Yenidoğan çetesi için hesap vakti! Bebek katilleri hakim karşısına çıkıyor: tv100 gün boyu canlı yayınlarla aktarıyor
Türkiye'yi sarsan yenidoğan çetesi skandalında yargılama süreci başlıyor. Çete 10 bebeğin ölümünden, sayısız bebeğin hayatını riske atmaktan sorumlu tutuluyor. İstanbul’da görülecek davada 22’si tutuklu 47 sanık hakim karşısına çıkacak. Sanıklar 17 bin yıl hapis cezası isteniyor. Çete üyelerinin yanı sıra 19 özel hastanede iddianamede sorumlu olarak yer alıyor.tv100 ekibi gün boyu canlı yayınlarla anbean gelişmeleri aktarıyor.
Devletten para alabilmek için bebekleri gereksiz şekilde yoğun bakımda tutup, bazılarının ölümlerine bazılarının da sakat kalmasına neden oldular.
Ölen bebekleri evraklarda yaşıyor gibi de gösterdiler.
Tüm bunlar yaşanırken aralarında yaptığı konuşmalar ise vicdanları derinden yaraladı.
10 bebeğin ölümünden, sayısız bebeğin hayatının riske atılmasından sorumlu tutulan Yenidoğan Çetesi davası, İstanbul’da başladı.
16.48 DURUŞMAYA ARA
Katılma taleplerinin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.
16.45 BİR AVUKAT DAHA DURUŞMADAN ATILDI
Yenidoğan Çetesi'nde çok sayıda telefon talebinde adı geçen hemşire Mehtap Sayar’ın avukatı, kendisinin isminin verilmesinden rahatsız olduğunu ve hedef gösterildiğini söyledi.
Bu cümlelere başka bir avukat tepki gösterdi. Tepki gösteren avukat duruşma salonundan atıldı. Atılırken, “Katil bunlar katil” diyerek bağırdı.
Sanık Dursın Eryılmaz, "Katılma taleplerine ilişkin söyleyecek bir şeyiniz var mı?" sorusuna “Söyleyecek bir şeyim yok" dedi. Çete lideri Fırat Sarı da "Sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna "Söyleyecek bir şeyim yok" yanıtını verdi.
Tuğba Sena’nın vekili avukat, “Uzman raporunda, Tuğba Hanım’ın bebeğinin hayatını kaybettiği belirtilmiş, ancak iddianamede adımız geçmiyor. Ara kararla dosyaya Tuğba Hanım’ı mağdur olarak kaydetmemiz gerekiyor. Ayrıca, usule uygun olarak, salona önce sanık avukatları değil mağdur aileler alınmalı. Çünkü bebekleri, bu çete yüzünden hayatını kaybetmiş durumda” dedi.
Öldürülen bebeklerin avukatlarından biri, “Bu davada sanıklarla ilgili iddialarımız ortadayken, sanıklara soru sormamız gerekiyor. 47 sanık ve çok sayıda müdafi var. Bu tarz davalarda çeteyi çökerten şey çapraz sorgudur. Narin dosyasında katılma talebi kabul edildi ve bu sayede çok önemli sorular soruldu. Sesimiz kısılmasın” diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, katılma gerekçelerini "Bu davanın konusunu oluşturan sağlık hizmetleri, devletin sorumluluğundadır. Konu nedir? Evet, Çocuk Hakları Sözleşmesi. Buna katılıyorum ama aynı zamanda çocuk bir insandır ve yaşama hakkı vardır. Yaşama hakkını korumak, baroların da sorumluluğudur. Ortaya çıkacak yargı kararının asaletle sürdürülmesi, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve gerçeğin ortaya çıkması gereklidir" sözleriyle açıkladı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Sabah duruşmaya başlarken bulunduğunuz yerle ilgili yapılan tartışmaya dair şunu belirtmek isterim: Bizim nerede oturduğumuzun bir önemi yok. Bizim için önemli olan, müşteki ve sanık vekillerinin çalışma ortamlarının sağlanmasıdır" dedi.
Duruşma, verilen 45 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. Türkiye Barolar Birliği, davaya müdahil olmak istedi.
Duruşmaya 45 dakika ara verildi.
Mahkeme başkanı, "Mesai saatinden sonra da duruşmaya devam edeceğiz. Sanıklar da taraflar da oldukça fazla. Duruşma 5 gün sürecek" bilgisini verdi.
Sanık avukatı, "Duruşma her gün mesai saati sonrası biterse bizler cezaevine nasıl gidip müvekkillerimizle görüşeceğiz?" diye sorunca mahkeme başkanı, "Bugün 9’da biter yarın 7’de biter duruma göre bakacağız" dedi.
Duruşma salonunun arka sıralarında bebekleri öldürülen aileler, orta kısımda da sanıklar bulunuyor. Aileler, bebeklerini öldüren sanıkları doğrudan görüyor.
Mahkeme başkanı, dosyaya gelen belgelerin okunduğunu söyledi. Avukat Ömer Kavili ise "Belgeleri okumadan tutanak tutuyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, Kavili’nin duruşma salonundan çıkmasını istedi. Kavili, “Yargı bir kültürdür. Yok ettiniz. Kanunsuzlar” sözleriyle salondan çıktı.
heyet yeniden salonda geldi. Heyetin ardından 22 tutuklu sanık da duruşma salonuna alındı. Bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.
Kimlik tespiti yapılan sanıklardan çete lideri Fırat Sarı’nın protez olan saçlarını çıkardığı ve sakallarını uzattığı görüldü.
Sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından davanın ilk celsesinin görülmesine başlandı.
