Ülkemizin herhangi bir yerinde büyük bir deprem olabilir
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Sorumlusu Aysun Aykan beklenen büyük depreme karşı uyarıda bulundu
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Sorumlusu Aysun Aykan, Elazığ ve Balıkesir’de yaşanan depremleri değerlendirdi. Aykan Balıkesir-Gökçeyazı Fay segmentine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, bu segmentin 2 bin yıldır kırılmadığını belirtti.
Balıkesir bölgesinin deprem tehlikesi, deprem aktivitesi oldukça yüksek bir bölge olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi yönetim kurulu üyesi Aysun Aykan, Balıkesir’in deprem tehlikesinin İstanbul’a göre yüksek olduğunu ifade etti. İstanbul merkezinden diri fay hattı geçmediğinin de altını çizen Aysun Aykan, Türkiye genelindeki 500 diri fay hattının bulunduğunu belirterek, “Ülkemizin herhangi bir yerinde büyük bir deprem olabilir” uyarısında bulundu.
“Elazığ yine korkuttu”
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Aykan, “Elazığ'da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 5.3 büyüklüğünde deprem, büyük korku ve paniğe neden oldu. Daha önce 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen Elazığ depremi Doğu Anadolu Fayının Doğanyol Segmentinde meydana geldi. 27 Aralık Depremi Doğu Anadolu Fayının bir kolu olan Uluova fayı üzerinde gelişen bir depremdir. 24 Ocak 6,8 büyüklüğündeki depremden sonra yakın bir fay üzerindeki fayları tetikleyerek 5,5- 6 büyüklüğünde depremler olabilir. Bunu geçmişteki depremlerde de gördük. Bu yüzden bu depremlerin olması son derece normaldir; fakat Doğu Anadolu Fayı üzerinde fayların tetiklenerek yeni deprem üretme potansiyeli vardır” diye konuştu.
“Balıkesir odaklı birçok fay tehlike oluşturuyor”
Balıkesir ilinin deprem tehlikesinin İstanbul ve birçok ilden daha yüksek olduğunu söyleyen Aysun Aykan, “Balıkesir-Karesi’de 27 Aralık 2020 tarihinde 3.3 büyüklüğünde küçük ölçekte bir deprem meydana geldi. Balıkesir ilinin deprem tehlike kaynakları arasında yer alan Balıkesir-Havran Fay Zonu; Havran-Balya ve Balıkesir Fayı olmak üzere 2 ana faydan oluşuyor. Bu deprem 90 kilometre uzunlukta olan Havran-Balya Fayının deformasyon alanı içerisinde meydana geldi. Havran Balya Fayı; Havran- Osmanlar-Turplu ve Ovacık olmak üzere 4 fay segmentine ayrılıyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca oluşturulan UDSEP-2023 Planı Kapsamında, Türkiye Paleosismoloji projesi ile; 2012 tarihinde, MTA’nın diri fay harita serisi içerisinde gösterilen Balıkesir-Havran Fay Zonu üzerinde Paleosismoloji çalışmaları yapılmıştır. Havran Balya Fayı’na ait Ovacık segmenti üzerinde açılan hendekler ile; Yüzey Faylanması ile sonuçlanan 4 olayın varlığı tespit edilmiştir. 1000 yıllık bir deprem tekrarlama aralığının olduğu, en son olan depremi, MS 1296 tarihsel dönem depreminin üzerinden 720 yıl gibi bir süre geçtiği bu çalışmalara göre biliniyor. Havran, Osmanlar ve Turplu segmentlerinde paleosismolojik çalışmalar yapılmadığından, bu faylar üzerinde meydana gelen depremler bilinmemektedir. Bu fay segmentlerinde paleosismolojik çalışmaların tamamlanarak tüm fay zonunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Balıkesir- Havran Fay Zonu içerinde yer alan Balıkesir Fayına ait Kepsut ve Gökçeyazı Fay segmentinde yapılmış olan paleosismoloji çalışmalarına göre; 1000 yıllık deprem tekrarlama periyodunun olduğu, Kepsut Fay Segmentinde MS 1897 ve 1898 tarihinde depremlerin olduğu fakat Gökçeyazı Fay Segmenti üzerinde MÖ 850'ye kadar 4 paleodepremin geliştiği, MS döneminde deprem olmadığından bu faydan kaynaklanan son depremin üzerinden 2 bin yıl gibi uzun bir süre geçtiği anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’un merkezinden geçen diri fay yok”
Balıkesir’in deprem tehlikesinin İstanbul’a göre yüksek olduğuna dikkat çeken Aykan, “Balıkesir Karesi’de meydana gelen depremin olduğu yerin yaklaşık 9 kilometre güneyinde büyük deprem üretme potansiyeline sahip Balıkesir-Gökçeyazı Fay Segmenti geçmektedir. 1999 depreminin ardından geçen 21 yıllık süreçte, beklenen Marmara denizinde olası depremin İstanbul’a olan etkileri üzerinde konuşuldu. Marmara Denizindeki deprem, sadece İstanbul’u değil Bursa, Balıkesir, Yalova, Çanakkale, Tekirdağ, Kocaeli’yi, Marmara Denizine kıyısı olan tüm illeri ağır bir şekilde etkileyecektir. Balıkesir Bölgesi deprem tehlikesi, deprem aktivitesi oldukça yüksek bir bölgedir.
