Yer: Antalya... 'Laf atma' kavgasında kan aktı

Antalya'nın tarihi semti Kaleiçi'nde, iki kadın müşterisine laf attığı iddiasıyla yan taraftaki restoran çalışanlarından Ziya Selçuk'u bıçaklayarak öldüren Yakup İskender, 14 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, 4 Mart günü, saat 03.30 sıralarında Antalya Muratpaşa ilçesi Tuzcular Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre restoran sahibi Yakup İskender (47) ile komşu restoranın çalışanları Ziya Selçuk (45) , M.K., A.K., O.K. ve K.B. arasında, iki kadın müşteriye laf atıldığı iddiasıyla tartışma çıktı. Çıkan kavgada Selçuk ve 4 arkadaşı, Yakup İskender'i dövmeye başladı. Grubun elinden kurtulan İskender, hızla girdiği restoranından bıçak alarak, Ziya Selçuk'u bıçaklayıp, kaçtı. Ağır yaralı Ziya Selçuk, ambulansla hastaneye götürülürken yolda hayatını kaybetti. Polisin yakaladığı Yakup İskender, "Bana saldırdığı için kendimi savundum" dedi. İskender 'kasten öldürme' suçundan tutuklanırken, kavgaya karışan 4 kişi ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

'2 KADINI KORUMAK ADINA BU OLAYI GERÇEKLEŞTİRDİM'

Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan sanık Yakup İskender, karar duruşmasında da daha önceki beyanlarını tekrar ederek, müşterisi olan 2 kadını korumak adına bu olayı gerçekleştirdiğini söyledi. İskender, şunları anlattı:

“Olay gecesi daha önceden iş yerime geldikleri için tanıdığım Z.D. ve N. isimli kızlar, iş yerime geldi. Ben o sırada iş yerini kapatmaya hazırlanıyordum ve kepengi yarıya kadar indirmiştim. Kızların isteğini yerine getirdim ve onlara yemek hazırlarken, A.K., O.K. ve K.B. yarım kepengin önüne dizilmiş şekilde kapıya geldi. Bana, 'Dayı bizi de doyur bakalım' diye el hareketleri yaptılar. Hatta 'Kokoreç mi yiyelim, köfte mi yiyelim' şeklinde değişik argoya kaçan el hareketleri yapıyorlardı. Bakışlarının da bir tuhaf olduğunu hissettim. Kendilerini uzaklaştırmak için 'Ekmek kalmadı, malzemem bitti' dedim. O sırada A.K. kepenkten içeri girerek, 'Biz yemek isteyeceğiz. Sen de vermeyeceksin, seninle görüşeceğiz' dedi. Sonra gittiler. Onlar gittikten sonra kızlar bana, 'Dayı, bu şahıslar biraz önce bize asıldı, laf attılar, takip ettiler' dedi. Onlara 'İsterseniz kepengi tamamen indireyim, siz rahatça yemeğinizi yiyin' dedim. Sonrasında kepengi kumandayla indirdim. Yemeğini bitiren kızlara caddedeki taksiye kadar eşlik ettim."

 'AMACIM KENDİMİ SAVUNMAKTI'

İş yerine geldiğinde bu kişilerin alkol almaya devam ettiğini belirten Yakup İskender, “Yanlarına giderek konunun uzamaması için konuşmak istedim. Ancak M.K. bana ağır küfürler etti. O.K. ağzını kapattı. Bu sırada, Ziya Selçuk bir anda anlamadığım bir şekilde yerinden kalktı ve bana yumruk attı. O an ortalık karıştı. Her yerden bana yumruk gelmeye başladı. Kafamı kaldırıp önümü göremiyordum. İşin içinde inanılmaz dayak ve linç vardı. Öleceğimi düşündüm. Sonra dükkanımın önüne kaçtım. Orası biraz daha aydınlıktı. Her tarafım kan içerisindeydi. Bana yine saldırdılar, ben de elimdeki bıçağı savurdum. Amacım kendimi savunmaktı" diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında sanığın 'haksız tahrik altında kasten adam öldürme' suçundan cezalandırılmasını istedi. Şikayetçi avukatı mütalaayı kabul etmediklerini belirtirken, sanığın ömür boyu hapis cezası alması gerektiğini söyledi.

Sanık avukatı Halil İbrahim Cihandemir, müvekkilinin TCK'nın 27/2 maddesinden (Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez) yararlanması gerektiğine dikkat çekerek, “Heyetiniz aksi görüşte ise müvekkilimin savcının mütalaası doğrultusunda cezalandırılmasını istiyoruz. Burada şunu özellikle belirtmek istiyorum. Bıçak saldırı amaçlı değil, savunma amaçlı kullanılmıştır" dedi.

Sanık Yakup İskender ise avukatının savunmasına katılmadığını ifade ederek, “O gün kimseyi öldürmek istemedim. Amacım kendimi savunmaktı. Böyle bittiği için üzgünüm. Keşke bunların hiçbiri yaşanmasıydı. Pişmanım" diye konuştu.

Mahkeme heyeti sanığı 'haksız tahrik altında kasten adam öldürme' suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sonraki Haber