'Uyuz insan'ın başarılı sınavı! Yaptığı hiçbir bina depremde yıkılmadı

Kahramanmaraş ve Hatay'daki depremler, Antakya'da büyük yıkıma neden olurken, ilçede bazı binalar depremi hasar almadan atlattı. İlçede 12 apartman ve 3 kamu binası inşaa eden ve deprem hiçbiri yıkılmayan Mustafa Ergüvenoğlu, binaları olması gerektiği gibi yaptıklarını söylüyor.

Deprem felaketlerinin en çok hissedildiği yerlerden olan Hatay'ın Antakya ilçesinde yüzlerce bina yerle bir oldu. Bazı binaların ise depremden etkilenmediği görüldü. Ergüvenoğlu ailesinin yaptığı 3 kamu binası, 12 apartman onlar arasında yer aldı. Yapıların mühendisi ve müteahhidi Mustafa Ergüvenoğlu, o binalarla ilgili konuştu.

Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan iki büyük deprem yüzlerce binanın yıkılmasına neden oldu.

Ağır hasar gören bazı yapılar ise Defne merkezli 6.4 büyüklüğündeki son depremde yerle bir oldu.

Hatay depremin en büyük yıkıma yol açtığı bölgelerden biri. Felaketin merkezi ise Antakya, 3 bine yakın bina neredeyse tamamen enkaza döndü.

"BİLİME İNANAN BABAM, REHBERİMDİ"

Ntv'nin haberine göre; Antakya'da az da olsa sağlam kalan binalar mevcut. Ergüvenoğlu ailesinin ilkini 2004’te yaptığı 3 kamu binası ile 12 apartman yıkılmayan yapılar arasında yer aldı.

Bu binalarda deprem nedeniyle tek bir can kaybı bile yaşanmadı. O binaların müteahhidi inşaat mühendisi olan Mustafa Ergüvenoğlu'ydu.

Ergüvenoğlu, "Bilime inanan babam en büyük rehberimdi." diyerek şu açıklamalarda bulundu:

"Yaptığımız tüm inşaatların başında eksik bir şey olmasın diye bekledik. Belki çok klasik olacak ama babam hep bize ‘Okumak zorunda değilsiniz, bir belediyenin temizlik işçisi de olabilirsiniz ancak bir sokağı temizlediğinizde tek bir çöp bırakmayacak şekilde yapın.' derdi."

Hatay’da meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremde de bu binalar başarılı bir sınav verdi.

"HER BİNANIN BAŞINDA KENDİM DURMAYA ÇALIŞTIM"

Sadece 75. Yıl Bulvarı’ndaki Yüksel Apartmanı hasar gördü. Ancak yıkılmadığı için can kaybı yaşanmadı.

Ergüvenoğlu, "Yaptırdığımız her binanın başında kendim durmaya özen gösterdim. Eğer ben yoksam bile mutlaka bir teknik personelim başlarında bulundu. Bundan dolayı, ilk başta beni tanımayan ustalarım ve taşeronlarım bana ‘Biz dışardan sizin için uyuz bir insan olduğunuzu duyduk’ diyorlardı. Bunun yanı sıra üniversite hocalarımızdan da çok şey öğrendim. Can kaybının olmamasında hepsinin payı var." diye konuştu.

Sonraki Haber