9 yaşından beri istismar edildiği için intihar eden Yıldır'ın davasında yeni gelişme

9 yaşından beri akrabasını iğrenç şekilde istismar eden Vedat Tarhan’ın 26 yıl hapis cezası almasını sağlayan en kritik delil konumundaki gizli ses kaydını ‘hukuka uygun ve hükme esas delil’ olarak kabul etti.

Ahmet Emre Yıldır’ın akrabası Vedat Tarhan’ın yıllar süren cinsel istismarı nedeniyle yaşamına son vermesiyle ilgili davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, Tarhan’ın 26 yıl hapis cezası almasını sağlayan en kritik delil konumundaki gizli ses kaydını ‘hukuka uygun ve hükme esas delil’ olarak kabul etti.

Dokuz yaşından beri akrabası Vedat Tarhan’ın (70), cinsel istismarına maruz kalan Ahmet Emre Yıldır (27), delil elde edebilmek için kendisini konuşturmaya çalıştı. 20 dakikaya yakın süren kayıtta Tarhan, Yıldır’a yönelik eylemlerini kabul etti. Yıldır, elde ettiği kayıt ile birlikte Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak savcılık başvurusunun üzerinden aylar geçmesine rağmen hiçbir gelişme yaşanmadı. Yıldır, savcılığın harekete geçmemesi nedeni ile bunalıma girdi. Ailesine “Herkese rezil olacağım. Benim için de güneş doğsun” diyerek ağlama krizleri geçiren Yıldır, yaşadığı daireden aşağı atlayarak yaşamına son verdi.

İntihardan sonra tutuklandı

Yıldır’ın vefatı sonrası Tarhan tutuklandı. Hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlaması ile Edirne 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Tarhan, 26 yıl hapse mahkûm edildi. Tarhan’ın, Yıldır’ı, 2002’den 2011’e kadar birçok kez farklı yerlerde istismar ettiği belirtilen gerekçeli kararda özetle şöyle denildi: “Mağdurun uğradığı cinsel istismar eylemleri nedeniyle beden ve ruh sağlığı bozuldu. Ruhsal olarak çöküntü yasaması nedeniyle sanığın eylemlerine karşı koyması hayatın olağan akışına da uygun değil. Sanığın, mağdura yönelik zincirleme şekilde organ sokmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanıya varılmıştır.”

Ses kaydı hukuka aykırı değil 

Gerekçeli karara, Yıldır ile Tarhan’ın akraba oldukları aileler arasında da husumet bulunmadığına işaret edilerek şöyle devam edildi: “Dökümü yapılan kayıtlardan sanığı, mağdurla cinsel ilişki yaşadığını kabul ettiği açıkça görülüyor. Söz konusu kayıt, mağdurun kendisine yönelik yapılan eylemler nedeniyle delil olması için yapılan bir ses kaydı. Mağdurun bir daha delil elde etme olanağı yoktu.

Kanıtların kaybolmasının engellenmesi amacıyla yapılan kayıt şikâyet dilekçesine eklenerek yargı mercilerine sunulmuş. Ses kaydı hukuka aykırı olarak alenen ifşa edilmedi. Dolayısı ile hukuka aykırı delil olarak nitelendirilemez. Mahkememizce, hukuka uygun delil olarak değerlendirildi.”

Sonraki Haber