Yerel seçimde de “Yaparsa Erdoğan yapar” diyecekler
CHP’nin güvenilir limanı “kurultay” imiş, bunu öğrendik.
Türkiye’nin güvenilir limanı da “Recep Tayyip Erdoğan” imiş, bunu bir kez daha teyit ettik.
İyi Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker; “Allah memleketi korumuş” dedi. Bunu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “gizli toplantılarını” kastederek söyledi.
TV100’de şunu söyledi Sayın Beker:
“Diyelim ki Altılı Masa seçimi kazansaydık, biz daha bakanları oluşturamazmışız, atamaları yapamazmışız. Allah memleketi korumuş. Ümit Özdağ'a İçişleri, Kültür Bakanlığı, MİT verildiği zaman biz o masada oturacak mıydık?”
Bu sözler gündeme bomba gibi düştü, ama hakikatin kendisiydi. Sayın Beker hiç lafı eğip bükmeden dümdüz konuştu.
Anadolu Dervişi Yunus Emre’nin “Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası” dediği gibi Başkan Erdoğan da 21 yıllık iktidarı boyunca “yeniden ve tazelenerek” doğuyor.
İktidarın karşısında güçlü bir muhalefet yok; ancak Başkan Erdoğan yine de “istişare kültürünü” devam ettirerek kendi öz eleştiri mekanizmasını ekibiyle beraber kurmuş durumda!
Yerel seçimlere Cumhur İttifakı “çok net” argümanlarla girerken ortada bir “Millet İttifakı” kalmadı.
CHP ve İyi Parti’nin “işbirliğini” ne ölçüde yapacağı bilinmiyor, netlik yok, her şey muğlak!
Pazarlık yapılacak!
Bu durumda vatandaş TBMM ve Külliye’de “Yaparsa Erdoğan yapar” dediği gibi başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yine “Yaparsa Erdoğan yapar” diyebilir.
Deprem bölgesinde yerel yönetimler çok önemli; sadece binaları yapmak yetmiyor, bir de altyapı ve üst yapı çalışmaları var.
Sürekli birbiriyle kavga edenler bu çalışmaları başarabilir mi?
Meral Akşener geçtiğimiz gün verdiği demeçte “Altılı Masa” görüşmelerinin bir kısmını kamuoyuna açıkladı.
Aslında ne konuşulduğunu biliyorduk, kulis bilgisi olarak da duyurmuştuk; ancak ilk defa bir genel başkanın ağzından yani ilk elden bu bilgileri duymuş olduk.
Meğer Kemal Kılıçdaroğlu; “Masada Akşener adaylığımı kabul etmiyorsa biz beş parti olarak yola devam edelim” minvalinde konuşmuş.
“Ortak akıl platformu olmaktan çıktık” diyerek masadan kalkan Akşener’in “çok haklı” olduğu görülüyor. Lakin Sayın Akşener’in o masaya tekrar oturmasaydı şimdi daha güçlü olacağı bizzat İyi Partili yetkililer tarafından da dillendirilmeye başlandı.
“KILIÇDAROĞLU 2028’E KADAR BIRAKMAYACAK”
Sayın Kılıçdaroğlu; “Partimi güvenli limana götüreceğim ve yenileşmenin önünde hiçbir engel bırakmayacağım” demişti.
Bunun üzerine “güvenli liman” kavramını tartıştık, neresiydi bu liman?
Ben ekranlarda bunun “zaman kazanmak için söylenmiş olduğunu” vurguladım.
Yani aslında “liman” yoktu.
Kemal Bey yeniden genel başkan olarak yola devam etmek istiyor ve vakit kazanıyordu.
İşte, güvenli liman dedikleri yer CHP Kurultayı imiş!
Kurultayda Kemal Bey yeniden seçilecek ve 2026’ya kadar yeniden kurultay olmayacak. Seçime az zaman kaldı denilerek de 2028’e yine Kemal Bey’in genel başkanlığından gidilecek.
Siyasette elbette sürprizler olur, ama şimdilik yol haritaları böyle!
SON SÖZ: En çok merak ettiğim husus Ankara ve İstanbul’da Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ne yapacak? Yani nasıl “vaatler” verecekler? 2019 seçimlerindeki vaatlerinin neredeyse hiçbirini yapmadılar. Mansur Yavaş; “Kendi öz kaynaklarımızla 58 km metro yapacağız” demişti. Borç bulmadan, kimseden para almadan, sadece belediyenin gelirleriyle yapacaktı bunu! 4 yıldan fazla zaman geçti, ne oldu? Temelini bile atmadı! Herhalde vaatleriyle değil de “başka türlü” konuşacaklar ve mevzuyu sanırım ideolojik zemine çekecekler. Bakıp göreceğiz!