YKS ve LGS'de geri sayım başladı: Peki bu süreç nasıl atlatılmalı? Stresi yönetecek kılavuz niteliğindeki stratejiler!

8-9 Haziran’da gerçekleşecek 2024 YKS’ye sayılı günler kala adaylar ve aileleri sınav stresiyle başa çıkmak için uzmanların önerilerini değerlendiriyor. Başarıya giden yolda kılavuz niteliğindeki stratejileri Uzman Sosyolog Musa Emre Erbi tv100.com'a konuştu.

Haziran ayı yaklaşırken, öğrenciler ve veliler için sınav maratonu gündemin en üst sırasına yerleşti. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı 2 Haziran'da, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ise 8-9 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Bu süreçte, adaylar ve ailelerini sınav stresi sardı bile. Sınava sayılı günler kala başarıya giden yolda endişeleri kontrol altında tutmak için adaylara ve ailelerine rehber olabilecek detayları Uzman Sosyolog Musa Emre Erbi tv100.com'dan Müge Yücetürk'e konuştu. İşte sınav öncesi dikkat edilmesi gereken hususlar!

"BESLENMEMİZE VE HİJYENİMİZE DİKKAT ETMELİYİZ"

Sınava günler kala en önemli dikkat edilmesi gereken husus beslenmemizdir. Sınava son 1 hafta alışık olmadığınız ağır yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor. Önceden nasıl besleniyorsanız, ne yiyip içiyorsanız aynı şekilde beslenmeli ve su ihtiyacına dikkat etmelisiniz. Sınav günü evinizde kahvaltı etmeli, ayrıca belittiğim gibi her gün ne yiyorsak kahvaltıda da onu yiyip içmelisiniz fakat sınav anında tuvalet ihtiyacımızın gelmemesi için çok sıvı tüketimi yapmamali, zihnimizi uyandırmak ve zinde kalmak için mümkünse bir fincan sade Türk kahvesi içmenizi tavsiye etmekteyim. 

DERS ÇALIŞMA SÜRECİ NE ZAMAN BIRAKILMALI?

En çok sorulan soruların başında bu gelmektedir. Öğrenciler sınava ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, onlarca test kitabı bitirirlerse bitirsinler kendilerini eksikmiş gibi hissediyorlar. İlk önce bu kaygının özüne inmek gerek. Aslında bir dersten konuya çalışıp testlerle yeterince pekiştirilse bile sanki hiçbir şey bilmiyormuşcasına panik yaşanıyor, fakat durum pek de korkulduğu gibi değil. Zihnimiz somut olarak kavramları görmediği zaman yarım kalmışlık hissine kapılıyor. İnsan zihni yarım kalmayı sevmeyen, tamamlanma özelliğine sahip olduğu için çalışılan konu ile ilgili bir test veya not olmadığı zaman bütün bilgilerin unutulduğunu sanılıyor fakat karşımıza bir materyal gelince konuyu veya bir durumu hemen hatırlıyoruz. İşte konuyu sanki bilmiyormuşuz korkusu buradan geliyor. Bundan dolayı paniğe kapılmamalı, tatmin olduğumuzu hissettikleri an çalışmayı bırakabilirler. Yani ders çalışma sürecinin belirlenmesi her öğrenciye göre değişkenlik göstermektedir. Öneri olarak ise bir eğitimci olarak sınav gününden bir gün önce, yani Perşembe günü gecesi bırakıp Cuma gününü kendilerine ayırmaları gerektiğini söyleyebirim. Sınava son bir hafta kala konu eksikleri ile birlikte her gün sabah deneme sınavı çözülmeli, eksik hissedilen konulara geri dönmeli ve gerekli çalışmaları yapmalılar; bunun yanında günde 1 saat kitap okumayı ihmal edilmemeli. Cuma  günü sabah erken saatlerde kalkıp güzel bir kahvaltı etmeli, sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek bir yürüyüş, zihninizi dinlendirecek basit etkinlikler yapılabilir. 

ODAKLANMA SORUNU YAŞAYAN ÖĞRENCİLER NE YAPMALI?

Öncelikle telefon gibi uyarıcı materyallerden uzak durulması gerekmektedir. Her gün sosyal medyada karşımıza çıkan görsel içerikli videolar, gelen çağrı ve mesajlar ile odaklanma becerilerimizi gün geçtikçe kaybediyoruz. O yüzden sınav dönemlerinde olabildiğince telefon kullanma alışkanlığı günde ortalama 1 saat olmalı. Telefon bağımlılığından kurtulmanın yanı sıra kitap okuma alışkanlığını günlük olarak kazanmak, sudoku gibi bulmacalar çözmek ve mutlaka sınava günler kala sabah 10.00’da deneme sınavı uygulamasının yapılması ihmal edilmemelidir.

