Yengesiyle aşk yaşayan adamın karısı canına kıydı
Şanlıurfa'da bir aile trajedisi yaşandı. Kanserden ölen kardeşinin eşiyle yasak aşk yaşamaya başlayan bir adam, olayı farkeden karısana psikolojik baskı uygulamaya başladı. Dayanamayan kadın intihar etti.
Yengesiyle yasak aşk yaşayan adamın karısı canına kıydı! Oğlu her şeyi bir bir anlattı
Şanlıurfa'da kanserden ölen kardeşinin eşiyle yasak aşk yaşamaya başlayan şahıs, olayı öğrenen karısını tehdit ederek intihar etmesine neden oldu. Canına kıyan kadının oğlu, tüm yaşananları sosyal medyadan, "Bana karşı gelirsen çocuklarına bir şey olur, kardeşlerine bela olurum demişti. Annem korkuyordu" ifadeleriyle anlattı.
Şanlıurfa'da imamlık yapan sendikacı Mehmet Emin K., kanserden ölen kardeşinin eşiyle bir ay sonra yasak aşk yaşamaya başladı. Eşi ve çocukları durumu öğrenince imam, karısını "Bana karşı gelirsen çocuklarına bir şey olur, kardeşlerine bela olurum demişti" diyerek tehdit etti. Eşinin tehditlere dayanamayan karısı intihar etti. Oğlu ise sosyal medya hesabından her şeyi bir bir anlattı.
Annesinin "çocuklarına bir şey olur, kardeşlerine bela olurum" diyerek tehdit edildiğini belirten genç, "Annem korkup bir şey söylemişti" ifadelerini kullandı.
Annesi yasak aşk yüzünden intihar eden çocuğun Twitter hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
"Kız kardeşim telefonla aramıştı beni, 7 Nisan 2019 akşamıydı. Sesi tedirgindi. Ne olduğunu sorduğumda babamız yengemiz ile berabermiş dedi. İdrak etmek için biraz zorlandım. Anlamadım uzun bir süre. Emin misin dedim. Kendisi söyledi dedi.
Biraz sindirip, annemi aradım hemen. Annem dedim duyduklarım doğru mudur? Doğrudur dedi, peki annem dedim, ben babamı da arayacağım. Onunla bir konuşacağım dedim. Bir gün bir haber alıyorsunuz. Yakın zamanda kanserden ölen amcanızın eşi ile babanızın beraber olduğunu öğreniyorsunuz. Ben anlayamadım. Ama ilk düşündüğüm şey annem oldu. 30 yıl düşünün, evden dışarı çıkmamış, aman laf gelmesin diye. Çocuklarına bakmak dışında bir şey yaşamamış bir kadın. Emek verdiği sadece evi olmuştu. Onurlu bir kadındı.
"KARDEŞİMİN KARISIYLA BERABERİM"
İyi biriydi de annem, hani iyi görüntüsü olan değil de, etrafındaki herkese en az bir güzelliği dokunmuş olan ama kötülüğü varsa bile sadece kendine olan bir kadındı. Annem olduğu için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Benim için mükemmele yakın olan şeydi o.
Kırılmıştı, 1000 km'den hissettim bunu. Karşısına kendisi için yapılabilecek en kötü şey çıkmıştı. Otuz yıl emek verdiği bir insan, bir gün çıkıp gelip 'Ben kardeşimin karısıyla beraberim, sana ne, seni ne ilgilendirir, hatta evinin alt katına onu da yerleştireceğim' diyor.
8 çocuk vermiş kadın, bir lira ekstra harcaması olmamış; keza kocası ayda elli lirayı bile çok görmüş kendisine, engelli çocuğunun maaş kartını da cebine atıp, onunla tatillere çıkmış biri.
"ÇOCUKLARINA BİR ŞEY OLUR"
Annemin onuru incinmiş ruhu kırılmıştı. Ama daha derin bir şey vardı. Korkuyordu. Aylarca aynı odayı paylaştığı adam bana karşı gelirsen çocuklarına bir şey olur, kardeşlerine bela olurum demişti. Bizim haberimiz olana kadar iç dünyasını zindan etmişti kadına. Korkup söylememişti bir şey annem.
Aradım, Mehmet Emin'i (bundan sonra baba sıfatını kullanmak istemiyorum) ve nasılsın dedim. İyiyim dedi, bir şeyler duydum tek taraflı duymak istemiyorum anlat dedim. Ne duyduysan doğrudur dedi, ben yine de dinlemek istiyorum dedim. Anlatmadı, Urfa'ya geliyorum dedim. Tamam dedi
Sonra oturup sindirmeye çalıştım. Ablamı aradım, anlattım, sinirlendik, çok sinirlendik. Alanya'ya geldi Fatoş, buluştuk ve ağlaştık biraz. Ablamı okuldan almıştı daha 12 yaşındayken, bir şey yapmamıştık, Mehmet Emin'in sebebi ise 12 yaşındaki kızının okuyup namussuz olacağını düşünmesiydi.
"KAPANIN, NAMUSSUZ MU OLACAKSINIZ?"
Fatoş büyük bir çabayla iki buçuk yılda açık öğretimden liseyi bitirip, bitirdiği yıl Eskişehir Almanca Öğretmenliği kazandı. Bizi dışarı çıkartmaz, kız kardeşlerime 'Kapanın, namussuz mu olacaksınız?' derdi. Döverdi de bunun için. İşte bu adam bir imam ve de bizi yıllarca namussuz, dinsiz olarak nitelendirdikten sonra yeni ölen abisinin karısını koynuna almıştı.
Annemi her şekilde sindirmek için, hiçbir şekilde ekonomik özgürlüğü vermemişti ona, yılda bir defa bir yere götürür sonra da götürdüğü için kavga ederlerdi. Annem sekiz çocuğuna yemek yapabilmek için domates al dediğinde rezil ederdi onu"