Yeni araştırma: Yaban hayatı popülasyonları 1970'den bu yana yüzde 69 düştü!

WWF'nin dünyadaki yaban hayatı popülasyonu üzerine yaptığı yeni bir araştırmanın sonucu yaban hayatı nüfusunun üçte ikisinin yok olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar bir an önce önlem alınmadığı takdirde insan yaşamının da tehdit altında olduğu uyarısında bulunuyor.

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), 5 binden fazla memeli, kuş, sürüngen, amgibi ve balık türlerinden oluşan 32 bin yaban hayatı popülasyonunu incelediği raporunu yayımladı. Buna göre, son 50 yılda insan faaliyetleri nedeniyle hayvan popülasyonu yüzde 69'a düştü.

WWF Yaşayan Gezegen Endeksi, dünya genelinde hızlanan düşüşleri gösteriyor.

Perşembe günü yayınlanan rapora göre en yüksek kayıp Latin Amerika ve Karayipler'de tespit edildi. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan bu bölgelerdeki hayvan popülasyonundaki kayıp yüzde 94'e ulaşmış durumda. Avrupa'da ise yaban hayatı popülasyonunda yüzde 18'lik düşüş olduğu görüldü.

Hayvan çeşitliğinin 1970'den bu yana yüzde 69'a düştüğünü kanıtlayan raporun araştırmacılarından WWF International'ın Genel Müdürü Marco Lambertini, kuruluşunun yeni verilerden "son derece endişeli" olduğunu söylüyor:

"Rapor, yaban hayatı popülasyonlarında, özellikle de dünyanın en büyük biyolojik çeşitliliğe sahip alanlarına ev sahipliği yapan tropik bölgelerde yıkıcı bir düşüş yaşanıyor."

WWF Bilim Direktörü Mark Wright, rakamların özellikle Latin Amerika için "gerçekten korkutucu" olduğunu söyledi:

"Latin Amerika elbette biyolojik çeşitliliği ile ünlüdür. Bu çeşitlilik diğer birçok şey için de gerçekten önemlidir. İklimi düzenlemek için çok önemli. Şu anda Amazon ormanlarında 150 ila 200 milyar metrik ton kadar karbon sarılı olduğunu tahmin ediyoruz. Bu, 550 ila 740 milyar ton CO2'ye veya mevcut oranlarda yıllık sera gazı emisyonlarından 10 ila 15 kat daha fazlasına eşdeğerdir."

Tatlı su türlerinde kayıp yüzde 83'e ulaştı

Çalışma sonucunda ayrıca tatlı su türlerinin diğer habitatlarda bulunanlardan daha fazla azaldığı ve 1970'den bu yana yüzde 83'lük bir nüfus düşüşü olduğu bulundu.

Raporda, yaban hayatı kaybının nedenleri kalkınma ve çiftçilik, istilacı türlerin tanıtımı, kirlilik, iklim değişikliği ve hastalık olarak sıralandı.

Lambertini, küresel gıda zinciri çökmeden önce dünyanın zararlı ve savurgan tarım uygulamalarını sonlandırarak yeniden dizayn etmesi gerektiğini söylüyor:

"Günümüzde gıda sistemleri, karadaki ormansızlaşmanın yüzde 80'inden fazlasından sorumlu ve okyanusa ve tatlı suya bakarsanız, bu habitatlardaki balıkçılık stoklarının ve popülasyonlarının çöküşünü de tetikliyor. Doğa kaybının yalnızca dünyanın geri kalanını koruma görevimizin ahlaki bir sorunu olmadığını vurgulamamız gerekiyor. Bu aslında maddi bir değer sorunu, insanlık için de bir güvenlik sorunudur."

"Zaman daralıyor, artık harekete geçmemiz gerekiyor"

Rapor, geçim kaynaklarının yüzde 70'inin bir şekilde doğaya bağlı olduğu Afrika'da, 1970'den bu yana yaban hayatı popülasyonlarında üçte iki düşüş olduğunu gösterdi.

WWF Afrika Bölge Müdürü Alice Ruhweza, değerlendirmenin doğa kaybolduğunda nasıl "büyük bir insani maliyet" yaşanacağını gösterdiğini söyledi.

Özellikle gençlerin vahşi yaşamın korunması konusunda endişe duyduğunu ve hükümetleri daha fazla koruyucu önlem almaya zorlayacaklarını söyledi ve ekledi:

"Dolayısıyla dönüştürücü değişim potansiyeli gerçekten önemli. Ancak zaman daralıyor ve şimdi harekete geçmemiz gerekiyor."

Dünya liderleri Aralık ayında COP15 biyoçeşitlilik zirvesi için Montreal'de toplanacak. Rapor yazarları, kendilerinin de katılacağı bu zirve öncesinde doğanın korunması için 2015 Paris Anlaşması'na benzer bağlayıcı bir taahhüt çağrısında bulundular.

Bu haber phys.org'dan aslına uygun kalarak çevrilmiştir.

Sonraki Haber