MUM TEKNİĞİ

Odaklanma sorunu yaşayan öğrenciler için kendi tekniğim olan mum yöntemini sınava son günler kala uygulamayı öneriyorum. Mum tekniği; akşam saatlerinde(özellikle yatma zamanlarında), kendinizi hazır hissettiğiniz bir zaman diliminde odanızda veya sizi rahatsız etmeyen sessiz bir alana geçerek kokulu bir mum yaktıktan sonra karşısına geçerek kendinizi rahat hissedecek biçimde oturup mum ışığına odaklanmanız gerekmekle başlamaktadır. Fakat işin en incelikli kısmı mum ışığına odaklandıktan sonra zihninize hiçbir şekilde bir düşünce, duygu, günlük hayatta gerçekleştirdiğiniz olay ve durumları kapının arkasında bırakıp sadece ateş ve mumdan yayılan kokuyu hissetmeli, mum objesine odaklanmanız gerekmektedir. Bu tekniği ortalama yedi gün, günde bir kez ve 15 dakika boyunca gerçekleştirmeniz zihinsel bakımdan odaklanma, duyu ve düşünce becerinizi tek bir alanda toplayarak geliştirme özelliğinizi ön plana çıkaracaktır.

"VELİLER VE KOMŞULARIN NASİHAT KONUŞMALARI YAPMAMALARI GEREKİR"

Veliler ve komşular öğrencilerin iyi yerlere gelmeleri için öğüt gibi söylemler, aile büyükleri için olumlu bir eylemde bulunmak gibi gözükse de aslında gençler için olumsuzluk teşkil etmektedir. Doğru bir üslupta ve ortamda öğüt verilse bile gençler bunu olumsuz şekilde algılamakta, hoşlarına gitmemektedir. Hele ki sınav haftasında stres seviyesi en üst noktalara ulaşabilmektedir. Gençler için öğüt vermek bir nevi  toplumsal baskıdır  ve onları sıkmaktadır. Üniversite sınavına girecek öğrencilerin kafasında kendi istek ve yeteneklerine göre bir düşüncesi mutlaka var, öğrencileri o yolda özgür bırakmalı ve arkasında olmalısınız. Üniversite sınavına hazırlık süreci ve sonrasında da ‘’olumsuz sonuç da alsalar arkasında olduğunuzu söylemeli, samimi bir şekilde motive etmelisiniz’’. 

SINAV GÜNÜ ÖNCESİ VE SINAV ANINDA NE YAPILMALI?

Sınav öncesinde ailelere önerim; lütfen çocuğunuza sınavda iyi şeyler başarması gerektiği gibi bir mesaj vermeyiniz, öğüt vermeyiniz. Öğrencilere öğüt vermek, ateşe benzin dökmek gibidir. Bunun yanı sıra öğrencilere sürekli akıl ve öğüt vermek kaygı ve endişenin artmasına sebebiyet vermektedir. Kıyafet seçimi olarak mutlaka rahat şeyler giyilmeli, çünkü sınav anında daha hem rahat olmak hem de havanın sıcak olmasından kaynaklı olarak fiziksel bakımdan gerilmemeli ve sınava odaklanma sorunu yaşamamak adına daha olumlu olacaktır.

Sınav günü fazla sıvı tüketmiyoruz ve mümkünse 1 fincan sade Türk kahvesi içiyoruz. Okula mutlaka 1 saat öncesinde varmış olun. Öğrenciler tuvalet ihtiyacını gidermelerinin ardından son yarım saat kala sınav salonuna otursunlar ve sınav görevlilerinin söylemleri ile sınava hazırlık sürecine geçsinler. Sınav anında çok fazla endişeye kapılmamak için etrafınızı ve diğer öğrencileri kontrol etmeyiniz. Eğer dikkatinizi dış çevreye verirseniz sorulara odaklanmanızı zorlaştıracak ve ‘’ben yapamıyorum, herkes hızlıca çözüyor’’ gibi endişeye maruz kalmış olacaksınız. Yapamadığınız soruları tekrar tekrar okumayınız ve başka soruya geçiniz. Boş bıraktıklarınızı sınav sonuna bırakırsanız daha rahat ve özgüvenli bir şekilde soruları çözeceğinizi göreceksiniz. Bunların yanında sınav anında çok fazla odaklanma ve kaygı problemi yaşarsanız çok kısa nefes egzersizi yapabilirsiniz. Gözünüzü 10-15 saniye boyunca kapatıp nefes alıp vermek, rahatlamanıza ve sorulara daha iyi odaklanmanızı sağlayacaktır.

"HERKES HER ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA DEĞİLDİR"

Unutulmamalıdır ki; sınav süreci ve öncesinde bütün öğrencilerin her bakımdan eksiklikleri, kimilerinin ailevi problemleri, kimilerinin daha farklı sorunları  var. Herkes her şeyi yapmak zorunda değildir, mümkün de değildir zaten. Aynı zamanda bir aile & toplum bilimci ve öğretmen olarak günümüz gençleri toplum yapısı bilgisine sahip, hem hayatta hem de sınav süreci ve sonrasında  ne yapması gerektiğini çok iyi bilmekte olduklarını katılımcı gözlem olarak görmekteyim. Ben inanıyorum ki, sorumluluk sahibi ve toplum bilincine sahip gençler olduğu müddetçe çok güzel yerlere gelecekler, toplumumuz da çatışmadan uzak ve  bilinçli toplum yapısına dönüşecektir. Yeter ki ümidimizi kaybetmeyelim ve mücadele edelim. 

Sonraki Haber