Yıllardır cebinde taşıyor! Şehit oğlundan kalan tek hatıra!

Ankara Gölbaşı Özel harekat Daire Başkanlığı'na yapılan 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında şehit olan Mustafa Yaman'ın annesi oğlunun hatırasına sahip çıkıyor. Anne Kezban Yaman, oğlunun cebinden çıkan 5 TL'yi, bir gün bile yanından ayırmıyor.

15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Ankara Gölbaşı Özel harekat Daire Başkanlığı'na yapılan bombalı saldırıda şehit olan İmam Mustafa Yaman'ın cebinden çıkan 5 TL'yi, annesi Kezban Yaman 8 yıldır yanından ayırmıyor.


Fetullahçı Terör Örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'na yapılan saldırıda şehit olanlardan İmam Mustafa Yaman'ın Bartın'ın Ulus ilçesi Kumluca beldesine bağlı Çubuklu köyünde yaşayan ailesi, darbe girişiminin 8. yıl dönümünde unutulmadı. AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, polis ve askeri erkan, kurum ve daire müdürleri, siyasi parti ile sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yer aldığı il protokolü 15 Temmuz şehidi Mustafa Yaman'ın baba ocağını ziyaret etti. Anne Kezban, baba Mustafa Yaman ile görüşen Vali Arslan ve beraberindekiler, Çubuklu Köyü Camii'nde okunan Mevlid-i Şerif'i dinledi.

Anne Kezban Yaman, ziyaret nedeniyle Vali Arslan ve beraberindekileri teşekkür ederek, bir daha benzeri acıların yaşanmamasını diledi. Oğlu şehit edildiğinde cebinde bulunan son 5 TL'yi kendisi aldığını ve sürekli yanında bulunduğunu belirten Kezban Yaman, yaşananları asla unutamayacağını ifade etti. Ankara'da yaşayan oğlunun her bayram kendisini ziyarete geldiğini sadece o bayram gelemediğini söyleyen anne Kezban Yaman, oğlundan acı haberi aldığı anları ise şöyle anlattı:

"Darbe girişimi haberini ve Gölbaşı'na saldırı düzenlendiğini öğrenince oğlumu aradık. Ulaşamadık. arıyoruz ulaşamıyoruz. Sabah olunca eşim Ankara'ya gideceğini söyledi. Nedenini sorduğumda oğluma ulaşamadığını söyledi. Yine biz umutluyduk. Ben de gideceğim dedim, apar topar kalkarak, 3 günlük işi 2 saat içerisine sığdırdım. Oğlum gelemeyeceği için arabanın bagajına ne var ne yok doldurduk. Zaten onlar buraya gelemediği için bizim onları ziyaret etmeye niyetimiz vardı. Ama olan bitenden de haber almaya çalışıyorduk. Arıyoruz ulaşamıyoruz. Almanya'daki kardeşim aradı. İyi haber bekliyoruz dedim. Telefonlara cevap vermiş herhalde, açmış kapatmış dedi. 'Oh, Ya Rabbi şükür' dedim. Bunu duymak istiyordum dedim. Gölbaşına girerken tekrar aradık, yine ulaşamadık. Bu kez gelinimi aradım. Nerde olduklarını sordum, Mustafa'yı aradıklarını, bulamadıklarını söyledi. Tekrar aradım, bu kez gelinin ağabeyi baktı. Metanetli olun, sabırlı olun dedi. Ben de "Mustafa'm gitti mi diye bağırdım. Dünyam orda yıkıldı zaten. Sonra hastaneye vardık. Ben sağa sola gidiyorum. Oğlumu görmek istediğimi söyledim. Ölüsünü yada dirisini görmek istediğimi söyledim.  Gelinin büyük ağabeyi geldi, beni sakinleştirmeye çalıştı. Israrla oğlumu sorunca, 'Başımız sağ olsun' dedi. O zamana kadar az da olsa bulunan umudum, tamamen tükendi. Beni normal zamanda az itsinler, yere yıkarlar ama o zaman, beni kimse zapt edememiş. Bana kimse güç yetiremiyor. Güneş olduğu halde yer karardı, bana zindan oldu. Bir yere yığıldık kaldık. Sonra oğlumun cenazesinin önünü bekledik."

Oğlu şehit olduğunda cebinden namaz takkesi, 5 TL kağıt para ve 2 TL demir para çıktığını ifade eden acılı anne, "Oğlumun cebinden çıkanları getirdiklerinde 5 TL kağıt parası, 2 TL de demir parası geldi. Oğlumun hatırası olarak takke ve kağıt parayı ben aldım. Takkeyi evde, parayı sürekli yanımda taşıyorum" dedi.

Mehmet Yaman ise, şehit kardeşinin eşyalarını kendisinin teslim aldığını, kardeşinin cebinden para ve namaz takkesi ile birlikte borçları ve alacaklarının yer aldığı bir not kağıdı da çıktığını ifade etti. Şehidin cenazesinin defin edilmeden borçlulara ulaşarak borçlarının ödendiğini ifade eden Mehmet Yaman, "Kardeşimin alacağı bulunanlar da geldi, borçlarını ödediler. Herkes ile helalleşme sağlandı. Kardeşimin borçlarını yazma, yanında taşıma gibi bir huyu yoktu. Hazırlıklı gitmiş oraya. Olacağı tahmin etmiş herhalde" diye konuştu.

Sonraki Haber