Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenen Yunan-Türk Medya Akademi Forumu'na yoğun katılım

Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığının himayesinde, Türkiye Araştırma Vakfı (TAV) ve Amerikan Koleji Küresel İlişkiler Enstitüsü (IGA) işbirliğiyle "Yunan-Türk Medya Akademi Forumu" düzenlendi.

This browser does not support the video element.

Atina'da düzenlenen foruma Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Özdemir, Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Türk ve Yunan diplomatlar, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.

IGA Direktörü Prof. Dr. Konstantinos Filis ve Türk-Alman Üniversitesi, TAV Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Enes Bayraklı'nın moderatörlüğünü yaptığı foruma Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da video mesaj ile katıldı.

Mesajında, forumun, iki dost ülke Türkiye ve Yunanistan arasında diyaloğu derinleştirmesini ve karşılıklı anlayış ve işbirliğini artırmasını umduğunu dile getiren Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ege'nin iki kadim ülkesi, Türkiye ve Yunanistan, bugüne dek, ne zaman ihtiyaç duysa birbirlerine el uzatmış, dost ve komşu olmanın gereğini eksiksiz yerine getirmiştir." dedi.

Forumda katılımcılara izletilen bir başka videoda ise Türkiye ve Yunanistan arasında son dönemde yaşanan yakınlaşma süreci aktarıldı. Videoda Türkiye ve Yunanistan için "Tarih boyunca birbirine bakan iki köklü medeniyet, farklılıklarıyla zenginleşen, benzerlikleriyle köklenen bir hikayenin iki kahramanıdır. Bugün bu hikayede yeni bir sayfa açılıyor. İki ülke liderlerinin karşılıklı ziyaretleriyle filizlenen umut dostane ilişkilerin yeniden şekillenmesine olanak tanıyor." ifadesi yer aldı.

Açılış konuşmasını yapan Mendoni ise kültürün birleştirici etkisine vurgu yaparak, kültürün karşılıklı anlayışla gerekli zemini hazırlayabileceğini ifade etti.

Mendoni, iki ülkenin, müzik, mutfak gibi birçok alanda ortak unsurlara sahip olduğunu belirterek, iki ülke halkının kişisel düzeyde çok güzel bir iletişim kurduğunu kaydetti.

Yunanistan'ın, Atina Akropolü'nün bir parçası olan "Elgin Mermerleri'nin" İngiltere'den iade edilmesine ilişkin talebini de anımsatan Mendoni, bu konuda Türkiye'nin Yunanistan'a desteği için teşekkür etti.

"YUNANİSTAN VE TÜRKİYE ARASINDA KÜLTÜREL KÖPRÜLER"

Forumda yer alan, "Yunanistan ve Türkiye arasında kültürel köprüler" başlıklı ilk panelde kültürün iki ülke arasında yakınlaşmadaki rolü ve kültürel mirasın korunmasının gerekliliği ele alındı.

Panelde konuşan Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, İngilizlerin Elgin Mermerleri'nin kendilerine padişah fermanı ile verildiği iddialarını destekleyici bir belgenin arşivlerde bulunamadığını aktardı.

Boz, "Zannediyorum artık hukukilik bölümünü tartışmaktan pek bir kazancı olmayacak kimsenin. Bunun yerine artık günümüz kültür varlıklarını koruma ahlakıyla konunun ele alınmasının daha yapıcı bir sonuca gideceğini zannediyorum." diye konuştu.

Hem Türkiye hem de Yunanistan'ın kültür varlığı sayısı bakımından zengin ülkeler olduğunu hatırlatan Boz, Türkiye ve Yunanistan'ın kültür varlıklarına ilişkin iade taleplerinin bu sayıları artırmak amacıyla yapılmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Bizler aslında her bir eser iadesinde bir manifesto yayınlıyoruz ve bu manifesto da şu: bu toprakların kültürü, din, dil, ırk, hiçbir ayrım gözetmeden tam bir teritoryal anlayışla bizlere emanettir ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak, buradan elde edilecek her türlü bilimsel veriyi dünyanın hizmetine açmak da yine aynı şekilde bu iki ülkenin dünyaya verdiği büyük bir hizmettir."

Akropolis Müzesi Direktörü Prof. Nikos Stampolidis ise İngiliz meslektaşlarının Elgin Mermerleri konusundaki tavrını şaşkınlıkla karşıladığını belirterek, Yunanistan'ın iade talebini tekrar dile getirdi.

