Urartuların 62 yıllık bekçisi: 'Benden sonra bu lisan buralarda ölecek'

Van'da Urartu dönemine ait Çavuştepe Kalesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Arif Erzen tarafından 1961-1986 yılları arasında yürütülen kazılar sonucunda ortaya çıkarıldı. Kalede son 19 yılı gönüllü olmak üzere 62 yıldır bekçilik yapan 11 çocuk babası Mehmet Kuşman, dünyada Urartuca bilen 12 kişiden biri olduğunu, ancak kendisinden sonra bu bölgede lisanı anlatacak kimsenin olmadığını söyledi.

Van'ın Gürpınar ilçesinde Urartu dönemine ait Çavuştepe Kalesi, M.Ö. 764-734 tarihleri arasında 2'nci Sarduri tarafından yaptırıldı.

Kurucusuna izafeten kale, Sardur'un şehri anlamında 'Sardurihinili' olarak adlandırılıyor.

Tarihi kale, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Arif Erzen tarafından 1961-1986 yılları arasında yürütülen kazılar sonucunda ortaya çıkarıldı. Çavuştepe Kalesi'nde 43 yıl kadrolu bekçilik yaptıktan sonra 2005 yılında emekli olan Mehmet Kuşman, son 19 yıldır da gönüllü olarak burada faaliyette bulunuyor.

Bölgeye gelen turistlere Urartu alfabesini ve yaptığı çalışmaları anlatan Kuşman, dünyada Urartucayı bilen ender kişilerden biri. Kuşman, emekliye ayrıldıktan sonra bekçilik yaptığı Çavuştepe Kalesi'ndeki kulübesinde yaptığı Urartuca yazılı tablet ve kolyeleri satarak, geçimini sağladığını söyledi.

'22 YILDA 650 URARTUCA KELİME ÖĞRENDİM'

Kuşman, Van Kalesi'ndeki kitabeleri bir deftere yazdıktan sonra İran ve Suriye'ye giderek Urartuca yazılan kitabeleri tek tek not alıp üzerinde çalışma yaptığını belirterek, "Sonrasında da alfabeyi oluşturdum. Daha sonra da dili öğrenip, kelimeler kurmaya başladım. 22 yılda ancak 650 kelime öğrendim.

O dönemde bekçilik maaşımla 11 çocuğumu okuttum. Emekli olduktan sonra taş levhalar üzerine Urartuca yazıp, süs eşyası olarak satıyorum. 19 yıldır burada gönüllü olarak çalışıyorum. Şu anda Türkiye'de 7, dünyada ise Urartucayı bilen 12 kişiden biriyim" dedi.

‘ÖĞRENMEK İÇİN KİMSE BANA GELMEDİ’

Sağlığının el verdiği müddetçe bu işi yapacağını anlatan Kuşman,"Burada bir kazı evi yapılıyor. O kazı evi faaliyete geçince acaba benim çalışma yaptığım kulübeyi bozarlar mı, yoksa depo olarak mı kullanacaklar ? Onu bilemiyorum. Burası bozulursa ben de bu işe devam edemeyeceğim. Bir çocuğum tek öğrendi, o da SGK müdürlüğü yapıyor. İşi yoğun olduğu için, bu işle ilgilenemiyor. Bu işi yapmak için devamlı Urartu kitaplarını okumak lazım. Urartuca öğrenmek için bugüne kadar kimse bana gelmedi. Benden sonra Urartuca lisanı buralarda ölecek" diye konuştu.

Sonraki Haber