UAEA konferansında İran-ABD gerginliği

Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen UAEA 64’üncü Genel Konferansı'na İran ve ABD arasında karşılıklı suçlamalar damga vurdu.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA)  64’üncü Genel Konferansı'nda konuşan ABD Enerji Bakanı Dan Brouillette, İran ve Kuzey Kore’nin nükleer programlarının tehdit oluşturduğunu söyledi.

Brouillette, "İran’ın dünyanın en büyük terörizm destekçisi olduğunu" ileri sürerek, bu ülkenin UAEA ile tamamlanmamış ve gönülsüz bir iş birliği geçmişi olduğunu iddia etti.

Brouillette, "İran, güvence denetimi anlaşmasına hem zamanında hem de tam uyum sağlamak için fazlasını, çok daha fazlasını yapmalı." diye konuştu.

İran nükleer anlaşmasının korunması

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi ise ABD’nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesiyle diplomatik bir başarı olarak kabul edilen KOEP’in yarı çıkmaz bir duruma girdiğini, anlaşmanın korunmasının başta E3 ülkeleri (Almanya, İngiltere ve Fransa) olmak üzere bütün tarafların sorumluluğunda olduğunu ifade etti.

Salihi, UAEA'nın tarafsızlığının korunmasının önemine işaret ederek, İsrail’in güvence denetimi anlaşmasını reddettiğini ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na da taraf olmadığını hatırlatarak, bu ülkenin UAEA tarafından tarafsız ve profesyonel bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi.

"İsrail, istikrarsızlık ve güvensizliğin ana kaynağı"

Salihi, "Bölgedeki istikrarsızlık ve güvensizliğin ana kaynağı ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit olan bu rejim (İsrail), kitle imha silahları programından vazgeçmeli ve daha fazla gecikmeden, ön koşulsuz Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na katılmalıdır." şeklinde konuştu.

İran'ın uluslararası ilişkilerde diplomasinin güçlendirilmesi ve çok taraflılığın etkin kılınması için uluslararası toplumla iş birliği yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Salihi, "Bu amaçla, uluslararası alanda hepimizin çıkarları için birleşip şu anki ABD yönetiminin yıkıcı davranışlarına son vermekten başka çare yok." görüşünü paylaştı.

COVID-19 tedbirleri nedeniyle fiziki olarak az sayıda temsilcinin katıldığı konferansta, konuşmacıların büyük kısmı konuşmalarını video konferans yoluyla gerçekleştirdi.