Marmara Üniversitesi'nde görevli, Yunanistan'daki Osmanlı Mirası Uzmanı Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu da ömrünün yarısını Yunanistan'daki Osmanlı mirasını incelemeye vakfettiğini belirterek, Yunanistan'ın Osmanlı eserlerine yönelik yaptığı bakım ve restorasyon çabalarının çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Osmanlı mimarisinde Yunanistan ve Bulgaristan'ın erken dönem mimari eserlerini içeren önemli yerler olduğunu belirten Halaçoğlu, Yunanistan'a bu eserlerin restorasyonlarında karşılıklı işbirliği içerisinde hareket etme ve aslına uygun restorasyon gerçekleştirme çağrısında bulundu.

Halaçoğlu, "Zira, bunlar sizin kültürel zenginliğiniz. Bunlar size bıraktığımız hazinelerimiz." diye konuştu.

Atina Üniversitesinde görevli Doç. Dr. Antonia Zervaki ise kültür diplomasisinin de ikili ilişkilerde güçlü bir unsur olduğunu ifade ederek, Türkiye ve Yunanistan'ın tarihi eser kaçakçılığı ile mücadelede işbirliği yapabileceğini kaydetti.

Zervaki, savaş bölgelerinde kültürel mirasların da zarar gördüğünü ve bu eserlerin korunması için işbirliğine gidilebileceğini belirtti.

"İKİLİ İLİŞKİLERDE SPORUN ROLÜ"

"İkili ilişkilerde sporun rolü" başlıklı 2'inci panelde ise Türk ve Yunan sporcuların ve sporun iki halkın birbirini tanımasındaki rolü ele alındı.

Yunanistan'ın Panathinaikos Basketbol Takımının Başantrenörü Ergin Ataman konuşmasında, Yunanistan'daki tecrübelerine yer verirken, Yunanistan'a geldiği ilk günden beri büyük bir sevgi ile karşılaştığını aktardı.

Ataman, Panathinaikos’un Euroleague şampiyonluğunun ardından Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in kendisini aradığını belirterek, Yunan başbakanın kendisine çok değerli bulduğu sözler söylediğini aktardı. Ataman, "Miçotakis, 'bu ülkede bulunduğun süre içerisinde iki ülke halkları arasındaki yakınlaşmaya vermiş olduğun destekten dolayı sana teşekkür ediyorum' dedi." şeklinde konuştu.

Yunanistan Milli Takım kaptanı ve aynı zamanda eski Alanyaspor ve Trabzonspor oyuncusu Anatasios Bakasetas da Türkiye'ye gitmeden önce kafasında Türkiye'de nasıl karşılanacağına ilişkin çekinceler olduğunu ancak yaşadığı 4,5 yılın ardında Türkiye'deki tecrübe ve anılarının kendisi için önemli olduğunu ifade etti.

Bakasetas, Türk ve Yunan halklarının çok sayıda ortak noktası olduğunu belirterek, iki halkın sporla çok daha fazla yakınlaşabileceğini kaydetti.

Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı ve eski Galatasaray Başkanı Adnan Polat ise Türk ve Yunan halklarının özünde birbirleriyle herhangi bir sorunu olmadığını vurgulayarak, "Bu iki milletin beraber hareket ederek bu coğrafyayı çok iyi koruması lazım." dedi.

Polat, Türkiye ve Yunanistan'ın yakınlaşması için iki ülke halklarının liderlerine destek olmaları gerektiğini vurguladı.

"ÇOK BÜYÜK SEVGİ VAR"

Panathinaikos Futbol Kulübü Sportif Direktörü George Tzavelas ise Yunan halkını Türkiye'yi daha sık ziyaret etmeye davet etti. Tzavelas, "Çok büyük sevgi var. Yakından görmezsek anlayamayız." dedi.

İLETİŞİM BAŞKANI FAHRETTİN KOCA VİDEO MESAJ GÖNDERDİ

Altun, Atina'da, Türkiye Araştırmaları Vakfı ve Yunanistan Küresel İlişkiler Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu'na video mesaj gönderdi.

"Kültür ve Spor Perspektifinden İkili İlişkiler" temalı forumun dost iki ülke arasındaki diyaloğu derinleştirmesini, karşılıklı anlayış ve işbirliğini artırmasını temenni eden Altun, Atina'daki bu özel buluşmanın "Birlikte daha fazla neler yapabiliriz?" sorusuna cevap olacağına inandığını belirtti.

