Uzmanlar önemle uyardı, iklim krizi ve küresel ısınma kapıda! Çocuklarda doğa eğitimi ve bilinçlendirme çalışmaları hayati önem arz ediyor

Uzmanlar önemle uyardı, Küresel ısınma ve iklim krizi kapıda. Sonuçları çok ağır olabilir. Çocuk yaşta doğa etiğimi ve çevre bilincinin önemi her geçen gün daha da artıyor. Yapılan araştırmalar, küçük yaşta doğa ile iç içe ve doğa bilinci ile büyüyen çocukların ilerleyen yaşlarda hem çevresine hem kendisine fayda sağladığı gerçeğini ortaya çıkardı

Uzmanlar isimler iklim krizi ve küresel ısınmayı işaret ederek önemle uyardı. Faturası çok ağır olabilir. Çocuk yaşta doğa etiğimi ve çevre bilincinin önemi her geçen gün daha da artıyor. Uzmanlar tarafından yapılan  araştırmalar,  küçük yaşta edinilen doğa bilinci ve doğa eğitiminin önemini gözler önüne seriyor. 

TEMA Vakfı’nın, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğinde hayata geçirdiği İklim TEMA Eğitim Portalı’nda, doğa eğitimi konusunda dünyaca tanınan David Sobel ve Richard Louv ile Türkiye’den Prof. Dr. Gelengül Haktanır, Prof. Dr. Yankı Yazgan ve Dr. Özgür Bolat’ın da aralarında olduğu çok sayıda değerli uzmanın görüşleri paylaşılıyor. Portalda herkese açık olarak yayınlanan yazılarda, çocuklarla doğa eğitimine dair önemli bilgilere yer veriliyor.

 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL KURAKLIK

Çocukların, sadece iklim değişikliği değil; kuraklık, biyolojik çeşitlik kaybı, atıkların yarattığı kirlilik gibi farklı ekolojik krizlere karşı da farkındalık kazanmalarını hedefleyen portalda, dünyadan ve Türkiye’den iklim değişikliği ve doğa eğitimi konusunda uzman isimlerin görüşlerine yer veriliyor. Bu görüşlerin öğretmenlere “çocukların doğa ile ilişkisi, doğa eğitimi, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik” gibi konularda rehberlik etmesi amaçlanıyor.

 İklim TEMA Eğitim Portalı’nda söyleşisi yayınlanan isimlerden David Sobel, etkili bir doğa eğitiminin; kilometrelerce ötedeki bir çevre sorununu konuşarak değil, çocukların içinde yaşadıkları çevreyle güçlü bağlar kurarak sağlanabileceğini belirtiyor. Doğa sevgisi olmadan, çocukların dünyayı korumak için harekete geçmeye hevesli olmayacaklarını savunan Sobel, “Çocukların her gün doğal ortamlarda, açık havada serbest oyun oynamalarına izin vermeliyiz. Çocuklara hayvan bakımı ve bahçe işleri için fırsatlar vermeliyiz. Doğada koşmayı, yürüyüş yapmayı, yüzmeyi, bisiklete binmeyi öncelik haline getirmeliyiz” ifadelerini kullanıyor. Sobel, çocuklara iklim değişikliğini anlatmak konusuna “umudu çoğaltan bir perspektiften” yaklaştığını da belirterek “İklim değişikliğinin bütün trajik etkilerini öne çıkarırsak çocukları umutsuzluğa sürükleme riskiyle karşı karşıya kalırız” eklemesinde de bulunuyor.

 “ÇOCUKLARA HAYVANLARI VE BİTKİLERİ SEVDİRMEK ÇOK ÖNEMLİ”

 Prof. Dr. Gelengül Haktanır, portalda yayınlanan söyleşisinde çocuklar için doğanın kendi başına bir laboratuvar olduğuna vurgu yaparak “Bu zengin laboratuvarın, onlarla yapılacak farkındalık ve bilgi kazandırıcı bütün eğitimlerde kullanılması son derece önemlidir” ifadelerini kullanıyor. “İnsan sevdiğini korur, bu nedenle çocuklara hayvanları ve bitkileri sevdirmek, çevre eğitiminin en temel amaçlarından birisi olmalıdır” diyen Haktanır, “Çevre eğitimi, belirli bir etkinlik saatiyle sınırlandırılmayıp her etkinlikle ilişkilendirilerek sunulmalıdır. Bunun için de her öğretmen çevre sorunlarına karşı duyarlı olmak yani çevre bilincine sahip bir birey olmak zorundadır” sözleriyle doğa eğitiminde öğretmenlerin önemini anlatıyor.

 ''DOĞADA ZAMAN GEÇİRMEK ÇOCUKLARDA STRES BOZUKLUĞUNU GİDEREBİLİR''

 Çocukların doğada geçirdikleri zamanın psikolojik ve fiziksel yararlarının yanı sıra akademik başarı açısından da önemine dikkat çeken Richard Louv ise “Doğada zaman geçirmenin, çocuğun kendine güven duymayı öğrenmesinde, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun semptomlarını azaltmada, sakinleşme ve odaklanmada faydaları var. Doğal oyun alanlarına ve doğal öğrenme alanlarına sahip okulların, çocukların akademik olarak daha iyi performans göstermelerine yardımcı olduğu düşünülüyor” ifadelerini kullanıyor. Doğal oyun alanlarının zorbalığı azaltabileceğine dair bazı göstergeler olduğunu belirten Louv, “Doğa deneyimi aynı zamanda çocuk obezitesi ve fazla kilo problemleri için bir tampon olabilir. Doğada geçirilen zaman açıkça bir tedavi değildir, ancak özellikle kontrollerinin ötesindeki koşullar nedeniyle stresli olan çocuklar ve yetişkinler için çok büyük bir yardımcı olabilir” diyor.

“AMAÇ DOĞANIN BİR PARÇASI HALİNE GELMEK”

 Dr. Özgür Bolat da İklim TEMA Eğitim Portalı’nda yayınlanan söyleşisinde, öğretmenlerin doğa eğitimindeki rolünü değerlendirerek “Öğretmenlerin sadece çocukların doğada olmasını sağlamamalı, aynı zamanda onlara her canlıya saygı duymayı, canlıları beslemeyi, doğaya fidan kazandırmayı, evde doğal beslenmeyi, doğal materyaller kullanmayı, geri dönüşüme önem vermeyi, suni materyallerden uzak durmayı, kendi besinlerini yetiştirmeyi ve hazırlamayı öğretmelidir. Aslında amaç tam olarak doğada olmak değil, doğanın parçası olmak” diyor.

Uzman isimlerin doğa eğitimiyle ilgili yazı ve söyleşilerine iklimtema.org’da yer alan “Uzman Görüşleri” bölümünden ulaşmak mümkün.

Sonraki Haber