İstanbul merkezinden geçen diri fay yoktur. Balıkesir il ve ilçeleri, dünyanın sismik yönden en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmıştır. Balıkesir il ve ilçelerinde mutlaka büyük bir deprem gerçekleşecektir. Tarihsel ve aletsel dönemde, 1577, 1672, 1845, 1867, 1897, 1898, 1944, 1935, 1953, 1964 yıllarında depremler meydana geldi. Geçmişte olan ve hasara neden olan depremlere ve bölgedeki deprem üretme potansiyeli olan diri faylara baktığımız zaman Balıkesir’in deprem tehlikesinin İstanbul ve birçok ile göre yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Birçok yerbilimci Marmara Denizi’nde 7’nin üzerinde gelecekte deprem olacağı konusunda hemfikir. Birçok Türk ve yabancı bilim insanlarının yaptığı çalışmalara göre; 1999 depreminden sonra 30 yıl içinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 20 yıl geçtiğini düşünürsek, bu gerilim oldukça yaklaşmış demektir. 10 yıl içinde kesin olacak diyemiyoruz; fakat olma ihtimali yüksek.
Tam tarihini bilemesek de önümüzdeki yıllarda mutlaka gerçekleşecek. Özellikle 1766 yılında Marmara Denizi'nde olmuş olan deprem, Avusturya'dan, İtalya'ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup, tüm Marmara bölgesinde tahribat yaşatmıştır. Düşünün ki Avrupa’dan hissedilmiş böyle bir depremin tekrarı, tüm Marmara Bölgesinde çok etkili olacak; bu deprem Marmara Denizine kıyısı olan tüm illeri; İstanbul, Bursa, Balıkesir, Yalova, Çanakkale, Tekirdağ’ı etkileyecektir; 28 milyon bu depremden etkilenecektir. Bu depremin hem maliyeti hem kayıpları ağır olacaktır. Bu yüzden bu depremi çok fazla önemsememiz gerekiyor. Depreme hazırlık anlamında eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor” görüşlerine yer verdi.
“Balıkesir-Gökçeyazı Fayı 2 bin yıldır kırılmıyor”
2 bin yıldır kırılmayan Balıkesir-Gökçeyazı Fayına dikkat edilmesi uyarısında bulunan Aykan, “Bizim özellikle bu bölgede Balıkesir- Gökçeyazı Fayının tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Balıkesir- Gökçeyazı Fayında yapılmış olan Jeolojik -Paleosismolojik çalışmalar sonucunda, bu fayda M.Ö. 850’ye kadar 4 paleodepremin geliştiği, deprem tekrarlama periyodunun 1000 yıl olduğu, fayın 2 bin yıldır kırılmadığı ve kırıldığında 6,5 üzeri 7,2 büyüklüğe çıkabilecek deprem üretme potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir. Bu yüzden Balıkesir-Gökçeyazı Fayının tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor.
Ülkemizde sadece Marmara Denizinde, Balıkesir’de büyük bir deprem olmayacak, ülkemizin herhangi bir yerinde, her an 7 üzeri büyüklükte deprem olabilir. Çünkü; MTA’nın diri fay haritasına baktığımızda Mw=5,5 ve üzeri deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fay var ve bu faylar örümcek ağı gibi ülkemizi kaplamıştır. Ülkemizin bu deprem gerçeğinden yola çıkarak, ülkemizin her bölgesine özgü ve o bölgenin sorunlarını çözmeye yönelik deprem risklerinin azaltılması planlarının yapılması gerekmektedir” dedi.