Ege'nin iki kadim ülkesi Türkiye ile Yunanistan'ın, bugüne dek ne zaman ihtiyaç duysa birbirlerine el uzattığını, dost ve komşu olmanın gereğini eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Altun, bu karşılıklı dayanışma ruhunun, iki devletin bugün akla gelebilecek her alanda pozitif bir diyalog içerisinde olduğunu gösterdiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 yıl aradan sonra geçen yıl Atina'ya yaptığı tarihi ziyareti hatırlatan Altun, bu ziyaretin pozitif diyaloğun en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi.

Altun, bu tarihi ziyarette, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile imzaladığı "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi"nin iki ülke arasında her alanda işbirliği zeminini ve diyalog ortamını kapsadığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atina ziyaretini, 13 Mayıs 2024'te Miçotakis'in iadeiziyaretinin takip ettiğini anımsatan Altun, Atina Bildirgesi'nde sözü edilen dostane ilişkiler ve iyi komşuluğun temellerinin bu ziyaretle daha sağlam bir zemine oturtulduğunu vurguladı.

İki ülkeyi birleştiren, yakınlaştıran birçok başlık bulunduğuna işaret eden Fahrettin Altun, şunları kaydetti:

"Ticaret, turizm, enerji, ulaştırma, telekomünikasyon, denizcilik, bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, çevre… Liste uzayıp gidiyor. Ancak bu listeye, bugün buluşmamızın da konusu olan spor ve kültür kavramlarını özellikle eklemek istiyorum. Bizler, spor ve kültürün birleştirici rollerini birer yumuşak güç unsuru olarak görüyoruz. Sadece Türkiye ve Yunanistan'ın değil, tüm dünyanın birbirini daha çok dinleyip anlaması gereken bu çağda kadim kültürlerimizin de birer parçası olan spor ve kültürün birleştiriciliğine inanıyoruz."

 "DİYALOG KÖPRÜSÜNÜN ÇELİK HALATLARI"

Fahrettin Altun, bugün Türkiye'nin Yunanistan'ı, Yunanistan'ın da Türkiye'yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı olduğunun altını çizerek, "Çünkü hepimiz biliyoruz ki, iki kadim komşuyu birleştiren noktalar onları ayıranlardan çok, çok daha fazla. Özellikle savaşların, gerginliklerin, düzensiz göç gibi risklerin eksik olmadığı bölgemizde, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkenin daha yakın diyalog kurması sadece bir temenni değildir, bir zorunluluktur." ifadelerini kullandı.

Yumuşak güç unsuru olarak kültür ve sporun birleştiriciliğinin de tam da bu noktada devreye girdiğini belirten Altun, Türkiye'de görev yapan Yunan ve Yunanistan'da görev yapan Türk sporcuların, Ege'nin iki yakasında varlık gösteren kültür elçileri ve sanatçıların ülkeler arasındaki diyalog köprüsünün çelik halatları olduğunu dile getirdi.

Bu çelik halatların tuttuğu köprüde pek çok ortak eserin ortaya çıktığını belirten Altun, "William Shakespeare'in unutulmaz eseri 'Romeo ve Juliet'in geçtiğimiz nisanda İstanbul'da, Atatürk Kültür Merkezi'nde Türkçe, ve İngilizcenin yanı sıra Yunanca sahnelenmiş olması bunun somut tezahürlerinden biridir." dedi.

"YETER Kİ SAMİMİ OLALIM"

Fahrettin Altun, forumun iki ülke ilişkilerinde yakalanan olumlu ivmenin sürdürülmesine katkı sağladığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Bizlere düşen Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihi komşuluk ilişkisine sadık kalmak, eğer varsa sorunlarımızı başkalarıyla değil birbirimizle konuşmaktır. Tarihi tecrübelerimiz göstermektedir ki, konuştuğumuzda ve yapıcı bir diyalog çerçevesinde bir araya geldiğimizde bundan en çok Türk ve Yunan halkları fayda görmektedir, ülkelerimiz fayda sağlamaktadır. Bize düşen, hassasiyetlerimize karşılıklı olarak saygı duymaktır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da defaatle vurguladığı gibi, 'dostlukları artırmanın' tarafıyız. Yunanistan'la da dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız."

İletişim Başkanı Altun, bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirip diyalog kanallarını genişletme ve çeşitlendirmenin süreceğinden şüphe duymadığını belirterek, "Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatten yana olalım. Ve yeter ki adalet ve hakkaniyeti ilişkilerimizin temel dayanak noktası olarak görelim." ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber