Funda Yılmaz

Artık Titizlik Zamanı! Mars Başak Burcuna Geçti

Mars, harekete geçme biçimimizi, mücadele tarzımızı ve enerjimizi anlatır. Bu gezegen şimdi Başak burcuna geçti ve bu da demek oluyor ki artık hayatın detayları bizim için çok daha önemli hale gelecek. Plansız, dağınık, düzensiz işler artık can sıkabilir. Her şeyin yerli yerinde olmasını isteriz. Hızlı adımlar değil, sağlam ve hesaplı adımlar öne çıkar.

Tarım, Sağlık ve Temizlik Gündemde

Sevgi mi Sadakat mi?

Bazen aşk kapımızı çalar ama içeriye girebilmesi için bir şeyler daha ister; Sadakat, bağlılık, birlikte yol alma arzusu... İşte tam da böyle bir gökyüzü etkisi altındayız. Son günlerde evren bize “gönül bağlarını” sorgulatıyor. Gerçekten yanında olmak istediklerimizle, sadece alışkanlıktan yanında olduklarımız arasındaki fark, iyice görünür hale geliyor.

Bu dönem, yüzeyde gülümseyen ama içten içe yorgun düşmüş ilişkiler için bir tür sınav zamanı olabilir. Artık pembe gözlüklerle değil, daha gerçekçi bakıyoruz birbirimize. Kim bizi gerçekten seviyor? Kim sadece yanında duruyor ama aslında başka yerlere bakıyor? Tüm bu sorular, zihnimizin kıyısına köşesine usulca yerleşiyor.

Güzel Görünen Her Şey Testten Geçecek

Gökyüzü bugünlerde zarif bir romantizm vadetmiyor , sevgiye değil, sadakate bakıyor. Gülümsemelere değil, gözlerin ardında saklanan niyetlere... Venüs ile Juno’nun Akrep burcundaki buluşması, dünya sahnesinde gerçekleri örtbas eden tüm perdeyi aralıyor.

Bu, ilişkilerdeki kırılmaların, güç dengelerinin ve gizli anlaşmaların açığa çıkacağı bir dönem. Her “birlikteyiz” diyen ilişki aslında birlikte mi? Her sözleşme gerçekten adil mi? Her uzlaşı, gerçekten kalpten mi geliyor? Artık bunu saklamak kolay değil. Gökyüzü, maskelere tahammül etmiyor.

Gökyüzü “hisset, sarıl, koru” diyor...

Bu yaz gökyüzüne baktığımızda harita adeta bağırıyor: “Yengeç yazı geldi!” Yükselen burç Yengeç, 1. evde Merkür, Güneş ve Jüpiter de bu burçta. Yani bu yaz aile, vatan, güvenlik, aidiyet ve ev temaları her şeyin önüne geçiyor. Tatil planları değil sadece, ev içinde yapılan küçük düzenlemeler bile ruhu doyuracak cinsten.

Beslenme alışkanlıkları değişebilir, anne-çocuk ilişkileri gündeme gelebilir, yerli turizm ve doğaya dönüş temaları yükselebilir. Hatta bu yaz yemek tarifleri, organik pazarlar, doğa kampları gibi konuların konuşulmadığı bir ortam düşünemiyoruz.

Kim Parlayacak, Kim Göz Kamaştıracak?

Gökyüzünde Güneş’in MC (Tepe Noktası) ile paralel olduğu günlerdeyiz. Yani kozmik sahnede ışıklar yeryüzündeki belli başlı figürlerin üzerine çevriliyor. Güneş, astrolojide liderliktir, kimliktir, görünürlüktür. MC ise toplum önündeki rolümüz, kariyerimiz ve zirveye uzanan yolumuzdur. Bu ikisi birleşti mi? Sahneye çıkıyoruz.

Ama bu öyle sıradan bir sahne değil. Spotlar güçlü. Ve bu sefer sahne İkizler burcunda kuruluyor. İletişim, medya, fikirler, konuşmalar, yazılar ve gençlik... Hepsi bu sürecin başrol oyuncuları.

Aslan gibi seveceğiz!

Bu ara birine tutulursan, “Acaba fazla mı belli ettim” diye hiç düşünme. Çünkü gökyüzü fısıldıyor, “Saklama artık şu kalbini, ver elini de çık sahneye” diyor. Aşkı gizli saklı yaşamak yok bu dönem. Beğendiğini göstereceksin, sevdiğini sahipleneceksin. Ha bir de küçük not, o alkışları da hak edeceksin. Çünkü gökyüzü romantizmi mum ışığı değil, spot ışığı altında yaşamak istiyor.

Bu dönem kurulan aşkların tadı bir başka. Öyle mesajla kalp atıp geçmekle olmuyor. İki lafın belini kıracak, el ele sokakta yürüyecek, bir “O benim” bakışı atacaksın. İlişkilerde özgüven yükseliyor, karşılıklı destek şart oluyor. Sen başarıya koşarken o arkandan gelecek, o tökezlediğinde sen kaldıracaksın. Yani aşk sadece kalp işi değil, omuz omuza bir ekip işi bu ara.

Boşa mı Yoruluyorsun Sandın? Sirius Etkisindeyiz

Bazı dönemler vardır, sanki hayat seni içten içe bir yerden çekiştirir. Kendini “bu da mı başıma gelecekti” diye söylenirken bulursun. Ama bir yanın da biliyordur aslında... Bu gelişmeler öyle rastgele değildir.

İşte gökyüzü şu sıralar, o “tesadüf sandıklarımızın” aslında ne kadar kadersel olduğunu fısıldıyor. Sebebi de Sirius. Gökyüzünün en parlak yıldızı, ama etkisi öyle pırıltılı değil... “Daha çok içini titreten cinsten!”

Kendini Topla, Sonra Ortaya Çık!

Bazen öyle zamanlar gelir ki, dışarının gürültüsü kulağına uğramaz bile. Dünya dönüyor, insanlar koşturuyor ama sen pijamalarla kanepeye yayılmış bir şekilde sadece bir nefes almak istiyorsundur. “Şöyle bir dinleneyim de sonra bakarım” dediğin o hal var ya… Tam da öyle bir dönemden geçiyoruz!

Gökyüzü adeta fısıldıyor: “Dur biraz, hız kes. Önce kendi evine, köklerine, geçmişine dön. Dolapları toparla, eski fotoğrafları karıştır, annenle iki laf et. Uzun süredir ötelediğin o yüzleşmeleri hafifçe kapıyı aralayıp hallet.” Çünkü bazen ileri gitmek için, biraz geriye bakmak gerekir.

Gökyüzü Bağırmıyor Belki Ama Çok Şey Söylüyor!

İkizler burcunda gerçekleşen Güneş–Vulcan kavuşumu, sahnede parlamaktan çok, sahne arkasında işleri çevirenleri anlatıyor. Yani bu dönem, büyük laflardan değil, sessiz ama sağlam adımlardan yana. Sistem yürüyorsa, o sistemin arkasında gece gündüz çabalayan insanlar var. İşte bu süreç, onların dönemi.

Günlük hayatta hepimiz bir şekilde yoğun bir tempo içindeyiz. Ama bu dönemde sanki zihin hiç durmuyor gibi… Bitmeyen işler listesi, yetişmesi gereken evraklar, e-postalar, evin içinde dönüp duran işler… Zihnimiz sürekli meşgul ve kontrol etme arzusu da cabası. Ama ne olur, bedenin sesini duymazdan gelme. Çünkü zihinsel yorgunluk, fiziksel olarak da kendini göstermeye başlayabilir.

Peki bu dolunay burçları nasıl etkiliyor?

11 Haziran ! bu güçlü dolunay Yay burcunda gerçekleşiyor. Gökyüzü adeta “özgürlük, dürüstlük ve gerçek arayışı” diye haykırıyor. Ama bu dolunay, sadece düşünsel değil; duygusal ve fiziksel etkileriyle de bireyleri, toplulukları, hatta liderleri bile dönüştürecek nitelikte. Gelin birlikte bu dolunayın farklı yönlerini ele alalım…

 Dolunay Bireysel Olarak Neyi Tetikliyor?

Biri Sizi Kışkırtıyorsa, Sakin Kalmak Çok Değerli

Gökyüzü son günlerde biraz sinirli. Mars Aslan burcunda ilerlerken, Boğa’daki sert yıldız Algol ile kare açıya girdi. "Ne demek bu?" dersen, şöyle açıklayayım: Bir yanda patlamaya hazır bir öfke var, diğer yanda gözü dönmüş bir inat. Bu ikisi karşı karşıya gelince, ağzımızdan çıkan her kelimenin ciddi sonuçları olabilir.