MEHTAP HEMŞİRE DE KÜRSÜDE
Hemşire Mehtap Sayar kürsüye çıkarak bekar olduğunu ve çocuğunun olmadığını ifade etti.
İŞTE FIRAT SARI'NIN AYLIK GELİRİ
Sarı, kimlik tespitinde bekar ve 2 çocuk babası olduğunu söyledi. Klinik doktoru olduğunu söyleyen Sarı aylık kazancının ise 400 bin lira olduğunu söyledi.
O sırada bebeğini kaybetmiş bazı aileler duruşma salonuna giriş yaptı.
Duruşma gecikmeli olarak başladı. Mahkeme başkanı kimlik tespiti yapıyor. Duruşma Bakırköy Adliyesi’nin konferans salonunda yapılıyor.
Salonun içinin çok kalabalık olduğu görülürken, pek çok kişi duruşmaya giremedi.
TUTUKLU SANIKLAR GELDİ
Davada tutuklu sanıklar salona geldi. Mahkeme Başkanı, baro başkanlarına söz vermeyeceğini açıklamasının ardından gelen itirazlar sonrası salonu boşaltmak istedi, buna itiraz edilip gerekçesi sorulunca da mahkeme heyetiyle birlikte salondan ayrıldı.
Dışarıda müzakere eden mahkeme heyeti salona döndü, Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan'a ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu'na söz verilmesi talebini kabul etti.
Yenidoğan çetesi davası, adliyede yaşanan yoğunluk nedeniyle başlayamadı.
Davanın görüleceği adliye koridorlarında zaman zaman gerginlik yaşanıyor.
Çete mağduru aileler Bakırköy'deki adliyeye gelmeye başladı.
Adliye önünde toplanan Cumhuriyet Halk Partili bir grup basın açıklaması yaptı.
Dava, bin 389 sayfalık iddianamenin okunmasıyla başlayacak.
Duruşmalar, tüm hafta boyunca sürecek.
Davanın görüldüğü adliye içindeki koridorlarda kalabalık artarken, emniyet güçleri burada da güvenlik önlemi aldı.
Duruşma Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Dava öncesinde adliye çevresinde güvenlik önlemleri alındı.
YENİDOĞAN ÇETESİ SANIKLARI NEYLE SUÇLANIYOR?
22’si tutuklu 42 sanığın hakim karşısına çıkacağı dava Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek.
Suçlamalar, günlük 8 bin liralık SGK primini paylaşabilmek adına yenidoğan bebeklerin sağlığının hiçe sayıldığı yönünde…
SAHTE RAPOR HAZIRLADIKLARI BEBEKLERE, GEREKSİZ İLAÇLAR VERDİLER
Çete üyelerinin taburcu olabilecek durumda olsalar dahi bebekleri sahte raporlarla, gereksiz yere ilaç vererek yoğun bakımda tuttuğu tespit edilmişti.
BEBEKLERİ ANLAŞMALI OLDUKLARI ÖZEL HASTANELERE SEVK ETTİLER
Bebekler şebekenin anlaşmalı olduğu özel hastanelere sevk ediliyordu.
Ne solunum desteği, ne ameliyat ne de ilaç… Bebekler çetenin istediği kadar hayatta tutuluyordu.
Bu süreçte 9’u İstanbul’da biri Tekirdağ’da 10 özel hastane kapatıldı.
Söz konusu yazı üzerine soruşturmada adı geçen Özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar, Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi'nin ruhsatları iptal edildi.
SORUŞTURMA DOSYASINDAKİ KAN DONDURAN KONUŞMALAR
Soruşturma dosyasında zanlıların kan donduran konuşmaları da yer aldı.
Hakim karşısına çıkacak sanıklar arasında bazı 112 Çağrı Merkezi çalışanları da var.
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in merkezde kayıt oluşmaması için “Ambulans benzin almaya çıktı.” dersiniz şeklinde tavsiye verdiği belirlenmişti.
"ÇOCUK DEFNEDİLDİ"
Bir bebekle ilgili ise diyaframda gelişimsel bir bozukluk olmadığından tedavi ile düzelebilecek bir akciğer sıkıntısından bahsedildiği ancak o tedavinin uygulanmadığı ortaya çıkmıştı.
Çete üyelerinin, bir doğum uzmanının aileye bilgi vermesiyle korkuya kapıldığı iddianamede geçmişti.
Soruşturmadan korkan zanlıların, “Panik yapmayın” talimatı verdiği iddianamede yer alırken zanlılardan İlker Gönen’in “Dursun Abi bir göbek açamamış açamamış mahvetmiş. Mahvettikten sonra hemşireye vermiş. Aile Suriyeli, herhangi bir şeyleri yok. Adli tıp süreci başlatmadılar. Çocuk defnedildi.” dediği de belirlenmişti.
Fırat Sarı’nın ise “Ben sana gerçeği söyleyeyim, o çocuk pnömotoraks. O çocuk diyafram hernisi değil. O çocuğa tüp takılsa yaşardı. Bir olay patlayacaktı ben biliyorum.” dediği tespit edilmişti.
ÇETE SAVCIYI ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Çete birçok suçlamayla karşı karşıya…
Soruşturmayı yürüten savcının ölümle tehdit edilmesi de bunlar arasında yer alıyor.
O anların yeraldığı görüntülerde, çete tutuklanan zanlıların tahliye edilmesini istiyordu.
ÇETENİN ELE BAŞLARI FIRAT SARI VE İLKER GÖNEN
Bin 400 sayfalık iddianamede yeralan suçmalarla ilgili sanıkların vereceği yanıtlar, özellikle de çetenin ele başları olarak görülen doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen’in savunmaları merak ediliyor.