoğan Aktaş: Arkamda gördüğünüz enkazda çocuğunun cenazesi var. Meğerse bulunduğumuz yerde bir sivil gelmiş, çalışma durdurulmuş. Açıkcası durum şu bir deli kuyuya taş atmış 40 akıllı çıkaramamış. Zonguldak Taş Kömür İşletmelerinden gelen madenciler var son derece tecrübeliler. Katlar arasında çalışma var. Orada o kadının çocuklarının cenazesi var. Oradan o çocukların cenazesi alınıp ölü ya da diri annelerine verilecek. Vatandaşlar buradan cenazeler çıkmadan çalışmalar bitmesin istiyorlar. Az önce sordum canlı çıkar mı biri diye. Milyonda bir ihtimal de olsa olsun. Ölü için de diri için de çalışılıyor. Bir annenin çocuğunun cenazesine sarılmak istemesini görüntülemek istemedik. O annenin çocukları verilecek.