Bazen insan bir anda parlıyor, bir şey söylüyor ve sonra “keşke demeseydim” diye iç geçiriyor ya… İşte bu gökyüzü tam da öyle anlara açık. Hele bir de içinizde bir süredir bastırdığınız şeyler varsa, ani patlamalar yaşanabilir. Mesaj atarken, konuşurken ya da birine cevap verirken, iki kere düşünmekte fayda var.

Kritik Gündemler: Jüpiter–Merkür Kavuşumu

Gökyüzü bu hafta bizlere büyük bir zihin açılımı sunuyor. Jüpiter ile Merkür’ün dar orbla kavuşumu hem bireysel hayatlarımızda hem de dünya genelinde önemli gelişmelere kapı aralıyor. Bu kavuşum özellikle, ilişkiler, ortaklıklar, anlaşmalar ve diplomasi gibi konuları sahneye taşıyor. Hem zihinsel hem de sosyal düzeyde yoğun bir hareketlilik söz konusu. Konuşmalar büyüyor, fikirler hızla yayılıyor, ama her kelimenin, her imzanın bir etkisi olduğunu da unutmadan hareket etmek gerekiyor.

Venüs Boğa’da!

Gökyüzünde Venüs, kendi yönettiği burç olan Boğa’ya geçince, tıpkı toprağı özleyen birçiçeğin yeniden kök salması gibi bir huzur gelir insana. Artık ilişkilerde güven, hayatta konfor,parada istikrar ve estetikte doğallık aranıyor. Hem bireysel hem kolektif düzeyde bu geçiş,“değer” kavramını tüm yönleriyle gözden geçirme süreci başlatıyor.

Bireysel Düzeyde Ne Olur?

Kalbin Kapısını Çalan Haber

Bugün gökyüzü kalbimizin en ince noktasını gösteriyor, Sol kulakçık. Burası kanın kalbe ilk dokunduğu yer. Ama sadece fiziksel anlamda değil; duygusal olarak da bir şeylerin "içeri alındığı" kapı. Ne duyuyorsan ne hissediyorsan, bugün hepsi doğrudan kalbine işliyor. O yüzden seslere, sözlere, hatta suskunluklara bile dikkat kesil. Belki de en çok ihtiyaç duyduğun şey, kulağına değil kalbine fısıldanıyordur.

Gökyüzünde bugün Sabian sembolü olarak "bir posta güvercini" beliriyor. Bu güvercinler, eskiden mesaj taşımakla görevliydi. Nerede olurlarsa olsunlar, dönüp yuvalarını bulurlardı. Tıpkı bazı duygular gibi... Tıpkı bazen içimizde yankılanan, yıllar önce duyulmuş ama unutulmamış bir cümle gibi. Bugün iç dünyamızda bir şeyler geri dönüyor olabilir. Belki de kalbimiz bir haberi almaya hazırlanıyor, ya da bir mesajı göndermek istiyor.

Hem Güzelleş Hem Dengeni Bul! Ay Terazi’de

Şu sıralar Ay Terazi burcunda. Yani gökyüzü bize diyor ki: “Kendine bak, güzelleş, tartışmalardan uzak dur.” Bu günlerde estetik her yerde. Saçını kestirmek, makyaj malzemesi almak, dolabını düzenlemek, vücudunu sıkılaştırmak için çok uygun bir dönem. Hatta bir korse alayım, duruşumu düzelteyim diyorsan, tam zamanı. Çünkü bu dönem hem dış görünüşü hem iç huzuru önemseyen bir enerji var.

Evine renk katmak istersen bir çiçek siparişi ver, perdeleri değiştir, belki bir mum yak. Küçük şeylerle bile moralin yükselebilir. Ama dikkat et, bu günlerde kavga gürültü hiç çekilmez. Küçücük tartışma büyür gider. O yüzden tartışmalardan uzak dur. Kimseyle inatlaşma, tatlı tatlı konuş. Özellikle eşinle, sevgilinle ya da ortağınla dengeyi korumaya çalış.