Yeni parametreler eşliğinde F-16 alımı ve modernizasyonuna dair…

Öncelikle başımız sağ olsun. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerime Allah’tan rahmet, geride kalanlarına baş sağlığı ve yaralanan kardeşlerime de acil şifalar diliyorum. Merkez üssü Kahraman Maraş'ın Pazarcık ilçesi olan 7,4 şiddetindeki depremin etki alanı ve şiddeti çok büyük. Türkiye uluslararası yardımı da kabul eden 4’üncü seviye alarm ilan etti. Suriye, Halep, Hama, İdlib, Afrin, Lazkiye'de de çok etkili oldu.

Deprem, Akdeniz’de (İtalya) tsunami uyarısı yapacak kadar Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin'i de vurdu.

***

Olası hasarlı altyapının tespiti, onarılması, işletime sokulması, yolların açık tutulması gerek.

Yardımcı olun lütfen. Kan gerekecek. Bağışta bulunun lütfen. Hava çok soğuk. Sadece arama kurtarma ve tıbbi ekipmana değil, ısınma ve barınma malzemesine de çok ihtiyaç olacak.

Milletçe birbirimize ve ülkemize sahip çıkacağız.

***

Depremin neden olduğu acı ve hüzün içerisinde de hassasiyet ürettiğini düşündüğümüz konularda yazılarımızı yazmaya devam edeceğiz. Bu hafta ki konumuz “yine” değişen ve gelişen parametreler eşliğinde büyük bir belirsizliğe ve güven bunalımına dönüşen F-16 tedariki ve modernizasyonuyla ilgili olacak.

***

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu 119 uçaklık F-16 paketinin (40 V-70 F-16 tedarik, 79 V-70 seviyesinde modernizasyon) maliyeti, önceleri 6-7 milyar dolar seviyesinde telaffuz ediliyordu. Yani (79’u bizim uçağımızın modernizasyonu dâhil) uçakların ortalama birim maliyeti 50 milyon dolara karşılık geliyordu. Bu bile son derece yüksek bir fiyattı. Sonuçta açık kaynaklarda V-70/72 seviyesinde bir F-16’nın birim fiyatının yaklaşık 60-70 milyon dolar olduğu telaffuz ediliyor.

Paketin içinde fiyatı etkileyecek F-16’larda kullanılacak mühimmatlar var mı, varsa kaç tane var, eğitim, altyapı desteği, yedek parça-yedek motor hangi seviyede verilecek, bunların toplam fiyata etkisi nedir, tam bilmediğimiz için muhakemesini detaylı yapamıyoruz.

Sonuçta paketin toplam bedeli için 6-7 seviyesinde olduğunu biliyoruz. Sonra bir şey oldu, Batı medyasında bu tedarikin toplam bedelinin 20 milyar dolar seviyesinde olduğu yazılmaya başlandı. Yani fiyat birdenbire bildiğimizden üç kat yukarıda telaffuz edilmeye başlandı. Eğer Batı medyası bir yanlışlık yapmıyorsa, anlaşma olursa (üçte ikisi, 79 adeti modernize edilecek bizim uçak olan) 119 F-16 için ortalama 160-170 milyon dolar ödemiş olacağız.

Bir F-22 Raptor’un birim fiyatının 200 milyon dolar, bir F-35A’nın 2022 birim fiyatının da 77,9 milyon dolar olduğunu buraya yazalım.

***

Sonra bir gelişme daha oldu. Bütün temayüllere ve daha önce (bağlantı kurulamayacağına dair) yapılan bütün açıklamalara rağmen, ABD kanadından Türkiye’ye F-16 satışının İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesine onay verme şartına bağlamasına yönelik çıkışlar geldi.

Önce ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde görevli Demokrat Senatör Van Hollen, “Türkiye eğer İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini engellerse F-16 satışı gerçekleşmesin” dedi. Sonra 27 senatör; “Türkiye, İsveç’in NATO’ya girmesini engellerse Türkiye’ye F-16 satılmasın” diye ABD Başkanı Biden’a mektup yazdı.

***

Şimdi şöyle bir muhakeme yapalım.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesiyle:

- ABD Başkanı Biden, Putin’e karşı (içinde şahsi yaklaşımlar da bulunan) jeopolitik bir zafer kazanacakken,

- ABD/NATO Rusya’ya karşı kullanabileceği, 1.340 km’lik bir sınıra sahip olacakken,

- ABD, İsveç ve Finlandiya’nın millî güç unsurlarını/güçlerini, egemenlik ve etki alanlarını NATO üzerinden ABD’nin küresel imparatorluğu için kullanalabilecekken,

- Dünya jeopolitik dengelerini değiştiren Arktik’in rotaları, bağlantılı alanları Finlandiya-İsveç-Norveç ve İzlanda tarafından ABD adına tutulabilecek, müşterek güç gösterileri yapılabilecekken….

Tok satıcıyı oynayan ve Türkiye’nin bağımlılıklarını, talebini bir silah olarak kullanan ABD’nin yeni talepleri, baskıları, taviz beklentileriyle karşı karşıya kalan Türkiye ne yapmalı?

Türkiye sorunu (savaş uçağı ihtiyacını) öncelikle F-16’lar üzerinden, mümkün olmazsa (S-400’ler ilgili süreçlerden de dersler çıkartarak) ittifak içerisinde çözmek istiyor.

Ancak başta ABD olmak üzere ittifak içindeki çözümlerde açmazlar ve kabul edilemez şartlar var mı?

Örneğin, uçağın Yunanistan ve YPG/PKK terör örgütü ile ilgili millî görevlerde kullanılmasıyla ilgili dayatmalarla ya da uçağın mekanik ve yazılım üzerinden birtakım müdahalelerle karşı karşıya kalır mıyız?

Daha pek çok belirsizlik, soru işareti ve başka çözümler var. Ancak günlük bir yazının çok uzamaması gerekiyor. Satırlar, hatta harfler tahditli.

Tekrar başımız sağ olsun. Acı ve zor günlerden geçiyoruz...

Yarın konuyu irdelemeye devam edeceğiz.